Bu ülkede, bu şehirde, kimse kusura bakmasın, kimse mahallenin namus bekçiliğine soyunmasın, herkesin namusu ve ahlakı kendinden menkul, en çok 3 şey konuşulur. Spor, siyaset ve seks…
Maşallah siyaseti bilmeyen yok. Herkes siyaset uzmanı, allamesi. Cahili de, okumuşu da, yazarı çizeri de siyasetsiz yapamıyor. Saat ve günü de yok, nerede denk gelse, mahalle kahvehanesinde, toplu taşıma araçlarında, berberde, taziye evinde hatta cenazede bile konuşulan ilk konu siyaset olur.
Sorsan kitabını yazmıştır.
*
Spor tüm yaşamların neredeyse yüzde 50’sini doldurur. Siyaset gibi, spor da günlük konuşmalarımızın çoğunluğunu kapsar. Adam topu görse karpuz zanneder, fakat öyle bir spor yorumcusu ki, Erman Toroğlu’na taş çıkartır neredeyse.
Severiz sporu, özelikle futbolu. Dünyadaki en büyük sektör şu sıralar.
Seks desen kısıtlı zamanlarda, aleni olmasa da günlük hayatın parçası gibi, özellikle ikili buluşmalarda dillerden düşmezken, konumuz Alpedo, yani Kervan Dondurma…
Başta da yazdım, alkışladım, gururu duydum.
Nedenine gelince…
*
Kervan. Markası Alpedo konumuz.
Dondurma sektörünün son senelerde parlayan yıldızı. Sakarya Mahallesinde 35 metrekarelik alandan çıkarak şehrin tüm bölgelerine yayılan, hatta ilçeler, Türkiye geneli olduğu kadar yurt dışında da şubeleri ve bölge bayilikleri ile adından söz ettiren Alpedo, zaten spor dostu bir marka-firma idi, bunu bir kere daha göstermiş oldu.
Hatırlayın, deprem öncesi, kadın voleybol takımımız vardı. Bayağı da başarılıydı, tabi ki sponsorları sayesinde bu başarı hikâyesine imza atmıştı. Hatta formaları bile var, Alpedo ana sponsoruydu kadın voleybol takımının. Maddi manevi yanında olmuştu.
Şimdi de şehrin futbol takımı Akedaş İstiklalspor'a 10 milyon TL'lik dev bir destekte bulundu. Kulüp tarafından gelir elde etmek amacıyla açık artırmaya sunulan "46 EDE 46" özel plakası, Alpedo tarafından rekor bir bedelle satın alındı.
Bu anlamlı destekti. Açık artırmada en yüksek rakamı vermiş, spor dostu marka-firma olduğunu ispat etmişti. Spor camiası adına Yaşar Pekel’e teşekkür ediyoruz.
Alkışlarımız bu yüzdendi.