Öne Çıkanlar MÜFTÜ İMRAN KILIÇ ADAY ADAYI OLDU GÜNEŞ PETROL HAYIRLI OLSUN! SARIYERDE KALDI MODERN SAĞLIK MERKEZLERİNE KAVUŞACAK MST MARKA KAZICI YÜKLEYİCİLER TERCİH EDİLİYOR

Bu haber kez okundu.

KENDİ HEVA VE HEVESİNİ ÖNE ÇIKARTAN KİM VARSA BİZİMLE İŞİ OLMAZ!
 Önce, başta Bertizliler olmak üzere, tüm dostların selamını ilettik. Sonra sorularımızı peş peşe sıraladık.

Bertiz… Üzümü ve eşsiz havası, manzarası ile bir doğa harikası eski belde, 3 senelik de mahalle…  AK Partiye 16 yıldır en büyük desteği veren yöre. Kaldı ki, bugün Dulkadiroğılu ilçe nüfusunun yarısı Bertiz yöresinden gelip yerleşen insanlar. Ama son aylarda dışlandıklarını, temsil edilemediklerini söylüyorlar, kırgınlıklarını dile getiriyorlar. Geçtiğimiz ramazan ayındaki bir iftar programını da buna canlı şahit gösteriyorlar. Mesele kendisine iletildiğinde, sayın Mahir Ünal, en kısa zamanda bu yöremize giderek halkı dinleyeceğini söylemişti. Hem de üst düzey bir partili ile… AK Parti Genel Başkanı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal’a bunu hatırlattık ve Bertizililerin kendisini beklediğini söyledik.

Sayın Ünal’ın sorumuza verdiği cevap şu; “Öncelikli olarak Bertiz, her zaman AK Partiye çok istikrarlı oldu ve bizden hiçbir zaman da desteğini esirgemedi. O nedenle Bertiz ×izim için çok kıymetli, çok değerli. Geçtiğimiz günlerde, AK Parti il başkanlığımızda onlarda biri toplantı yaptık, bir araya geldik, evet onlara biri sözüm oldu. Maraş’a geldiğimde Bertiz’i ziyaret edeceğiz. Bertizli kardeşlerimizi seviyoruz.”

AFŞİN@ELBİSTAN TERMİK SANTRALİ

Yörede sıkıntı var. İlçeyi ölü şehre benzetenler çoğunlukta. Bazı üniteler kapandı, çalışanlar sorun oldu. Bir Elbistanlı olarak ne düşünüyordu. “Şu sıralar Elbistan, Afşin, Ekinözü, Nurhak, Göksun;  buralara son 6 yılda büyük yatırımlar yapıldı. Türkiye’nin en modern bölge hastanesi Elbistan’a yapıldı. Hem Afşin’e,  hem Nurhak’a, hem de Elbistan’a, Ekinözü’ne, Göksun’a hizmet verecek üçüncü nesil hastane.  Elektriğini kendi üreten, deprem izolatörleri ile 9 şiddetinde bir depremde ameliyat yapılabilecek bir hastaneye kavuştu. Aynı şekilde, Göksun – Afşin - Elbistan duble yolu devam ediyor, Elbistan ve Afşin bu yıl doğalgaza kavuşuyor. Aynı şekilde hem Elbistan’da,  hem Afşin’de gençler için spor tesislerinden tutun da, gençlik merkezlerine kadar çok güzel tesisler yapılıyor. Elbistan’ın bir talihsizliği var, o da yerel yönetimler açısından, ama sağ olsun, onu da Büyükşehir Belediyesi o arayı, o boşluğu kapatıyor. O sebeple Büyükşehir Belediyemize müteşekkiriz. Bunu defalarca ifade ettim. O nedenle Elbistan’a dönük öyle bir şey söylememiz mümkün değil. Geçtiğimiz günlerde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız özel uçakla iElazığ’dan termik santraline geçti,  incelemelerde bulundu, döndükten sonra kendisi ile görüştük. Şu anda Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanımız sayın Berat Albayrak’ın bu konuda hususi çalışmaları var. Çünkü Türkiye kömür rezervinin yüzde 45’i Afşin@Elbistan’da. Bu da  Türkiye’nin enerji açığına destek verecek kaynak anlamına geliyor. O nedenle bizim Afşin@Elbistan Termik Santralini ihmal etmemiz söz konusu olamaz. Önümüzdeki günlerde ciddi bir hamle gerçekleşecek. Tabi orada başka sorunlar da var. Yer altı kaynaklarından oluşan su kaynakları var. Kömürün çıkarılması sırasında toprağın hızlı hareket edebilme ve netice itibariyle göçük oluşma ihtimalleri var. Ki Bakanlık da bu meseleye ilişkin çözüm arayışları içinde. Ama Afşin@Elbistan termik santrali, yöre için bir tehdit değil, bir fırsattır. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek için biz de Ankara’da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

