banner1482

Nereye gitsem, kiminle konuşsam, hangi platformda olursam olayım, karşıma çıkan yegâne sorun havaalanı…

Haberlerin altına…

Köşe yazıların altına gelen yorumlara bakıyorum, çoğu zamansız, düzensiz, plansız ve organizasyonsuz havaalanı ile ilgili. Ben cevap vermekten bıkmam, yorulmam. Vatandaşı dinlemek benim görevim, temel işlevim.

Bene halkın sesiyim, gözü kulağıyım. Ben onlarla varım. Okurum olmazsa, ben hiçim.

Halkımın tepkilerine, eleştirilerine önem vermemezlik yapamam.

Feryadına kulaklarımı tıkayamam.

Varsa bir yanlış gidene şey, nerede ve ne olursa olsun, eleştirmek, irdelemek, kamuoyunu bilgilendirmek temel görevimiz iken, vatandaşı bilgi kirliliğinden kurtarmak gibi bir asli görevimiz de var.

*

Son günlerde havaalanımız ve girişlerde görev yapan polis ve güvenlik mensuplarının vatandaşa reva gördüğü eziyetleri bize aktarmayan kalmadı.

Uçmak için, bir yerlere gitmek için gelen insanlara hakaret etmeye, itibarsızlaştırmaya, çalım çehre ile surat sallandırmaya, işlerini yokuşa sürmeye kimsenin hakkı yok!

Sayın Valimizin ve sayın Emniyet Müdürümüzün bu konularda hassas olduğunu bildiğimden, bu meseleyi bir kere daha gündeme taşımak istedim.

Zira her gün okurdan neden kayıtsız ve duyarsız kaldığımıza dair yorumlar alıyorum.

“Üç maymunu oynuyorsunuz, biz her defasında Gaziantep’e gitmek, oradan şehrimize gelmek zorunda mıyız? Yetkilileri uyaramıyor musunuz? Nasıl gazetecisiniz?” dediklerinde hak vermemek elde değil diye düşünüyorum.

*

Uçaklarımız inemiyor. Birkaç değil, belki de altı-yedi tur atıyor şehrin üzerinde nedense inemiyor. Oysa şu sıralar yağmur yok, kar yok, fırtına yok, hava günlük güneşlik, ancak uçaklarımız inemiyor. Siyasiler de gözlerini kapamışlar, kulaklarına pamuk tıkamışlar, sivil toplum kuruluşu dediğimiz kurumlar suskunluğa bürünmüşler, olan vatandaşa oluyor.

Oysa aynı işkenceyi siyasiler, bürokratlar, hastalar, öğrenciler de çekiyor.

Hastası olan ne yapacak?

Okuluna, dersin8eyetişmesi gereken öğrencinin nasıl çırpındığını görmediniz siz, görmediğiniz için de bilemezsiniz içinden geçenleri, sizlere neler söylediklerini…

İşadamı işine yetişecek, randevusu vardır, alacağı vereceği vardır, ama uçak saatinde inmiyor, zaten saatleri de dengesiz, geliş-gidişler de problem olunca, vatandaşın çektiklerini hesap edin siz!

*

Muhalefete parti temsilcileri ve bazın da haklı olarak sizi eleştiriyor. Türk Hava Yolları yönetimini, diğer özel hava kuruluşlarını hedef tahtasına koyuyor haklı olarak.

Gerçi basın yazdığında, dile getirdiğinde suratınız ekşi ayran içmiş gibi kırış kırış oluyor ama havaalanı sadece sizin meseleniz değil.

Tekrar ediyorum, girişte, güvenlik bölümündeki çalışanların vatandaşa işkence çektirmeye hakkı yok. Zaten sizin yüzünüzden insanlar mecburen ve kerhen de olsa Gaziantep veya Adana havayolunu seçiyorlar.

Bunu onlara siz mecbur ediyorsunuz.

Zaten ne uçuş günlerinizde hayır var, ne saatlerinizde. Buna bir de inemeyen uçakları, insanların çektiği eziyeti de ekleyin, vallahi yatacak yeriniz yok sizin!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol