Öne Çıkanlar MÜFTÜ İMRAN KILIÇ ADAY ADAYI OLDU GÜNEŞ PETROL HAYIRLI OLSUN! SARIYERDE KALDI MODERN SAĞLIK MERKEZLERİNE KAVUŞACAK MST MARKA KAZICI YÜKLEYİCİLER TERCİH EDİLİYOR

Bu haber kez okundu.

MUTLU KAYA’DAN SELAM VAR!
 İnsanın içini ısıtan, her zamanki sevgi ve saygısı, kadirşinaslığı ve güler yüzlülüğüyle karşıladı;  “Hoş geldin Mehmet abi” diyerek hasret dolu sarılışındaki samimiyeti hissetmemeniz mümkün değil..

Altın değeri taşıyan hasletleri bazen her insan üzerinde taşımakta zorluk yaşar, ama itiraf etmem gerekirse, bütün insani hasletlerin adeta şık bir elbise gibi üzerine yakışan insanlardan biri Mutlu Kaya..


Oturduğumuzda, arka planda Kahramanmaraş’ın gece çekilmiş bir resmi ve abide gibi yükselen Abdulhamit Han Camii bütün ihtişamı ile odaya kutsal bir koku yayarken,  bugüne kadar aldığı görevlerdeki üstün performansı ve başarısıyla, içtenliği ve sevgi dolu yüreğiyle; yakın çevresinin, dostlarının, meslektaşlarının ve hemşehrilerinin takdir ve güvenini kazanmış mümtaz isimlerden biri olarak yeni görevinde de başarılara imza atacağına yürekten inanmıştım ta baştan beri.

UZUN UZUN SÖYLEŞTİK, HASRET VE ÖZLEM GİDERDİK

Hemşehrilerinden ayrı olmasından dolayı hüzünlü ama Ankara Genel Merkezdeki yeni görevinde gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği başarılı çalışmaların heyecanı ve meslektaşlarına hizmet etme aşkının en büyük motivasyonu olduğunu ifade ediyor..

Memuriyete başladığı 2002 yılı itibariyle çeşitli kademelerinde aktif olarak yer aldığı ve 2010 yılında gerçekleştirilen şube olağan kongresinde yine arkadaşlarının teveccüh ve destekleriyle Sağlık-Sen’in Kahramanmaraş Şube Başkanlığı’na seçildiğini anlattı.

“Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının çalışma ve yaşam standartlarının yükseltilmesi konusunda ve milletinin birlik ve dirliği adına mücadele eden biz hizmet neferleri olarak çetin ve çetrefilli yollardan birlikte geçtik, hedefe birlikte ulaştık” derken, zaten uzun yıllar aktif olarak içinde yer aldığı sağlık teşkilatı ve sendikal çalışmalarından dolayı yeni görevine adaptasyon sürecinde hiçbir zorluk yaşamadığını söylüyor. “Genel merkezimizin aldığı olağanüstü kongre kararı ile birlikte, şimdi de arkadaşlarımın yine şahsıma gösterdikleri teveccüh ile genel merkez yönetiminde yer aldığım onurlu bir görevin daha mesuliyetini omuzlarımda taşımanın bilinci ve mutluluğunu yaşadığımı ifade etmek istiyorum” derken de teşkilatına minnettardı..



SAĞLIK-SEN NE İŞ YAPIYORDU, İŞLEVİ NEYDİ?

Sağlık, hepimizin bildiği gibi Türkiye’nin son dönemlerde öncelikli konu ve gündemlerinden biri.. Sağlık-Sen Genel Basın ve İletişim Sekreteri Mutlu Kaya kardeşimizi de genel merkezinde ziyaret edince, konu elbette döndü dolaştı, sağlık teşkilatı, çalışanlar ve özellikle de çalışanların haklarının mücadelesinin verildiği sendikal çalışmalar üzerine geldi. Sayın Mutlu Kaya başkanımıza sağlık alanında gündemdeki merak edilen sorularla sendikal faaliyetlerini sordum. Şimdi de siz değerli okurlarımızı yaptığımız kısa röportajımızla baş başa bırakıyorum.

Sayın Mutlu Kaya, sağlıkta dönüşüm kapsamında bir dizi yeni yapılanmalar var, çalışanların haklarını korumak adına sendikanın bu bağlamda temel ilkesi nedir?

Mutlu KAYA - 75 milyon insanımızın sağlık hakkını emanet ettiği sağlık çalışanları olarak, son derece kutsal ve onurlu bir görev ifa ediyoruz. Bir can kurtarmayı, bütün insanlığı kurtarmakla eş tutan müstesna bir değer uğruna mücadele ediyoruz. Böylesine ulvi bir hizmet alanında ter döken insanlar olarak daha iyi sağlık hizmeti sunmak, daha sorunsuz çalışma ortamlarına kavuşmak, daha adil çalışma koşulları ve hakları adına sorunları tespit etmek, çözüm önerileri geliştirmek amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sağlık-Sen olarak, sağlık hizmetlerinin insan merkezli, kolay erişilebilen, nitelik açısından çağdaş bir düzeye ulaşması hedefini önemsiyoruz. Bu hedef uğrunda emek harcayan sağlık çalışanlarını temsil eden bir sendika olarak, atılan her olumlu adımın paydaşı olma sorumluluğu içinde hareket ediyoruz. Yanlış olduğuna inandığımız konularda ise gerekçelerini sıralayarak, aynı sorumlu anlayışla sendikal tavrımızı ortaya koyuyoruz. Sağlık hizmeti anlayışında yaşanan reform sürecinin daha ileriye taşınması için; eşit, adil ve çağdaş çalışma koşullarının da tam anlamıyla sağlandığı bir yapısal dönüşümün gerekliliğine inanıyor ve bunun için gayret gösteriyoruz. Yetkili sendika olarak sağlık çalışanları adına gerek Sağlık Bakanlığı ile Kurum İdari Kurulu toplantılarında, gerekse hükümetle yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde bu temel yaklaşımla hareket ediyoruz. Farklı istihdam politikalarının çalışanlar üzerindeki etkileri, performans sisteminin daha adil bir yapıya kavuşması, aile hekimliği uygulaması süreci içinde karşılaşılan sorunlar, Kamu Hastane Birlikleri yapılanması gibi birçok önemli konuda, işletilen bu diyalog sürecine bağlı olarak gelişmeler kaydettik.

-Sağlık-Sen’in ortaya koyduğu sendikal anlayışı biraz açar mısınız?

