Evet, atalarımız ne güzel söylemiş, “Göç yolda düzülür!”

Kervan yola çıkmayagörsün, bazen çöl fırtınasına da yakalanır, eşkıya baskınlarına da maruz kalabilir. En çok da sağ salim menziline ulaşan, develerine yükledikleri emanetleri, eşyaları sahiplerine ulaştırabilmek adına her türlü çileye, cefaya, bazen değil, çoğu zaman susuz kalma adına göğüs gerseler de, kervan yoluna emin adımlarla gitmiştir çoğu zaman.

Tabi kervanı taşıyan kervancıbaşı önemli. Yolu bilecek, emanetlerin kıymetini bilecek, yük ve emanet eşya taşıyan develerin halinden anlayacak, çöl kanunlarını ezbere bilecek..

Hele yol da uzun ise, Allah yardımcısı olsun!

Çünkü omuzlarına bir yük binmiştir. Sektöre ve kendimize, markamıza, firmamıza olan sorumluluğumuz arttı. O bakımdan diyoruz ya, kendisine emanet edilen kişiler, ticari eşyalar, hasar görmeden, çalınmadan hak sahibine ulaşırsa, kervancıbaşı mutlu olur, o kadar da müşterisi artar!

O bakımdan sorumluluklarımız büyük! Mutluluğumuz, sevincimiz ondan.

*

Bütün bunları neden anlattım, neden ayrıntıya gittim, izah edeyim…

Seneler önce, Sakarya’da küçük bir dükkân iken, bugün kervan adıyla, alpedo markasıyla şehre indiysek, sayıları her geçen gün artan şubelerimiz ile müşteri memnuniyeti ve ürün kalitesi ile belli biri noktaya geldiysek, yurtiçi ve yurt dışı şubelerimizle ülkemizi, şehrimizi tanıtma noktasında bir tanıtım elçisi rolünü üstlendiysek, bunu çalışanlarımıza, hemşehrilerimize borçluyuz.

Her geçen gün büyüyoruz. Büyürken de istikrarı gözardı etmiyor, ürün ile müşteri memnuniyetinden, kalitesinden taviz vermiyor, bu arada tesislerimizde, işletmelerimizde kullandığımız makine ve cihazlarımızı da kendimizi üretecek, projeler geliştirerek, AR-GE’ye önem verip, yerli ve milli makinalarımızı üreterek, ekonomiye de katkı sağlıyoruz.

*

Geçenlerde de haberi sitelerde, gazetelerde ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı, insanları heyecanlandırdı.

Dondurma ve pasta imalatlarında kullanılan makinalar ithal ve çok pahalı. Bu da içeride ürün maliyetlerine yansıyor haliyle. Bunu önlemek, hem ülkemiz ekonomisine katkı sunmak için, geliştirdiğimiz projelerle yerli ve milli diye adlandırabileceğimiz ürün makinalarını kendimiz imal etmeyi hedefledik, çok şükür bunu da başardık.

*

Yazının başında dedik ya, ‘Göç yolda düzülür!’ diye. Biz de zaman içinde, gelişen ve değişen zamana, teknolojiye ayak uydurmak, yeni konseptlerle, daha kaliteli ürünleri sizlere servis edebilmek için, dondurma ve pasta sektörünün en pahalı makinalarını dışarıya döviz harcamadan kendimiz imal etmek için söz vermiştik, çok şükür Rabbim bize o günleri de gösterdi.

Cumhurbaşkanıız sayın Erdoğan da her daim yerli ve milli olmadan, milli veyerli üretimden yana değil miydi, biz onu yerine getiriyoruz.

Biz yeniliklerin öncüsüyüz, olmaya da devam edeceğiz.

Tabi sizlerin sayesinde!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol