Öne Çıkanlar BAHÇE YANGINI EVLERE SIÇRAMADAN SÖNDÜRÜLDÜ İLGİNÇ İDDİA KAYAK MERKEZİ SENEYE HAZIR ŞEREFSİZ BÖLÜCÜ ÖRGÜT MENSUPLARINI LANETLİYORUM. KOLAT; TAKIMI BERABER ÇIKARALIM

Bu haber kez okundu.

SOYDAN, “ÖĞRETMENLER YARINLARIMIZIN BEKÇİSİ”
 Bu yıl 31. kez kutlanacak olan 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yazılı bir mesaj yayımlayan, kendisi de emekli öğretmen olan Başkan Elife Aynur Soydan, meslektaşları için yayımladığı kutlamasında şu duygu ve düşüncelere yer verdi: “Kadim değerlere sahip, kutsal bir meslek olan öğretmenliği icra eden; yalnızca resmi öğretmen değil, eğitime gönül vermiş tüm insanların 'Öğretmenler Günü'nü kutluyor, Ahirete göç edenleri hayırla yad ediyor, görevi başında şehit olan meslektaşlarıma Allah'tan rahmet diliyorum.

Bir ülkenin geleceğine şekil verme, yalnızca bilgi aktaran değil insanı eğiterek hayata hazırlama misyonunu üstlenen öğretmenlerimizin değeri, kesinlikle tartışılmaz bir konudur.  Dinimizde öğretmenlik mesleğinin önemine dair çok sayıda Hadis-i Şerif ve öğütler yer almaktadır. Tarihimize baktığımızda yine, üstlenilen vazifelerden dolayı öğretmenlik mesleği ayrıca yüceltilmiştir.

Hazreti Ali, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözüyle öğretmenliğin kıymetine vurgu yaparak öğretmenin karşısında nasıl bir tavır takınılması gerektiğini ifade etmiştir.

PADİŞAH BENİM AMA, O BENİM HOCAM

Tarihimizde yer alan meşhur bir hikayeyi de anlatmadan geçemeyen başkan Soydan,  “Fatih Sultan Mehmet, kendisini eğiten hocası Akşemsettin ile birlikte İstanbul'a ilk gelişinde kendisini bekleyen halkın tezahuratıyla karşılaşır. Bu esnada halk, Akşemsettin'i padişah zannederek çiçekleri O'na sunarlar. Akşemsettin ise padişahı işaret ederek çiçeklerin Fatih Sultan Mehmet'e verilmesini söyler. Bunun üzerine ise Fatih, çiçeklerle kendisine doğru yürüyenlere Akşemsettin'i göstererek o meşhur “Gidiniz, gene O'na veriniz, padişah benim ama O ise benim Hocamdır” sözünü söyleyerek öğretmenliğin padişahlıktan da yüksek mertebede olduğunu kaydeder.

Yine tarihimizde yer alan Yavuz Sultan Selim'in, hocası için söylediği “Âlimin atının ayağından sıçrayan çamur parçası, bizim için şereftir. Öldüğümde şu çamurlu kaftan üzerime örtülsün!” manidar sözü, güçlü bir millet olmada rol alan eğitimcilerin değerini belirtmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk, toplumu şekillendirme adına öğretmenlere nasıl önemli bir görev düştüğünü “Öğretmenler; yeni nesli Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri sizler yetiştireceksiniz yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti sizin becerinizin ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. Cumhuriyet: fikren ilmen fennen bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli bu özellik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir” sözleriyle açıklamıştır.

Hızla gelişen ve ilerleyen bir dönemdeyiz. 'İlmin olduğu yerde cehalet, terör ve zulmün olmadığını belirten, bunun için de eğitim ve eğitimciye büyük önem veren' bir hükümete sahibiz. Türkiye'nin kalkınmasında modern ve nitelikli eğitimin başlıca unsur olduğunun bilincinde olan bir Başbakanımız var. Bu nedenle de iktidarımız döneminde en büyük kaynak aktarımının eğitim alanında olduğu, hepimizce bilinmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle milli birlik ve beraberliğimizin de teminatı olan meslektaşlarıma; en derin sevgi ve saygılarımı sunuyor, bir kez daha günlerini kutluyorum.” Diye konuştu.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol