Bize ne kadar ah çektirdin öyle! Bak şimdi yokluğunu ne kadar arıyoruz bilsen! Yokluğunda belediyeler kapış kapış gitti öte mahalleye!

Ucuza hem de… Kapanın elinde kaldı. Kimse de suçu, kabahati üzerine almadı. Senelerdir AK Partinin kalesi olan Türkoğlu bile 4 dönem sonra adres değiştirdi. Diyeceksiniz ki Yeniden Refah Partisi Rusya’dan mı geldi, değil tabi de, mesele ülke meselesi olmaktan çok, senin siyasetteki karizmanın, başarılarının gözardı edilmesiydi.

Bak, Dulkadiroğlu bile başka mahallenin takımına transfer oldu. Neredeyse Onikişubat bile elden gidiyordu da, bereket versin Fırat Görgel gibi lider ruhlu, partinin hafızası biri vardı da, Onikişubat’ın da, bir anlamda partinin namusunu kurtardı.

Bunun yaşla alakası yok, abi diyenler abilik yapamadı zaten.

Vatandaşı partiden, siyasetten soğuttular, nefret eder hale getirdiler. Seçmen sandığa niye gitmedi, oturup bir muhakeme, bir muhasebe bile yapamayıp, kaybın, zararın faturasını basına kesmeye kalkıştılar.

Yani basın suçlu imiş ilçeleri kaybetmekten, oy kaybından.

Ben de yedim!

*

Senin o çok katılımlı, çok ilgi gören Ramada Otelindeki şaşalı, ‘Daha yapacak çok işimiz var!’ sloganı ile çıktığın yoldaki ihtişamın, güç gösterin, bazılarını ürküttü, korkuttu, ‘Eyvah! Osman Okumuş geliyor!’ telaşına kapılanlar, seni aday göstermemek için seferberlik ilan ettiler adeta.

Yola projelerinle erken çıkmandı kabahat. Büyük, ciddi ve ayağı yere basan projelerinle o 5 yıldızlı oteldeki şovun, bazılarının kanına dokundu, hazmı zor olduğu için senin gücünden, senin kifayetinden, senin güçlü iradenden çekindiler, ‘Bir daha başımıza bela etmeyelim!’ dediler ve başkan seçildiğinde sana söz geçiremeyeceklerinden korktukları için seni kapının önüne koydular daha ilk gün.

Ama bunu sana söylemediler, söyleyemediler.

*

Belediyeciliğin kitabını yazan adamdın. Teknik ve sosyal belediyecilik denilince, Türkiye’de tanınırlık oranı en yüksek yerel yönetici olunca, belediyeciliğin gerçek anlamda kitabını yazınca, önsözü’nü bile yazmaktan aciz ve imtina edenler, seni ne büyükşehre, ne Onikişubat’a, ne de Dulkadiroğlu’na aday gösterdi. Arkanda durmadılar, desteklemediler, seni kendi haline terk ettiler, kendi mecranda, içinde su olmayan havuzda yüzme ile baş başa bıraktılar.

Tuttular, karşılıksız çek kadar kıymeti harbiyesi olmayan, toplumda karşılığı bulunmayanların arkasında durdular, aday gösterdiler, ısrar ve inat ettiler.

Bakan Vahit Kirişçi başta olmak üzere, Ö.O.B. Debgici, Celalettin Güvenç bir yandan, Nevzat Pakdil bir yandan kendi adaylarına, kendi adamlarına arka çıkarken, senin başarını, kariyerini kıskanmış olmalılar ki, adını anmadıkları gibi listeye bile dahil etmediler.

Etmediler ne oldu, boylarının ölçüsünü aldılar. Aldılar ama topu, taca atar gibi basına attılar, basın camiasını suçlu ilan ettiler. Faturayı basın camiasına kestiler. Hem de yüzde 20’lik kdv’si ile.

Biz günah keçisi olduk senin anlayacağın!

Ah başkanım, ah! Kral adamdın ama kıymetini bilmediler.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol