Tarihi motifler verilmiş, çeşmeler konulmuş, şelaleler eklenmiş, buram buram tarih kokan tasarımla çevre halkının beğenisine sunulmuş ve çok da takdir görmüş iken, bugün o yapılan eser pislik içinde. Çeşmenin suları da akmıyor üstelik..jpg)
Başkan Mahçiçek yapıyor, ancak çalışanları, sorumlular yapılanı görmezden mi geliyor, hizmete sahip çıkmıyor, ilgilenmeye zaman mı bulamıyor, yoksa çalışanlara söz mü geçiremiyorlar bilinmez, konutların alt kısmına yapılan tarih tasarımı alan, çöplüğe döndüğü gibi, şelalelerden su da akmayınca, hizmetin bir anlamı kalmıyor..jpg)
GÖREVLİ; “TEMİZLİK BENİM İŞİM DEĞİL.”
Esentepe konutları dibinden geçerken, bu rezillik çarptı gözümüze. Üstlere kadar çıktık, her taraf çöplük, pislik içinde. Onikişubat madalyası bile bu pisliği örtememiş..jpg)
Biz fotoğrafları çekerken, refüjlere boylu boyunca uzanmış, birisiyle sohbete dalmış orta yaşın üzerindeki bir arkadaş geldi. “Niye çekiyorsun, kimsin?” der gibi.
Gazeteci olduğumu, pisliğin nedenini söyledim. “Başkan Mahçiçek sizlere burayı emanet etti. Böyle pir ezil ve çöplük halinde bırakın diye değil. Neden temizlemiyorsun?” deyince, verdiği cevap ilginç geldi ve midemizi bulandırdı.
“Kale’nin, surların içini temizlemek benim görevim değil. Benim görevim sadece şelalede su akıtmak! Gerisi temizlik işlerinin!” deyince kanım dondu.
Zira o caddeden, Esentepe konutlarının dibinden ne zaman geçsem, bu şelalenin aktığına hiç rastlamadım.
İnşallah büyük başkan, değerli başkanımız sayın Mahçiçek o eserini pislik halinde görmez, görmemiştir.
Görürse….jpg)