Mutlu KAYA - Sendikamızın hizmet kolumuz içindeki en önemli farkı, çözüm odaklı bir sendikacılık yürütüyor olmasıdır. Sendikal mücadeleyi, “Yaşasın… Kahrolsun…” sloganlarının sığlığı ve çözümsüzlüğü içine hiçbir zaman hapsetmeyi düşünmedik. Geçmişin klasik sendikal alışkanlığı olan, sorunları siyasal veya ideolojik bir çatışma zemini olarak kullanma yöntemi, sendikal anlayışımız içinde hiçbir zaman yer bulmamıştır. Çünkü biz; sendikanın, ancak hitap ettiği kitlenin sorunlarını çözüme kavuşturduğu sürece meşruiyetini sürdürebileceğine inanıyoruz. Sağlık çalışanlarının sorunlarına çözüm beklediği bir noktada, çözümsüzlüğü beslemek ve üzüm yemek yerine bağcıyı dövmekle meşgul olmak, sendikalara haklarını emanet eden çalışanlara yapılacak en büyük haksızlık olacaktır. Bu nedenle bizler, klasik ücret sendikacılığı anlayışından; bilgi ve hizmet sendikacılığına doğru bir değişimin öncülüğünü yapma gayreti içinde olduk, bundan sonra da bu hedefte ilerlemeye devam edeceğiz. Kısaca; Sağlık-Sen, değişen dünyada küresel bir güç olma yolunda ilerleyen Türkiye’nin çağdaş sivil toplum yüzü olarak yoluna devam edecektir. Ancak, değişim tek taraflı olmuyor. Kamudaki idari anlayışın da değişmesi gerekiyor. Sendikaları dikkate almayan, yetkiyi paylaşmaktan kaçınan idari anlayışların da geçmişin alışkanlıklarından kurtulması gerekmektedir. Bu noktada, Bakanlığımızın sağlık çalışanlarının sorunlarına karşı duyarlılığı ve sendikal ilişkilere verdiği önemin, sorunların çözümü noktasındaki paydaşlık ilişkisinin sürdürülebilirliğine önemli ölçüde katkı sağladığını belirtmek istiyorum. Hem çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi ve çalışma koşullarının düzeltilmesi, hem de hizmet kalitesindeki standardın yükselmesi noktasında, sorunları ve sorumlulukları paylaşma gibi çağımızın yönetişim ilkelerinden olan bir anlayışın, sağlık alanında da yerleşik hale gelmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla, Türkiye’nin dört bir yanında sağlık hizmetlerini yürüten sağlık yöneticilerimizden, çalışanlarımıza kadar sosyal diyalog sürecinin daha iyi işletilmesi, çağın gerekli kıldığı katılımcı yönetim anlayışının tesisi konusuna daha çok önem vermeleri çağrısında bulunuyoruz.

Sağlık çalışanları ‘Sağlıkta dönüşüm programı’nda önemli bir aktör. Peki, gereken ilgiyi görebiliyorlar mı?

Mutlu KAYA - Sağlıkta Dönüşüm, Türkiye’nin son 10 yılındaki değişim sürecinin en dikkat çekici projesi olarak, ülke gündemindeki yerini korumaktadır. Son yıllarda gerçekleştirilen reformlar, vatandaşların sağlık hizmetine erişimi ve hizmet kalitesi noktasında önemli değişimler sağlamıştır. Bu değişim süreci, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını da önemli ölçüde etkilemiş, geçmişin birikimi olan çoğu kurumsal soruna rağmen sağlık çalışanları, değişim sürecinin üzerlerine yüklediği sorumlulukları yerine getirme noktasında büyük fedakarlıklar göstermişlerdir. 175 bin sağlık ve sosyal hizmet çalışanının verdiği güçle yetkisini etkin kılan Sağlık-Sen’in, yalnızca üyelerinin değil, 400 bin sağlık ve sosyal hizmet çalışanının da etkili ve yetkili sözcüsü olarak diyoruz ki, toplu sözleşme görüşmelerinde elde edilen kazanımların yanı sıra, 10 yıldır devam eden ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın en güçlü paydaşları olan sağlık ve sosyal hizmet çalışanları, bu paydaşlıkta sosyal, mali ve özlük hakları açısından güçlendirilmelidir. Bu süreçte, çalışanların başarısı görmezlikten, sesleri duymazlıktan gelinemez. Böyle bir tutum, dönüşümün sekteye uğratılması ve çalışanların mağdur edilmesi olacaktır. Çalışanları ve emeğini yok sayan bir anlayışın ise, asla ve asla kazananı olmaz. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları alanında devam eden süreci arkadaşlarımızla birlikte titizlikle takip ediyoruz. Yeni teşkilat yasası sürecinde çalışanların özlük haklarını geriye götürecek ve kazanılmış hakları yok sayacak hiçbir gelişmeye müsaade edilmeyeceğine inanıyor, talep ediyoruz. Kısaca, birçok alanda gerçekleştirdiği demokratikleşme adımları ile birçok açılıma imza atan Hükümetimizden ve Sağlık Bakanımızdan, yetkili sendika olarak tüm sağlık çalışanlarına yeni açılımlar bekliyoruz.

Sağlıkta şiddet, son dönemlerde adeta sosyal bir yara olarak önümüzde duruyor. Bu vahim durumla ilgili neler söyleyeceksiniz?

Mutlu KAYA - Yaklaşık 400 bin kişilik sağlık ordusu, ülkemizin dört bir yanında önüne çıkan coğrafi engellere veya kurumsal koşulların yetersizliğine aldırmadan, ağır çalışma koşullarına rağmen, var gücüyle “İmdat!” diyen her çığlığa yetişme gayreti içinde mücadele etmektedir. Sağlık çalışanlarının hizmetleri çoğu zaman gözden ıraktır. Sağlık hizmetini sunarken, en çetin doğa şartlarına göğüs gererek çalışmanın zorlukları, çok fazla gündem olmaz ülkemizde. Hayatını kurtarmak için ter döktüğü hastadan kaptığı enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybeden bir sağlık çalışanının gerçeği, bu tür olayların sağlık çalışanları üzerinde ne tür travmalar oluşturduğu çok konuşulmaz maalesef. Çoğu zaman ise, günde 1 milyon kişinin talebinin karşılandığı hizmet kolumuzda yaşanan bir sorundan dolayı, nedeni sorgulanmadan, kamuoyunda mahkûm edilir, en yıpratıcı sözlere muhatap olur. Hatta zaman zaman fiili şiddete bile maruz kalır. Buna rağmen sağlık çalışanları, yaşadığı sorunları, uğradığı haksızlıkları, yardımlarına ihtiyaç duyulduğu anda unutur ve kendisine emanet edilen hayatı koruma noktasında görevlerini “sıfır hata” parolasıyla sürdürmeye çalışır. Hizmet ettikleri alanın kutsiyetinden kaynaklanan doğal motivasyonları ile yılmadan görevlerini yerine getiren sağlık çalışanları, bu özellikleriyle her zaman saygıyı ve övgüyü hak etmektedir.

Sağlıkta Şiddetin önlenmesi konusunda nasıl önlem alınmalıdır, Sağlık-Sen’in çalışmaları kısaca nelerdir?

Mutlu KAYA - Çalışma ortamlarında sağlık çalışanlarına yönelik şiddete müsamaha gösterilmeyeceğine dair caydırıcı yazılı materyallerin olmalıdır. İngiltere'de sağlık kurumu tarafından gerçekleştirilen yasal düzenlemeler çerçevesinde uygulanmakta olan "Sıfır Tolerans" isimli program kapsamında sağlık çalışanları özel olarak şiddetten korunmaktadır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için ülkemizde de söz konusu programa benzer düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. Sağlık çalışanlarının çalışma şartlarının zorluğu ve mesleki saygınlığına ilişkin toplumda daha fazla farkındalık oluşturulmalıdır.  Sendika olarak  bu konuda bir dizi çalışmalar yaptık. Paneller, konferanslar, sempozyumlar düzenledik, araştırmalar yaparak ilgililere sunduk. En son TBMM’de Sağlıkta Şiddeti Önleme Komisyonu’na Genel Başkanımız Metin Memiş başkanlığında konuyla ilgili uzun bir sunum yaptık. Hazırlayıp basın aracılığı ile kamuoyu ile de paylaştığımız "Sağlık Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Yolları Sempozyumu" ve "Emeğe Saygı, Şiddete Sıfır Tolerans Sempozyumu" kitaplarını, "Sağlıkta şiddet" dosya konusunu ele alan Sağlık-Sen Dergisi'nin Haziran 2010 sayısı ile Sağlık İşyeri Ortamında Şiddet: Halkın Şiddet Algısı ve Değerlendirmesi Ön Bulgular Araştırma Raporumuz da komisyon üyelerine sunduk. İstediğimiz, bizimde öneri ve tekliflerimizle desteklediğimiz sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik çalışmaların, Sağlık Bakanlığımız tarafından yapılacak düzenlemelerle hukuki ve idari alt yapılarıyla içinin doldurulmasıdır. Bugüne kadar özelde sağlıkta şiddet, genelde ise toplumsal şiddetin önlenmesine yönelik çalışmaların ötelenmesi, yarın başka illerde başka bir doktorun, hemşirenin, sağlık çalışanının da mağdur olmasına neden olacağı ortadadır.

