banner1482

Aylardır, günlerdir, haftalardır konuşuluyor. Yazılıyor da…  Günün her saatinde, özellikle muhalif televizyon kanal ve yayın organlarında bu soru soruluyor.

Siyasiler, yorumcular, köşe yazarları ve liderler ısrarla bu sorunun cevabını arıyor.

Öyle ki, Cumhuriyet Halk Partililer il ve ilçelerde bu paranın nerede olduğuna dair pankartalar, afişler bile astılar, ancak valilikler veya savcılıklar tarafından toplatıldı, kaldırıldı. Bu demde, CHP İl Başkanı sayın Esat Şengül’ü de ifadeye çağırmışlar, o da ne ve hangi cevabı verdi bilmiyorum ama nihayetinde siyasetçi; partisinin ilkeleri, sorumlulukları ve hassasiyetleri sebebiyle böyle bir eyleme giriştiklerini, iyi niyetli bir davranış olarak yorumlanmasını istemiş, söylemiştir diye düşünüyorum.

Herke görevini yapıyor, saygı duyarım!

*

Herkes sordu ama bu sorunun bir gün bana sorulacağı hiç aklıma gelmezdi. Beklemiyordum da zaten.

Kim aldıysa almış,  kim götürdüyse götürmüş, bana ne derdim. Ama diyemezdim. Bu ülkenin vatandaşı olarak benden çıkan paraların nereye ve kimlere gittiğini bilmek hakkım diye düşündüm sürekli.

Derken, sabah oldu erken…

Daha bu sabah, Büyükşehir Belediye Otobüsündeyim. Büroya, şehre iniyorum. Arka sıralarda otururken, tanımadığım iki kişi önce selam verdi, hal hatırımı sordu.

Tam Yörükselim Devlet Hastanesi acil durağında ineceklerken, pat diye sordular, “Mehmet bey 128 milyar dolar nerede?!”

Haydaaaaa! Al sana kaya… Sanki zemheri ayındayız, dondum kaldım. Sanki kutuplardaydım, sanki buz dağının tepesindeydim…

(Bu arada, büyük ozan merhum Pir sultan Abdal’ın bir beyiti geldi aklıma, paylaşmamak olmazdı.

“Yârin bir çift sözü üşüttü beni,

Yüce dağ başında buymuşa döndüm!” nokta ve parantezi kapatıyorum.)

*

Soru üzerine bütün bakışlar üzerime çevrildi. Dedim ya, bir tuhaf oldum. Ürktüm, korktum! Kendimi suçlu hissettim, bir tuhaf oldum. Kendimi bir suçlu, bir hırsız yerine koydum bir an. Öyle ya, nerede olduğu bilinmeyen ve tartışılan paranın hesabını bana soruyordu vatandaş.

Tanıyan, tanımayan yolcular bir cevap vermemi beklediler. ‘Acaba ne diyecek, doğruları söyleyecek mi, yoksa kıvıracak mı, bakalım!’ modunda düşünceler içindeyken.  Maskelerinden dolayı da tanıyamadığım iki yolcuya; “Bugünkü yazımı okuyun!” demekle yetindim.

Zaten okuyor, takip ediyorlarmış.

*

Yemin etsem başım ağrımaz, ama edeceğim. Vallahi de billahi de ben almadım. Kim aldıysa da bilmiyorum. Çağırsalar, ifademi alsalar da aynı şeyi söylerim.

İnanmayan varsa, banka hesaplarımı araştırsınlar, servetimi incelesinler.

Ben suçsuzum, ben devletimin delikli kuruşuna tenezzül etmedim! Eden varsa da, öbür dünyada hesabını verir. Hele şu mübarek ramazan ayında…

Tekrar ediyorum, nerede ve kimde olduğunu bilmediğim, kimsenin de bilemediği 128 milyar doları ben almadım. Haberim yok, icarım yok! Günahım da yok!

Banka hesaplarım ve mal varlığım meydanda.

Ben masumum, ben suçsuzum!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol