DEVLET, AR-GE VE İNOVASYONA PARA VERİYOR

“Türkiye’nin bir hedefi var, Türkiye bir hedefe kilitlenmiş durumda. Başbakanımızdan, devletteki en küçük memurumuza kadar, en büyük holdingimizden, en küçük KOBİ’mize kadar nerede bir toplantı yapsak sanayi ile ilgili, gelişmeyle ilgili, büyümeyle ilgili hep şunu söylüyoruz. Türkiye 2023 yılında Dünya’nın 11 ekonomisi arasında olacak, 500 milyar dolar ihracat yapacak, 2 trilyon dolar gayrisafi milli hâsılaya ulaşacak ve 25 bin doların üzerinde de kişi başı gelirimiz olacak. İyi de bunu nasıl yapacağız? Esas önemli olan soru bu. Çok ciddi stratejiler yapılıyor. Çok ciddi planlar hazırlanıyor bu hedefe ulaşmak için. Aslında bu hedefe ulaşmanın temel yolu işte bugün size anlatılacak olan AR-GE destekleri. Yaptığımız üretimde, yaptığımız yatırımda inovasyon ve yenilik yapmadan geçiyor. Bizim bir makine ihracatımız var. Türkiye makine yapımında, makine üretiminde Dünya’da önemli ülkelerden biri. Bu işi Almanya, Çin ve İtalya gibi büyük ülkeler önde götürüyor. Ama Türkiye de iyi bir noktada fakat Türkiye’nin ihraç ettiği makinelerin kg başı fiyatı 7–8 dolar civarında. Aynı işi yapan Almanya’nın ihracatındaki kg fiyatı 90 ile 100 dolar arasında değişiyor. Bu fark nereden kaynaklanıyor, bu katma değer nerden çıkıyor? Bu fark, inovasyon yapmaktan kaynaklanıyor. Yine diğer taraftan, bizim ihracatımızın birim fiyatı 1,5 dolar civarında, ama Avrupa’daki gelişmiş ülkelerde bu 4 dolar, 6 dolar, 7 dolar civarında. Yine bu da yapılan inovasyondan, AR-GE’den geçiyor. Biz yaptığımız, ürettiğimiz ürünlere yeni bir şeyler katmalıyız ki işte katma değer ortaya çıksın. Hedeflediğimiz 11 ekonomi arasına girelim. Ya da 500 milyar dolar ihracat yapalım, sanayicimiz büyüsün, ülkemiz büyüsün. Sanayimiz ya da sanayicimiz nasıl büyür? Sanayicimiz de bu tür atılımlarla büyür” şeklinde konuştu. 
 

