Şair Eşref, bir hiciv ustası, ki onu şiirleriyle tanıyoruz. Ama onun aynı zamanda bir kaymakam olduğunu biliyor muydunuz?

Bir kamu görevlisi olduğunu pek çok kimse bilmez. Sadece hicivlerinden, eleştirilerinden, hiciv dolu şiirlerinden tanıyoruz çoğumuz.

Şair Eşref Kaymakam iken, ısrarla İstanbul hükümetine telgraf çekmektedir. Konu, hükümet konağının akan çatısıdır. Bir an önce çatının onarılması gerekiyor. Bunun için başkentten ödenek gelecek mecburen. Ama gelmez bir türlü… Uzadıkça uzar bu talep.

Israrla yazar, ‘Bizim tahsisat, (ödenek) ne oldu?’ diye…

İstanbul oralı bile değil. Değil ama Kaymakam Şair Eşref işin peşini bırakmaz, çünkü hükümet konağının çatısı sürekli akmakta ve hem çalışanlar, hem gelen vatandaşlar rahatsız olmaktadır.

Eşref’in ısrarlı takibi sonucu İstanbul pes eder. Eder ama bu kez de ödeneği kısıtlı tutmak için nerenin akıttığını öğrenmek isterler. Telgraf çekerler Kaymakam Eşref’e; “Hükümet konağının neresi akıyor? Tam olarak bildirin!”

Eşref’in cevabı şu olur; “Musluk hariç her yer akıyor!”

*

Şimdi bu hikâyeyi neden yazdım buraya. Musluk, çatı akıntısı, su, Eşref, İstanbul hükümeti ne alaka?                                                                  

Bir köşe yazısı yazıyordum, başlığı da ‘Lastik metre ile ölçü alınmaz!’ idi. Düşündüm, taşındım, Ya Rabbim, bu köşe yazısını kime, neye ve nereye monte edeyim. Öyle bir mesaj vermeliyim ki, öyle bir ses getirmeli ki, amacına, hedefine ve menziline ulaşsın!

Ama kime iltisaklı olsun!

Sonra düşündüm, ‘Oğlum Fiskeci, sen bildiğin doğruyu yaz, zaten dilinin ölçüsü de yok, kim üzerine alınırsa alınsın!’ kabilinden oturdum bu köşe yazısını sizlere servis etmeye karar verdim.

*

Şu sıralar en yoğun gündem Büyükşehir Belediyesi ve çalışanlarının greve gidip gitmeyeceği... Başkan Güngör resti çekti, işçilere grev için mesajlar gönderildi duyumları sosyal medyada yer alırken, düşüncemiz şu; sağduyulu hareket etmek, itidalli davranmak ve nihayetinde uzlaşmak.

Unutmayın; lastik metre ile ölçü alınmaz!

Birilerinin gazına gelmek yerine, yarayı kaşımak yerine, yaraya merhem olmak varken, şehirde kaos yaratmak, inatlaşarak sorunu daha da sorunlu hale getirmek, muhalefetin değirmenine su taşımak, gerginlikten nemalanmaya çalışanların ekmeğine yağ sürmek yerine, toplumsal barışı ve uzlaşıyı devreye koymak şehrin âli çıkarlarına da uygun düşer.

*

İşçileri greve giden bir belediye toplumu rahatsız eder, gerer. Şimdiye kadar böyle bir hadise ile karşılaşmayan şahsım ve halkım, bundan rahatsız olur. Düşünün, bir de ulusal medyaya çıkarsak, yandı gülüm keten helva! Kim kazanır, kim kaybeder, onu düşünmek bile istemez iken, gerek Büyükşehir Belediyesi ve gerekse Hizmet İş Sendikası önünde sonunda uzlaşacaklar.

Aha yazın buraya!

İnatlıkla kimse bir yere varmadı, varamaz. Ailede ise kuru inat ev yıkar, yuva dağıtır. Siyasetçide varsa inatçılık, kendi sonunu hazırlar, mahvına sebebiyet verir elleriyle…

*

Büyükşehir babadır, candır. Çalışanları, memuru veya işçisi fark etmez, madem baba dedik, baba evladı ile inatlaşamaz.

Baba munistir. Baba merhamet sahibidir. Baba evladının tırnağına taş değsin istemez. Baba evladının aç ve açıkta kalmasına rıza göstermez. Yüreği dayanmaz en azından!

Hani derler ya, “Allah kimseyi evladı ile imtihan etmesin!”

Büyükşehir Belediyesi de çalışanları ile imtihana kalkışmaz, kalkışmayacaktır. Daha önce de yazdım, üç aşağı beş yukarı anlaşacaklar. Ama çalışanlara da insanca yaşayabileceği bir ücret layık görülmeli.

Babalara yakışan budur!

*

Şair Eşref’in hikâyesinde okuduğunuz gibi, bir yerde akıntı var, ya musluk bozuk, ya çatı arızalı. Çatıyı tamir etmek, musluğu değiştirmek, suyun akışını sağlamak hem Büyükşehir Belediyesi Başkanı sayın Hayrettin Güngör’e, hem de Hizmet İş Sendikası Başkanı sayın Ömer Çınar’a düşer.

Her ikisine de yakışan bu.

Yoksa şehir susuz kalacak! 

Sonra neyi bölüşemiyorsunuz? Altı astarı 500-700 lira. Ya verip kurtulacaksınız, ya da alıp rahatlayacaksınız! Un var, yağ var, şeker var, helva yapmak için neyi bekliyorsunuz? Yok eğer illa helva yenecekse, bu Kahramanmaraş’ın olmasın!

Sonra…

İnatla bir yere varılmaz, yol yürünmez, mesafe alınmaz, menzile ulaşılmaz!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol