banner1597

Merhumu, bundan seneler önce, bir zamanlar yerli-yabancı film severlerin uğrak yeri olan BİNGÖL SİNEMASI’nda bir şiir şöleninde tanımıştım.

Daha ‘Mektup yazdım Hasan’a, ha sana ha Hasan’a’ isimli şiir kitabı çıkmamıştı. Ama aşağıda okuyacağınız şiiri hep aklımda kaldı. Merhumun hatırasına o şiiri sizlerle, günümüze uyarlayacağınızı düşünerek paylaşmak istedim.

Hoşunuza gider mi bilmem, ben çok sevdim.

*

Uykuları harman ettim, savurdum

Bir mübarek düş aradım kırk sene.

Ne usandım, ne yoruldum, ne durdum

İçi doğru dış aradım kırk sene.

Çıktım dağ boş, indim baktım ova boş

Toprak garip, su tedirgin, hava boş

Nere gitsem dallar kırık, yuva boş

Yumurtada kuş aradım kırk sene.

Aşk yükünü indirince arkamdan

Doğmadık bebekler tuttu yakamdan

Hesap-kitap ettim kaçtım rakamdan

On yitirdim, beş aradım kırk sene.

Binalar yükselir: Gözyaşı, kin, kan...

Koymuşlar adını ‘uygarlık, ümran’

Yükseklerde, midelerdir hükümran

Alçaklarda, baş aradım kırk sene.

Gönül penceremi dünyaya açtım

Baktım manzaraya, ben benden geçtim

Ucuzdan tiksindim, kolaydan kaçtım

Belâsı çok iş aradım kırk sene.

Birbirinden çürük çıktı seneler

Öz yiğidi az doğurdu analar

Hayâl oldu gönlümdeki binalar

Temel için taş aradım kırk sene.

Adı ‘devrim’ oldu avrat soyarak

Denge kurdu toklar açı yiyerek

Aptallara ibret olsun diyerek

Solucanda diş aradım kırk sene.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol