Tabi bu temenniye ‘amin!’ demeyeniniz çıkmayacaktır!

Aslında bu yazının ne siyasetle, ne ticaretle alakası yok uzaktan yakından! Toplumsal deformasyonunun özeti diyebileceğim bir aptallık yarışının önde giden bir sarışının inatçılığı…

Biraz da şöhret budalalığı, güç zehirlenmesi, kendini bir şey sanma duygusu ve aptallığın danıskalığı…

*

Güzel ve sarışın bir kadın, uçağa biner, ekonomi koltuğundaki yerine oturur. Bir de bakar ki ileride, birinci sınıf (yani en ön. kaptan kabini arkası) bölümünde lüks bir koltuk var, boş duran, oraya gider oturur.

Hostes gelir yanına; “Hanımefendi…” der, “Burası birinci sınıf, sizin yeriniz ekonomi, yani ilk oturduğunuz yerdi, lütfen kalkıp yerinize oturur musunuz!”

Sarışın kadın hostese; “Ben ünlü bir yıldızım ve Amerika’ya kadar burada oturacağım” diye ısrar eder.

Hostes gidip durumu kaptan pilota anlatır. O da gelir, güzel ve sarışın kadına aynı şeyi söyler ama kadın inat eder, “Bana ne!” deyip oturmakta ısrar eder.

Bunun üzerine ikinci kaptan pilot, “Bir de ben deneyeyim, belki ikna ederim!” diyerek kadının yanına gider ve kulağına bir şeyler fısıldar. Güzel sarışın; “Yaaa, öyle mi?” der ve hemen kalkıp kendi yerine geçer.

Kaptan pilot ve hostes şaşırmıştır, “Sen kadına ne söyledin de hemen kalkıp yerine oturdu?” diye sorarlar.

“Çok basit…” der ikinci kaptan pilot, “O koltuğun Amerika’ya gitmediğini söyledim!”

*

Güzellik, zenginlik, makam mevki ve servet para etmiyor. Aklınız yoksa, kariyeriniz ne kadar zengin, ve donanımlı olursanız olun, aklınızda noksanlık varsa, hepsi hikaye, çöpe atın gitsin!

Kime mi diyorum? Kim üzerine alınırsa, kimin ihtiyacı varsa, kim daha çok akla izan hareket ediyorsa, hediyem olsun.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol