Allah’ın işine bakın, kışa girdik güya, havalar sanki yazdan kalma günleri çıkartıyor karşımıza. Ara ara yağmur yağsa da, güneş yüzünü saklamıyor bu mevsimde bizlerden. Bedenimizi ısıtırken, siyaset de yürekleri ısıtmayı sürdürüyor. Her şeyde olduğu gibi, doğanın dengesi, mevsimlerin de ayarı bozuldu, kaportacıya götürsek tamir edebilir mi acaba?

Zor mu, he valla, öyle ha!

*

Dün yağmur vardı havada. Ak Partide de temayül. Milletin gazını almak için bizim deyimle lateşbuh, güya aday tespitinde belirleyici olacakmış da, biz de yedik!

Aslolan anketler, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşleri. Patron O, sayın Erdoğan ne derse, kimi işaretlerse o…

Anket manket, temayül memayül işini hikâye, magazin tarafı.

Yağmurlu havada, Spor Salonu önünde çadırlar kurulmuş. Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları başkanlıktan önce işportacılığa soyunmuş gibi, dönerleri, pastaları ve içecekleri pazarlıyorlar; ‘Gel abi gel, dönerin en kralı burada. Aç kalma vatandaş gel, gazeteci abi sen de gel. Sabah sabah kahvaltı yapmamışsın, buyur bizden yak, pardon bizden ye!’

Poşeti doldurmaya çalışanlar mı ararsın, gönül verdiği aday adayını görmek için yağmura rağmen arayışa çıkan mı dersin, tatlı, mutlu bir telaş, güzellik vardı salon önünde.

Aday adayları podyuma çıkmışlar gibi, gayet şık! Güldükçe, gülümsedikçe de yüzlerinden güller saçılıyor. Gülünce gözlerinin içi gülüyor. Gayet şık, olduğunca nezaketliler. Zannedersin temayüle değil de, mankenlik ajansına başvuruyorlar. Salonun içi parti ve Türk bayrakları ile dolu, aday adayları elektronik ortamda delegelerin oylarını bekliyorlar. Tabi gördüklerine; ‘Beni unutma ha, oyunu bana ver, arkadaşlarına da söyle, yanlış yola sapmasınlar!’ uyarısında bulunurken biz de diyoruz ki, temayülde inşallah aday adaylarının gönlünden çıkan oylarla daha da güzelleşir.

Bakalım temayülden kim birinci, kim ikinci, kim üçüncü çıkacak. Hatırlayın, seneler önce bir işadamı (milletvekili aday adayı) dostumuz temayülde birinci çıkmıştı da, sıraya bile girememişti.

*

Siyasetin renkli, şu sıralar en popüler, her geçen gün kamuoyu nezdinde reytingini artıran, çıtayı yükselten, vatandaşların ilgi ve dikkatinden kaçmayan Yeniden Refah Partisi’nde şölen vardı, sanki bayram vardı, daha ötesi gövde gösterisi vardı.

Muhammet Aydoğar’ın il başkanlığından, teşkilatları güçlendirdikten sonra şehirde bir Yeniden Refah rüzgârı esmeye başladı. Şimdi partili partisiz herkes Yeniden Refahı konuşuyor. ‘Biz de mi geçsek, seçimde oy verebilirim!’ diyenlerin sayısının oldukça fazla olduğunu hatırlatmak isterim.

Dün akşam saatlerinde, Mehmet Akif Ersoy Salonu tıka basa doluydu. Türkoğlu belediye başkan adayı belirlenecekti, ki belliydi, Türkoğlu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Karaca. Hayırlı olsun!

Gecenin onur konuğu da Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Gül, sempatik tavırları, sıcak yaklaşımı ile güven verirken, İl Başkanı Muhammed Aydoğar göreceksiniz, Mart 2024’de reytingleri, hesapları alt üst edecek!

