‘Bize uyar!’ dediler, ‘Efendi arkadaştır, uysal çocuktur, ne dersek, neyi önersek yok demez’ dediler, ‘Bizim çıkarlarımıza, bizim bize yönelik uygulamalarımıza, kararlarımıza, inisiyatiflerimize ayak uydurur!’ dediler, ‘Biz büyüğüz, biz güçlüyüz, biz abiyiz, kalk dersek kalkar, otur desek oturur, gel dersek gelir, git dersek gider!’ dediler ve Mustafa Buluntu ile ekibine destek verdiler.

Seçimi kazanması için de olağanüstü çaba içinde oldular. Eski 12 Eylül 1980 darbecisi paşanın deyimi ile netekim başardılar da.

Ticaret ve sanayi odasını koltuk değneği yapmaya çalıştılar.

Ticaret ve sanayi odasını işletmelerinin arka bahçesi haline getirmeye gayret gösterdiler.

Ticaret ve sanayi odasını günü geldiğinde işletmelerine bağlı yan kuruluşa çevirme heva ve hevesi içinde oldular.

Ticaret ve sanayi odasını keyiflerine göre yönetme adına, sözüm ona gençleştirme düşüncesinden yola çıkarak ihtiyar heyeti (kapasite-zihin olarak) haline getirme niyeti güttüler.

Daha sayayım mı?

*

İddia doğru mu bilmiyorum, dediler ki, “Bu Mustafa’yı, bu Sadi’yi başımıza kim bela etti. Bunlardan kurtulmamız lazım!”

Mustafa kim, Sadi kim?

Bir Sadi Dertli vardı, depremde rahmetli oldu.

Mustafa desen, kırmızı çizmeli Mustafa! Soyadı yok mu? Belki vardır da söyleyenler kısa keselim de Aydın havası (doğrusu Aydın abası) olsun istediler. Kimleri kast ettiler, niye böyle bir çıkışa gerek duydular, rahatsızlıklarının sebebi neydi, ticari miydi, kriter neydi, uyuşmazlık mıydı, kimse bir şey anlamadı.

Ama anlayan anladı.

*

Şahsım şehrinde ticari hayat ve sanayi sektörü türbülansa girdi, dikkat ediyorum, herkes kemerleri bağlamaya başladı. Ne olur ne olmaz diye.

Sanayici-işletmeci olmayanı yönetime alırsan renk olsun diye, dekor olsun diye, ayrık otlarının tarlada çıkması normal olsa da, temizlemesi hem zor,  hem zaman alacak gibi.

Diyalogda, uyuşmada, kaynaşmada, koordinasyonda ve ekonomik operasyonda türbülansa girdiyseniz, ne olur ne olmaz, Allah muhafaza uçağın  havada motoru arızalanabilir, (yakıtı da tükenebilir, ki ihtimaldir ve ihtimaller her zaman vardır, olmalıdır!) kemerleri bağlayın en iyisi…

Ah Mustafa, ah Sadi ah, ne çekiyorsak sizin yüzünüzden çekiyor bu şehir!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol