Ömer KANDİLCİK
Ömer KANDİLCİK
Yazarın Makaleleri
Bu toplumu anlamak o kadar zor ki...
Türk sinemasının ünlü karakter oyuncularından Perran Kutman yazmış aylar önce. Dilimize, dinimize, geleneklerimize yapılan saldırıyı öyle güzel özetlemiş ki, paylaşmadan yapamadım. Yeşilçam filmleri diye bir yapı kalmadı. Karakter bozuldu,...
Bizim en çok neye ihtiyacımız var?
Paraya mı, şöhrete mi, mala mülke mi, lüks arabaya mı, son model cep telefonuna mı, markalı giysilere mi, lüks ve akıllı evlere mi? Bunların hepsinin boş olduğunu, birer gelir geçer nesneler olduğunu 6 Şubat depreminde gördük, yaşadık,...
Kaybettiğimiz saygı ve özlediğimiz hoşgörü
Kabul eder veya etmezsiniz, sosyal medyada, trafikte veya hayatın içinde kavganın, tartışmanın dozu, şiddeti giderek artıyor. Ve alanı her geçen gün genişliyor. İnsanlar arasındaki saygısızlığın, çatışmanın aslında birçok nedeni var....
Bu günlere nasıl savrulduk, ne oldu bize?
Kemal Sunal, namı diğer İnek Şaban mesela… Neydi acaba mezhebi? Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık? Kürt kökenli miydi, yoksa Çerkez miydi Sadri Alışık? Şakayla karışık sormuyorum bunları… Kaçımız biliyordu veya doğrusu...
Kuru incir…
'Kaç kuruş” dedi, 'incir kurusu?” Pazarda ürün satan köylü kadının tepesine dikilmiş, gür sesiyle üç kere yineledi sorusunu. İyi giyimli, bakımlı görünümlü bir beyefendi. 'İncir kurusu kaç kuruş!” 'Otuz lira”...
Dünyayı iyilik kurtaracak!..
Sosyal medyadan aklımda kalmış. Eminim okuyunca siz de çok etkileneceksiniz: Bir olaya tanık olan vatandaş anlatıyor; Simit almak için sıraya girdim. Sıra çok uzundu. Hemen önümde bir kız çocuğu ve babası duruyordu. Babası gömlek düğmelerini...
AKDO ve firmalara yapılan haksız suçlamalar!
Şu bir gerçek ki, yüzyılın depremi yıkım yaparken ne zengin dinledi, ne fakir. Deprem sonrası ortak acılar sarılmaya başlanırken, çadırlarda, okul bahçelerinde dikkat ederseniz herkes aynı ateşte ısınmaya başladı. Ateş de zengini başka,...
Ömürler yıldız gibi kayıp giderken…
Bugün mali müşavirler camiasının sevilen ismi, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Arif Şen'in vefat ettiği haberini duydum. Haberden öğrendim, 67 yaşındaymış. Soyadı gibi şen insandı. Diyecek kelime bulamadım vefat  haberini...
Kul hakkı ve adalet…
Bir kimse bir kimsenin hakkını yer, malını çalar, hırsızlık yapar ise büyük vebali olan kul hakkını işlemiş olur. Kul hakkı pek çok sebebe bağlı olarak işlenebilir. Dolayısıyla bir kişinin istenmediği bir şey yapması, onu alay etmek,...
İlk önce öğretmenimi sevdim ben…
Bugün (yarın) Öğretmenler Günü… Onları onurlandırma, bizlere vermiş oldukları emekler için şükranlarımızı sunma günü. Ailemizden sonra en çok vakit geçirdiğimiz, zaman harcadığımız eğitim kurumlarının güzel insanları ile geçti...
Ne olduğun değil, kim olduğun önemli
Bir işe girdiniz, tanıdık, eşin dostun, 'Kaç para maaş alacaksın, sigortan var mı, fazla çalışırsan mesai ödeyecekler mi, cumartesi ve pazarın tatil mi?” sorusunu soracaklar ilkin. Ama kimsenin aklına, kimin yanında çalıştığın...
Çalışanlarının fikirlerine değer vermek ve dinlemek
Bir kere, AKDO gibi marka değeri yüksek bir müessesenin, Esentepe Şubesinin sorumlu müdürü olarak, çalışanların fikirlerine her zaman saygı duymuşumdur. Duyarım, çünkü akıl akıldan her zaman üstündür. Bazen ummadığınız kişilerde,...
İş ahlakı, bireysel ahlak ve basın ahlakı…
Bir önceki yazımda, işyerlerinde çalışanların edinmesi gereken, sorumlulukları da dahil, iş ahlakı üzerine düşüncelerimi sizlerle paylaşmıştım. Bugün de ticaret ve esnaf ahlakı üzerine yorumlarımı dökmek istiyorum. Bunun yanında işveren...
Namaz, imkân meselesi değil iman meselesidir!
Namaz, İslam'ın 5 şartından biri. Dinimiz, sağlığı yerinde olan herkese farz kılıyor. Namaz Allah için kılınır ve kuşkusuz sevabı büyüktür. Birkaç gün önce, sosyal medyada gördüm bu başlığı, çorbada tuzumuz bulunsun diye...
İş ahlakı ve sorumluluk bilinci…
Ülkeleri, şehirleri ve işyerlerini zengin yapan, doğal kaynaklardan çok, yetişmiş ve kaliteli insan gücü ve bu insan gücünün iyi yönetilmesidir. Bir işyerindeki iş ahlakı, o şehrin iş gücünün kalitesinin önemli bir göstergesidir. Tek...
Neyi, kimi, kimleri severim ya da sevmem!
İnsanların renklerine, zevklerine, tuttukları takımlara, gönül verdikleri siyasi partilere karışmak haddim değil. Kimsenin de olmamalı. Birini, bir kurumu, bir meseleyi sevip sevmemek kimsenin tekelinde de değil. Biz sevgi meselesini, saygı konusunu...
Ölümlüsün insanoğlu…
Çoğu insan bu dünyadan hiç göçüp gitmeyeceğini sanır; anlamsız bir mal, mülk sevdasına kapılır… Oysa insanoğlunun bir yaşam yılı vardır. Yaşam yılı uzun olsa da kısa olsa da bir gün ölüm kapıyı çalar… Ölümden kurtuluş yoktur…...
Toplumsal ahlak ve iş ahlakı…
Daha birkaç yüz yıl öncesine kadar, ahlâki düzey bakımından dünyada örnek bir toplumsal yapı oluşturmuş, çalışkan, güvenilir, adil ve sözünün eri olan milletimiz, ne yazık ki günümüzde bu değerleri yeteri derecede muhafaza edememiştir....
Utancı giden kimsenin kalbi ölürmüş!
Peygamberimizin damadı, son halife Hz. Ali söylemiş bunu. Ne yazık ki, günümüzde utancı bitirdik, hayasızlığı meslek edindik, edepsizliği yaşam biçimi olarak kabul ettik. O bakımdan toplumun nereye gittiğini varın düşünün! Bir AKDO çalışanı...
Allah ne zaman aklımıza geliyor?
Günümüzde değişmez kural şu; insanoğlu siyasetten besleniyorsa siyasete, paradan besleniyorsa paraya, ahlaktan besleniyorsa ahlaka hizmet eder. Biz insanlar… Gerçekten nankör kullarız. Bakın uzun süre kışa girdiğimiz halde ne yağmur gördük,...
Oruç tut ki…
Üstat Necip Fazıl Kısakürek ve Nazım Hikmet, ramazan ayında arabayla gidiyorlarmış. Tabii Necip Fazıl oruçlu ama Nazım Hikmet değil. Nazım Hikmet, Necip Fazıl ile dalga geçmek için yolun kenarındaki zayıf bir ineği işaret ederek demiş...
Günümüz esnafı böyle mi?
Ya da Endonezya Nasıl Müslüman Oldu? Kendi halinde bir tüccardı. Bir gün kumaşları gemiye yükledi. Endonezya'ya gitti, oraya yerleşti. İşini orada devam ettirdi. Kumaşları kaliteliydi. Tam da halkın aradığı cinstendi. Kendisi de kanaat...
Allah sonumuzu hayır getirsin!
Aşağıda okuyacağınız yazı, Faruk Yıldız isimli bir vatandaşa ait. Nedir, kimdir, necidir, ne iş yapar, hangi kariyere ve etikete sahip, inanın bilmiyorum. Tanımıyorum çünkü. Ama kullandığı dil, ifade etmeye çalıştığı ve vermeye gayret...
Bu dünyadaki görevimiz neler?!
Canlıya, hayvana, toprağa, çiçeğe, böceğe, madene, suya, havaya yönelik ödevlerimiz olur mu? Bu ödevler ile Allah rızası arasında bir ilişki var mıdır? Sokakta, caddede, dağda, bayırda, nehirde, denizde attığımız atıkların, çöpün...