Sayın Başkan, Sağlık-Sen, kamuoyunda da basın yayın ve iletişime önem veren bir sendika olarak biliniyor. Bu konuda hangi çalışmaları yapıyorsunuz?

Mutlu KAYA- Sağlık-Sen, kuruluş felsefesi doğrultusunda kurulduğu günden beri, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının güvenli bir adresi olarak, onların gönüllerindeki yeri pekiştirmeye ve verdikleri güçle yükselişini sürdürmeye devam ediyor. Dünden bugüne ortaya konulan çalışma ve eserler bunun en büyük göstergesi. Sağlık-Sen’in 2012 toplu sözleşme görüşmelerinde sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını üst düzeyde temsil ederek ciddi kazanımlar elde etmesi, izlenen doğru sendikal politikaların yansımasıdır. Diğer sendikalar arasında üye sayısını her yıl artırarak güçlü bir büyüme performansı gösteren sendikamızın bu sinerjisini, ülke sathına ulaştırmak için gerek teşkilatları arasında kurduğu kurumsal iletişim ağını, gerekse de kamuoyu ve medya arasında kurulan düzeyli diyalogu bundan sonra da teşkilatlarımıza ve kamuoyuna dönük projelerle geliştirerek yaygınlaştırma gayreti içindeyiz. Bu bağlamda genel merkezimiz tarafından iki ayda bir yayınladığımız 65 bin tirajlı “Sağlık ve Sosyal Hizmetlerde Vizyon” Gazetesi ile sağlık gündemini konu alarak 3 ayda bir araştırma ve raporların yanı sıra akademik makalelerden oluşan “Sağlık ve Sosyal Politikalara Bakış” dergisini yayınlıyoruz. Elbette iyi hizmet edebilmek, kaliteli hizmet üretebilmek için sadece niyet, sadece samimiyet yetmiyor, işin içine gayreti, işin içine tecrübeyi, aklı da eklemek gerekiyor. Bundan önce de sendikal geleneğimizin mayasını teşkil eden “değerler sendikacılığının” bize yüklediği sorumluluk içinde Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının hak ve talepleri noktasında sürdürdüğümüz sendikal çalışmalarımız süresince, gecemizi gündüzümüze katarak durmadan, dinlenmeden azami bir gayret içinde olduk. Üyelerimizin istikameti her zaman bizim istikametimiz oldu. Bu istikametten sapmadık, teşkilatlarımızla birlikte her zaman aynı yöne, aynı hedeflere baktık. Dün olduğu gibi bugün de, bütün arkadaşlarımızla birlikte elde ettiğimiz tecrübeleri bu sürece dâhil edeceğiz. Kararlarımızı, önemsediğimiz ortak aklın öngördüğü istişareler neticesinde alıp, kararlılıkla da uygulamaya koyacağız.

Sayın Mutlu Kaya, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyor, yeni görevinin tekrar hayırlı olmasını temenni ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.

Mutlu KAYA - Sevgili abim, ben de çok teşekkür ediyorum. Kimlik Gazetesi’ne şahsınızda yayın hayatında başarılarının devamını diliyor, bu vesileyle büyük Sağlık-Sen ailesine, özelde çok değerli Kahramanmaraş Sağlık-Sen teşkilatımıza, vefakâr üyelerimize ve sevgili hemşehrilerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol