Öyle hale geldik ki, getirildik ki, anlatması bile insanın içini ürpertiyor, sadece şahsım şehrinde değil, bu ülkede baba evladı ile karı koca ile ortak ortağı ile  kardeş kardeşi ile geçinemiyor. Hele ortaya bir de miras meselesi çıktıysa, siz  seyreyleyin aile içi kavgayı veya medyaya düşenleri…

Satıcı alıcısı ile kavgalı, öğretmen öğrencisi ile çatışma halinde, aynı kulvarda koşan gazeteciler bir biriyle çatışır dururlar, gelinen noktada kimse kimseye güvenmez, sırtını dayamaz, kefil olmaz.

Ancak arkalarından konuşur dururlar birbirlerinin…

*

Her kim ülkede adalet yok, adalet sarayı var ama içi boş, hâkim yok, savcı yok dese de, adaletin hüküm sürdüğünü, adaletin her yerde ve noktada tecelli ettiğini, edeceğini bilen, buna inanan birisi olarak, bu tür kof laflarla adaleti ve camiayı yaralamaya çalışan art niyetlilere verilecek cevap şudur, ‘Adalet mülkün temelidir!’

Adalete, hâkimlerimize, savcılarımıza güvenmek zorundayız.

*

Dedikten sonra gelelim asıl meseleye, geçenlerde bir dostum anlattı, sizlerle paylaşmazsam olmazdı, şuydu;

İki zengin hâkim huzuruna çıkarsa, hâkim istifa eder.

Hâkim huzuruna bir zengin, bir fakir çıkarsa, adalet zenginden yana tecelli eder, zengin kazanır.

Şayet iki taraf da fakir ise kazanan adalet olur!

*

Adil yönetilen, adil hareket eden, adaletle hükmeden, adil bölüşüm ve paylaşımdan yana olan herkese teşekkür ediyoruz.

Allah kimseyi adaletten şaşırtmasın!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol