Fırtına ters yönden eserse… Olacakları sen düşün!
Bizim Maraş’ın deli boyraz’ının esamesi okunmaz. Aldatır, şaşırtır, ofsayıta düşürür seni. Bakarsın havaya, hafif bir esinti, öğeye doğru rüzgâr dozunu artırmış, akşam saatlerinde fırtınaya dönüşmüş, üstelik de ters yönden esiyor. Ne kaşkol dayanıyor, ne palto duruyor üzerinde, üşüyorsun, donma tehlikesi geçiriyorsun.
Biz alıştık rüzgârların ters yönde esmesine, suların aksi istikamette akmasına.
Hasta olacaksın! Kaçınılmaz!
*
Esnaf oda seçimlerinde de rüzgârlar, ilerleyen saatlerde-günlerde fırtınaya dönüştüğünde bakıyorsun, iki saat önce güneyden esen rüzgâr, ikindiye doğru yerini fırtınaya çevirmiş, ters yönden esiyor, soğuk hava yüzünü yalarken, sen de sabahleyin palto giymediğine bin pişman oluyorsun!
Tehennili ol diyorum aldırmıyorsun. Tedbiri elden bırakma diyorum, tınmıyorsun, akıllı hareket et diyorum, ‘Boş ver bana bir şey olmaz!’ diye çemkiriyorsun!
*
Hayatta bankasından başka hiç bir şeyin ve kimsenin garantisi yok. Bak, dün vardı, dünde kaldı. Yaşayacaksan bugünü yaşa dolu dolu. Yarının ne olacağını, ne getireceğini bilemeyeceğine göre, günü kurtarmaya bak!
Esnaf Oda seçimlerine getireceğim meseleyi. Bakıyorum, bazı oda başkanları veya adayları gayet rahat, kendinden emin, seçimi çantada keklik görüyor. Hayal kırıklığı yaşayabileceğini aklına bile getirmiyor, takındığı özgüven içinde yüzünde bir gülücük, bir gülücük ki sorma gitsin, keyfinden çıkıp orta yerde göbek atacak zannediyorsun.
*
Şunun şurasında iki haftadan biraz fazla süre var. O, kendinden çok emin olanlar, ‘Benim için çantada keklik!’ diyenler, ‘Arkamda dağ gibi üyelerim var!’ diye hava atanlar, ‘Ben gücümü liderimden alıyorum!’ narası atanlar, bakmışsın seçim sonrası yelkenlerini indirmiş, selam vereni kalmamış, yalnızlık ve sahipsizlik gemisinin biletini almış, kaybetmenin ezikliği, yorgunluğu, üzüntüsü ile dertlere gark olmuştur.
O bakımdan çalışacaksın, koşturacaksın, üyelerle teması kesmeyeceksin, ukalalık, küstahlık edip üyeyi yok saymayacaksın, o giydiğin takım elbise, taktığın kravat, boyalı ayakkabın seni kurtarmayabilir.
Sonra, geçmişte yediğin hurmaların da bir gün seni tırmalayacağını unutma!
*
Ahmet Kuybu bir lider. Sesi, soluğu sadece Maraş’ta değil, Türkiye’nin dört bir yanında çıkar, rüzgârı her yerde eser. Hatırı vardır, siyasilerin, bürokratların yanında yeri vardır. Bir selamı ile işin görülür, problemin çözülür her nereye gitsen. Kuybu gibi başkanın varken yolda kalmazsın, aç perişan olmazasın! İyi ki Başkan Ahmet Kuybu gibi bir lideri var esnafın.
Ve siz mevcut başkanlar, ya da adaylar…
Sadece sektörünün, üyelerinin değil, bu şehrin abisi, büyüğü, beyefendisi, Kasaplar Odası Başkanı Mehmet Uyduran’ı örnek alın!
Başkan Uyduran, özgül ağırlığı, çevresi ve hatırı olan bir esnaf oda başkanı. Onun dediğini yapın, gittiği yoldan gidin, onun sevgisiyle bütün dağların aşılabileceğine inanın, mahcup, perişan olmazsınız!
Çünkü O rakipsiz bir kanaat önderi.