Bugün havada yağmur var, gökyüzünden rahmet yağarken, CHP cenahında kazan kaynıyor. Kazanın atına kimileri odun taşırken, kimileri de benzin dökerek yangını büyütme derdinde.
Evet hava bulutu, adaylar gergin, telaşlı, beklenti içinde.
2 aday çıktı meydane, hepsi de birbirinden merdane diyeceğim de, bir üçüncü adaydan söz ediliyor. Sanıyorum o da bugün yarın adaylığını açıklayacak, belki de bir adaydan yana çekiliverecek, bekliyoruz. Beklemede. Ekip oluşturma çalışmasında.
Çekilmez ise, ‘bu yarışta ben de varım!’ derse, 18 Ekim’e kadar gerginlik daha da artacak, kulis çalışmaları, birebir görüşmeler, kahvaltılar, yemekler gırla gidecek, düne kadar cebinden bir çay parası dahi çıkmayanlar, bu günlerde bonkör kesilecek.
Tam 10 gün var kongreye. Kartlar yeniden dağıtılıyor, taşlara yerinden oynuyor, ama adaylar sahada, delege avında.
*
Dün, yılların siyasetçisi, siyasetin hafızası Av.Selim Sümen adaylığını açıklarken, telefonlarımıza mevcut Başkan Ünal Ateş’in Madoevi’ndeki kahvaltı mesajı geldi. Zamanlamaya dikkat isterim. Selim Bey konuşuyor, basın mensuplarının telefonuna mesaj geliyor. Dikkatler dağılsın diye herhalde, zamanlamaya bakar mısınız?
Mevcut Başkan Ünal Ateş Elbistan’da üyelere, delegelerle yemek yerken, (o dakikada basına-delegelere gelen mesaj zamanlama olarak manidar) parti binasında Başkan adayı Selim Sümen az konuştu, öz konuştu, özetle, bozguncu değil birleştirici, yıkıcı-dağıtıcı değil toparlayıcı, hizipçi değil uzlaşmacı bir güzergâh izleyeceğini, CHP’yi Kahramanmaraş’ta birinci parti yaparken, CHP’nin de iktidar olması için bütün gücüyle çalışacağını söyledi.
Boş bulunan, yazılmayan 53 delege, Çağlayancerit ilçesinde partili olmayan birinin kayyum olarak (kayyuma şiddetle karşı çıkılmasına, tepkilere rağmen) ilçe teşkilat başkanı görevlendirilmesi de sorularımız üzerine cevaplandırılan meseleler arasındaydı.
İlgi, destek çok!
*
Ve bugün de Ünal Ateş’in Madoevi’ndeki basın açıklamasındayım. Ünal Ateş, ağzı laf yapan siyasetçi. İlçe başkanlığı döneminden beri bilirim, önceleri konuşurken fincancı katırlarını ürkütür, kral çıplak der, bürokrasiye rahat uyku yüzü göstermezdi.
Ne zaman ki il başkanı oldu, yoruldu mu, zaman mı bulamadı, yoksa şehir bütün sorunlarını çözdü de eleştirecek alan mı bırakmadı bilinmez, eski performansında değil. Bunu yüzüne karşı da söyledim. O, il başkanı olduktan sonra hiç yaşanmadığı kadar Genel Merkeze ve toplantılara katıldığını, ailesini dahi göremediğini, zaman ayıramadığından yakındı.
Doğru… CHP yoğun tempoda çalışırken, il başkanının oturması etik değildi.
*
Çok iddialı buldum. Sanki daha seçime bir hafta gibi zaman kalmış, adı Emin değilse de kendinden çok emin konuşuyordu. Zaferini şimdiden ilan eder tavrı vardı.
416 delegenin neredeyse 258’inin oyunu aldığını bile ilan eder haldeydi. Dili mi sürçtü, gerçek miydi, zaman gösterecek. Diğer aday Av. Selim Sümen için de olumlu düşünceler içinde olması, polemiğe ve tartışma yaratacak ortama girmeden güzel düşünceler içinde olması toplantının en güzel anlarından biriydi.
Rahattı, bir özgüven içindeydi. O kadar emin konuşuyordu ki, iktidardan söz etmişti, yarın seçim olsa en az 3 milletvekilini garanti görüyordu.
Bazı ilçe başkanları da yanındaydı. (Çağlayancerit, Afşin, Onikişubat, Türkoğlu, Göksun, Andırın, Pazarcık eski ilçe başkanı Veysel Şevran ve MYK üyesi Serap Gemci)
Delege seçiminden, şehrin kanayan yaralarından söz ederken de, boş değildi. Velhasılı kelam, 18 Ekim’deki seçimin peşin galibi havasındaydı bugün.
Daha vakit var. Gün ola harman ola! Biz her iki adaya da başarılar diliyoruz.