Her siyasi partide çatışma, çekişme, tartışma, kavga yaşanır. Nihayetinde siyasi partiler de birer ailedir. Aile içinde yaşananlar içeride kalması gerekirken, son senelerde siyasi ahlak da dibe vurduğundan, parti içindeki huzur ve barış da uzaklara gittiğinden (muhtemelen enkazla birlikte) mahalle kavgasına, ya da karı koca kavgasına dönüştü.
Muhalefet kanadı böyle de, iktidar cenahında her şey güllük gülistana mı, ortalık süt liman mı, yok canım daha neler! Onlar da aile nihayetinde.
*
Meseleyi sulandırmadan, suyu bulandırmadan değineceğim konu malum, zaten başlık her şeyi anlatıyor, mesele hafta sonu CHP Onikişubat ilçe kongresindeki adaylar. Yani seçim.
Geçen hafta cumartesi günü Şekerdere üzerindeki CHP Onikişubat ilçe binasına gittiğimizde, senelerin siyasetçisi, düzgün insan, siyasete her daim seviye ve kalite getirmiş sevgili Ali Ünlü dostumuzun basın açıklanması vardı. Diğer adayın kim olduğunu sorduk, gazeteciler de meraklı ya, ismini hatırlayamadık. Cihat mı, Cahit Özdemir mi neyse, o arkadaş da adaymış. Sizi temin ederim adını ne duydum, ne de kendisini tanıdım. Gazeteci dostlarımızın hepsi de aynı görüşteydi.
Adı var ama kendi yok hükmündeymiş.
Bu arkadaşı destekleyen İl başkanı Ünal Ateş. İddia o ki, 347 delegesi olan partide ağırlığını ortaya koymak, sözünü geçirmek istiyor. Delegeler üzerinde baskı unsuru imiş, mobing uyguluyormuş. ‘Oylarınızı Ali Ünlü’ye değil, Cahit Özdemir’e verin!’ diye baskı unsuru oluyormuş.
Doğru mu, yanlış mı bilemiyorum. Doğru ise yanlış. Bırakın adaylar özgür iradelerini ortaya koysunlar, demokratik yarışa leke sürülmeden hak eden kazansın!
Dilerim ve umarım inşallah da Ali Ünlü seçimi alır!
*
Peki, Ali Ünlü neden aday oldu?
İşte zurnanın zırt dediği yer burası. Yaklaşık 8-10 gün önce, CHP il binasında, milletvekilimiz sayın Ali Öztunç ve Hatay Milletvekilleri ile eski milletvekili sayın Koza Yardımcı’nın da katıldığı bir basın toplantısı esnasında, Ali Ünlü kardeşimiz de salonda idi. İl Başkanı Ünal Ateş, ‘Basın açıklamasında, partili arkadaşlar lütfen dışarı çıksınlar, içeride sadece basın mensupları kalacak!’ deyince, Ali Ünlü ki herkes şahit, sinirlendi, bu öneriyi kabul etmedi, sesini yükseltti, büyük harflerle tepkisini ortaya koydu. Çıkmadı, oturdu, bizimle birlikte basın toplantısını izledi.
Sanıyorum o günkü davranış biçimi, o dayatma hali, Ali Ünlü dostumuzu aday olmaya kadar getirdi. Yani adaylık meşalesinin ateşi o gün yandı diye düşünüyorum!
*
Muhalefet veya iktidar fark etmiyor, başkanlar genellikle tarlada, evlerinde çalışan, parti ruhundan uzak hizmetlileri bile delege yazarlara ki, muhtemel seçimde maça 1-0 önde başlayalım.
Şimdi… Evet, 347 delege var, bu insanlar 2 adaydan birini seçecekler. Salonu dolduran arkadaşların ve basın mensuplarının düşüncelerini aldım, Ali Ünlü ağır basıyor. Hani teraziye koysan on çeker, kantara çeksen ağır basar. Siyasi görüşü, duruşu, samimiyeti, davaya olan inancı, lidere olan sadakati ve delegelere verdiği güven, onu koltuğa oturtacak gibi. En çok da bu partide il başkanlığı yapmış isimleri hatırlaması, onun vefaya olan samimiyetini ortaya koydu.
Ee Allah var, Ali Ünlü kardeşimiz de bu görevi, bu koltuğu hak ediyor! Şimdiden hayırlı olsun!