*

TÜMKİAD eski başkanı Muhammed Eliaçık’a parantez açacak olursam… Allah için cevval, heyecanlı, enerji dolu iken, dün beni de şok eden haberi çıktı  karşıma. Görevden ayrılmış, helallik dilemiş hemşehrilerinden, üyelerinden.

Üzüldüm. Aradım kendisini.

Bu şehir, hatta bu ülke, bu topluluk, ne çekiyorsa bir cehaletten, iki ihanetten çekiyor. İkisi de çağımızın hastalığı…

Başarılı bir sivil toplum kuruluş kanaat önderiydi. Etkindi, gayretliydi. Dört dörtlük tanıtım elçisiydi. Şehrimizi tanıtmak, üyelerin yaşam standardını artırmak adına evini barkını ihmal edercesine etkinliklere soyundu, başarılı da oldu.

Ama birileri geldi, ‘Hooop, dur orada! Çok ileri gittin. Bu kadar başarı hikâyesi yazılmaz!’ diyerek görevi bırakmasına zemin hazırladılar. Kıskandılar Türkçesi.

İhanetin belgesi yok. Uzaktaki sözüm ona bazı başkan kılıklı haset, kıskanç ve fesat tipler, etiket ile varlıklarını sürdüren başkanlar, ipinin çekilmesine zemin hazırladılar. İhanet ettiler Muhammed Eliaçık’a.

Üzüldüm. Sevdiğim, sevilen bir delikanlıydı. Atom karıncanın ta kendisiydi.

*

İşadamlarını bünyesinde barındıran KASİAD’ta başkan değişti. Senelerdir bu görevi başarı ile sürdüren Mikail Utlu, nöbeti, bayrağı kağıt fabrikası sahibi sevgili Sıddık Ciğer’e bıraktı.

Sıddık Ciğer mert, delikanlı, gönlü ve sofrası herkese açık hayırsever bir işadamı. Ne de olsa babasının adı Mehmet idi. Hayırlı olsun, Allah utandırmasın!

*

Yazının sonlarına geldim. Mesele Elbistan. Mart 2024 mahalli seçimleri için Elbistan belediye başkanı olmak için tam 25 kişi aday adayı olmuş. Bir de Türkiye’de enflasyon yok derler, TÜİK’e söverler. Maşallah Elbistan ilçemizdeki bu aday adayı bolluğu berekettir, inşallah hayırlara vesile olur.

Canı sıkılan, işi gücü olmayan, aday adaylığı olsun torba dolsun diye düşünenler belediye başkanlığına talip olmuşlar. Bu kadar bolluğa, berekete (!) herhalde başkan Mehmet Gürbüz de gülmüştür, sevinmiştir!!!!

Kuşkusuz içlerinde vizyoner, kariyeri sağlam, mesleki ve siyasi sabıkası olmayan isimler var, onları tenzih ettik zaten de, ne iş kardeşim 25 aday adayı. Tamam, koltuğunuzu korumak, bir basamak daha yukarı tırmanmak, isim yapmak sizin de hakkınız da, belediye başkanlığı da oyuncak değil ki azizim!

Elbistan böyle de, diğer ilçeler farklı mı sanki. Dedim ya, canı sıkılan aday adayı olup çıkmış podyuma, pardon sahaya. Ehliyetlerine, liyakatlerine, vizyoner olup olmadıklarına bakmadan. Neyin peşindelerse artık!

Apartman yöneticiliğini beceremeyenlerin ne işi var belediyede birader! 

*

Onu bunu bırakın da büyükşehir belediye başkanı kim olacak, merak ediyorsunuz değil mi?

İlçeleri zaten ara ara yazıyor, nabızlarını tutuyor, masaya yatırıyorum da, büyükşehirle birlikte Onikişubat ve Dulkadiroğlu ilçelerine kim başkan olacak? Büyükşehir Belediye Başkanının kim olacağına bağlı desem, yeterli mi?

Bunu da soruyor, merak ediyorsunuz.

Cevap veriyorum, ben bilmem, merkez bilir!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol