Yol kenarında yürüyen karıncaya korna çalmak!

14 Haziran 2019, 10:39

570 kez okundu.

Diyeceksiniz ki bu ne? Karınca ve korna ne alaka?

Birbiriyle ne bağlantısı olabilir ki? Yolda 80’in üzerinde giden bir sürücü, yol kenarındaki karıncayı nereden ve nasıl görecek. Sonra görse ne olacak? Kendini yola adapte etmiş, kaptırmış, yanındaki koltukta oturanla dahi konuşmaktan imtina eden, yol kurallarını ihlal etmemek adına hızına ve sürüş tekniğine dikkat eden birinin, karıncayla ne işi olabilir?

Bu şehirde herkesin herkese borcu var.

Bu şehirde herkesin herkese karşı sorumlulukları var.

Bu şehirde, herkesin herkese karşı görevleri var.

Hal böyle olunca, madem aynı gemideyiz, madem kardeşiz, madem etnik ayrım gözetmeden yaşıyoruz bir çatı altında, karıncaya da dikkat edeceğiz. Onu yok sayamayacaksın, onu görmezden gelemeyeceksin, onun da bir canlı olduğunu düşünerek, yaşama sebebinin olduğunu hesaba katacaksınız.

Çünkü…

Onu da Allah yarattı.

Hızlı giden atın başına vurmayın!

Çalışana, emek verene ‘Yeter, yorulduysan biraz dinlen, nefeslen!’ demeden destek olun!

Ha, çalan çırpan da olursa, nasıl ki vakti zamanında kral çıplak da diyebildiniz, eleştirin ki, bunun adı asla ve asla linç olmayacaktır.

Şimdi herkes bayrama odaklandı ve bazıları da merakla ve dikkatle bayramı bekliyor. Bayramdan sonra ne olacak?

Musluklar açılacak mı, destek devam edecek mi, yoksa deniz bitti kara gözüktü denilerek ‘Herkes başının çaresine baksın, kalan kalır, ölen ölür. Kalan sağlar bizimdir! Kalanlar da bize yeter!’ denilecek mi?

Şimdi herkes pusuda, beklemede.

Hadi bir şarkı; dayanılmaz bir çile bu Allah’ım sevilmeden sevdim yine suçluyum!

Eyvallah yok! Geri adım atma yok!

Gittikleri yere, yıkıldıkları yere kadar demek yok!

Sabreden derviş, muradına ermiş!

Ya da kahrından gebermiş!