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın fonksiyonel değişimden de söz eden Emiroğlu, şöyle konuştu: “Hükümetimiz önemli bir karar alarak Bakanlığın hem fonksiyonunu hem adını geçen yıl değiştirdi. Daha önce Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olan Bakanlığımız bu işin önemine binaen artık Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak görevlerini yürütüyor. Bu yeniden yapılanmada da Türkiye’deki tüm AR-GE destekleri, TÜBİTAK destekleri başta olmak üzere Bakanlığımız tarafından verilen destekler, KOSGEB tarafından verilen destekler artık bir noktada toplanmış durumda. Tamamı artık Bakanlığımız tarafından idare ediliyor ya da yönlendiriliyor. Bu destekler Bakanlığımız tarafından yapılıyor. Bu desteklerden en önemlisi de SAN-TEZ programları. Biz artık şunu fark ettik. Biz gerçekten AR-GE’ yi bilmeyen bir ülke idik. Şu ana kadar biz AR-GE yapalım, AR-GE’ye para verelim. Gerçekten Türkiye AR-GE noktasında ciddi para veren ülkelerden biri. Eğer ciddi bir projesi varsa bir sanayicimizin, güzel bir proje hazırlamışsa herhangi bir devlet kurumundan kesinlikle AR-GE desteği alabilir. Dünya’nın hiçbir ülkesinde de bu kadar kolay AR-GE desteği alınması mümkün değil. O zaman ne yapacağız? İşte AR-GE destekleri binde 36 civarındaydı. Şu an %1’e yaklaştı. Hedefimiz 2015 yılında %2 olması. 2023’de de %3’ünü gayrisafi milli hâsılamızın AR-GE harcamalarına ayırmak. Ama AR-GE harcamalarını tahsis etmek tek başına çözüm değil. Yani yapıyoruz bu harcamaları fakat sonuçta ne elde ediyoruz. Yani ticarette genel kaide şu, her şeyi yapabilirisiniz. Ama çizgiyi çektiğiniz takdirde altta kalan şeyle, yapılan AR-GE’ler de, AR-GE için yapılan harcamalarda ne elde ediyoruz. Bunların ne kadarı üretime yansıyor. Ne kadarı patentleşiyor. Ne kadarı lisanslanıyor. Daha da önemlisi ne kadarı sanayicimizin yolunu açıyor. Bu çok önemli. Bir başka ifadeyle Türkiye’de AR-GE’den zengin olan insan var mı? Apple’de yeni bir iPhone 4, iPhone 5 ürettiler. Bundan Apple firması Dünyanın en önemli firmalarından biri haline geldi ki çok parlak değildi. Örneğin cep telefonunda Nokia, -bizi kimse geçemez- diyordu. Fakat şu anda Nokia bu alandan silinmek üzere. Bu işte AR-GE ve inovasyondan, yenilikten bu iş bu noktaya getirildi. Bizde de teknolojiden zengin olan AR-GE’den zengin olan insanları ortaya çıkarmak durumundayız ki AR-GE’nin önemi toplum içerisinde kabullenilsin.

Anadolu’daki sanayileşmeye dikkat çeken Emiroğlu, Kahramanmaraş’ta ciddi bir sanayi oluşmaya başladığını, Anadolu’da cazibe merkezleri oluşmaya başladığını ifade etti. Kayseri, Gaziantep, Çorum, Denizli gibi şimdi Kahramanmaraş’ın da bu cazibe merkezlerinden birisi olduğunu vurgulayan Emiroğlu, “Kahramanmaraş’ta ciddi sanayi işletmeleri var. Ama Kahramanmaraş aynı zamanda bir tam geçiş sürecinde. Biz eğer Kahramanmaraş’ın bir sanayi kenti olmasını arzu ediyorsak ki böyle olmasını herkes istiyor, bu noktada AR-GE çok önem arz ediyor. Gerçekten Bakanlığımızın çok ciddi destekleri var. Eğer karlılığımızı artıracaksak, Çin’le enerji fiyatları ile rekabet etmemiz mümkün değil. Yani işgücü maliyetleri yönüyle rekabet etmemiz mümkün değil. Biz ne ile dünyayla rekabet edebiliriz? AR-GE ve inovasyonla yaptığımız şeyi farklılaştırarak, yaptığımız şeyde yeni bir şeyler ekleyerek biz onlarla rekabet edebiliriz. Gerçekten devlet para veriyor. Siz bir şey bulun ve zenginleşin diyor. Üniversite ile beraber tüm masrafların %75’ini Bakanlık karşılayacak ve siz yeni bir şey ortaya çıkaracaksınız ve bunu katma değere dönüştüreceksiniz” dedi. 

Toplantıda daha sonra Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Teknogirişim Şube Müdürü Haydar Ali Baş da Bakanlığın “Sanayi Tezleri Projesi -Santez-” hakkında bilgi vererek bu projelerle sanayi ile üniversiteyi bir araya getirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Toplantının sonunda KMTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Özdal Sanayi Genel Müdürü Süfyan Emiroğlu’na ilimiz turistik ürünlerinden ‘bakır tabak’ hediye etti.