GÖKSUN, ILICA, ADANA VE CERİT YOLU

Kahramanmaraşlılar bu günlerde en çok Göksun yolu ile ilgili eleştirel mesajlar atıyor. Oysa Karayolları ekipleri mesai mefhumu tanımadan, üstlenici firma ile ve tüm özverileriyle çalışmalarını sürdürürken, trafiğin çileye, işkenceye dönüşmesi sürücüleri bıktırdı. Buna Ilıca, Çağlayancerit ve Adana yolları da dâhil. İnsanlar muzdarip. “Önümüzdeki günlerde, çalıştaylarımızı yeniden başlatıyoruz. “ dedi ve açıklamasını şu cümlelerle sürdürdü; “2011’de Kahramanmaraş’ta çalıştayları başlattığımızda önce şaşkınlıkla karşılandı, akabinde bu çalıştayların eylem planlarını gerçekleştirdik. Bütün bakanları, kendi bürokratları ile Kahramanmaraş’ta ağırladık. Bakanlarımız sorunları yerinde gördü ve yerinde çözümler üretti. Bunun da sonucu olarak Kahramanmaraş’a büyük, dev yatırımlar yaptık, kaynaklar aktardık. Bugün yapımı devam eden havaalanımız, bir çalıştay sonunda alınan bir karardı. Bakanımız geldi, yerinde gördü, havaalanını değiştirmemiz gerektiğini söyledi. Öncesinde Narlı alternatifini konuştuk, değerlendirdik. Sonra Narlı’nın olmayacağı anlaşılınca burada hem pistin uzatılması, hem uluslararası havaalanı terminal binası çalıştayın sonucu ortaya çıktı. Kahramanmaraş-Göksun yolunun bir çözüme kavuşması, tünel çözümünü bulmasak o yolun bitmesi mümkün değildi, çünkü her yer killi toprak, heyelan bölgesi, fore kazıklarla geçmek isteseniz bile geçilmiyor, devletimiz hiçbir masraftan kaçınmadı trilyonlarca parayı oraya döktü, on’un üzerinde tünel yapıldı ve büyük bir kısmı açıldı, bir kısmı da açılıyor. İnşallah 2019’da, seçimler öncesi, aldığımız söz öyle, Kahramanmaraş-Göksun-Elbistan yollarını bitiriyoruz. Önümüzdeki günlerde bir ulaştırma çalıştayı yapacağız. Bakanımız sayın Ahmet Arslan ve bürokratları ile geleceğiz. Havaalanından tutun da hızlı trene, hızlı trenden karayoluna kadar bütün alanlarda Kahramanmaraş’ın tüm sorunlarını masaya yatıracağız. Tek tek konuşup, tek tek kararlar alacağız. Bunu kamuoyu ile de etraflıca paylaşacağız.”

BELEDİYELER, İL-İLÇE TEŞKİLATLAR, UYUM VE METAL YORGUNLUK! 

Samimiyet, birlik beraberlik… Bugünlerde halkın en çok üzerinde durduğu mesele bu. Sayın Ünal bakın ne cevap verdi; “Cumhurbaşkanımızın partiye geri dönmesiyle bütün teşkilatlarımızda bir yenilenme söz konusu. Niye? Şairin dediği gibi, uzun yola çıkmaya hüküm giymişiz! Biz kısa mesafe koşucuları değiliz, biz maraton koşucularıyız. Sezai Karakoç’un şiirinde ifade ettiği gibi, ‘biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız’ der. Önümüzde bir 2019 var, 2023 var, 2053 var, 2071 var. Bu yollara çıkarken, Necip Fazıl’ın dediği gibi, anadan, yardan ve serden geçmek gerekiyor.  Kendini düşünen, kendi nefsini ve kendi heva ve hevesinin peşinden koşan kim varsa, Cumhurbaşkanımız işte onu söylüyor. Diyor ki; ‘metal yorgunluktan kastımız, AK Partinin ilke ve değerlerinden uzaklaşmaktır. Bu kişisel bir şey değil. Bu ilkesel birşey. AK Parti’nin değerlerinden uzaklaşan, kendi heva ve hevesini öne çıkaran kim varsa, bizimle işi olmaz! Cumhurbaşkanımız diyor, ‘Kendinize gurup oluşturmayın! Kendi adamım olsun diye uğraşamayın! Ak partiye adam olun! Bir AK Partili etrafıma kendi adamlarımı toplarım diyemez. Bir AK Partili adamcılık, akrabacılık yapamaz! Maraş’a geldiğimde ne dedim, ‘milletvekilinin adamı, akrabası olmaz’ milletvekilinin adamı da, akrabası da millettir, teşkilattır.’ 2011’de ilk söyledim bunu. Uzayan dal bizden olsun diye, liyakatsiz, ehliyetsiz kimselerin görev başına gelemeyeceğini Cumhurbaşkanımız açıkladı.81 ili için geçerli kurallar neyse, Kahramanmaraş için de o…

HELETE’NİN KARARINA SAYGILIYIZ

Helete, yeni adıyla Düzbağ kaynayan kazan. Düzbağ içme suyu projesi ve suyun Gaziantep’e verilmek istenmesi nedeniyle halk gergin. Sayın Fatma Şahin geldi, bazı vaadlerde bulundu. Her aileye 2 inek ve ilçe olma gibi… Jandarma-asker olay mahallinde. Oysa su için tüneller tamamlandı, borular döşendi. İş bitti. Ancak…

Devamını sayın Mahir Ünal getirdi; “Helete konusunu yakından takip ediyorum. Zaman zaman sayın Valimizle, sayın İl Başkanımızla ve sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızla görüşüyoruz. Sayın Veysi Kaynak da Başbakan Yardımcılığı döneminde konuyla ilgilendi. Gaziantep büyükşehir belediye başkanımızla oraya kadar gittiler. Yapılan görümeler sonucunda bir mutabakata varıldı. Oradaki suyun Heleteliler tarafından kullanılmasına mani hiçbir şeye müsaade etmeyeceğimizi söyledik. Şu anda bu suyun Gaziantep’e gitmesi, Helete’niun suyu kullanmasına mani teşkil etmiyor. Helete’ye Gaziantep büyükşehir belediyesinin verdiği bazı vaadler var. 4 tane. Bu vaadlerin de takipçisi olduk. İlçe olma konusuna gelince; Geçenlerde Valimiz, İl Başkanımız ve Büyükşehir Belediye Başkanımızla da görüştük. Mahalle olarak Pazarcık, ya da Dulkadiroğlu ve Gölbaşı’na bağlanmak gibi talepler geldi.    Nihayetinde bir temayül, bir halk oylaması yapılır, orada yaşayan halka sorulur. Biz Heletelilere şöyle olacaksın demeyiz, ‘ne istiyorsunuz?’ deriz.  Helete halkı ne istiyorsa, biz o yönde karar veririz. Ak Parti tepeden inmeci, dayatmacı bir parti değildir. Orada yaşayan insanların talebi, ihtiyacı neyse, biz buna göre hareket ederiz. Zaten önümüzdeki günlerde sayın Valimizle bu konuda bir çalışma yapacağız. Helete ne karar verirse, biz o karara saygılıyız”

SİNEMA VE SANAT OKULU MESELESİ

Kahramanmaraş bir dondurma, bir edebiyat, bir şiir kenti olduğu kadar,  kültürün de başkenti.  Bu meseleyi açtığımızda, hemen “Bu rektörlüğün konusu” deyiverdi.

Üniversite kendi içinde hangi bölümleri açacak, bunu YÖK ile görüşüp gerekli izinler alınır, gerekli hocalar bulunur, sonra da açılır. Dediğim gibi, öncelikle şuna bakmak gerekir, bu konuda bir talep, bir ihtiyaç var mı? Mesela biz Elbistan’a teknoloji fakültesi açtık, 3 yıldır hoca bulamadık yani. Açılsın açılsın denildi, bölge için de önemliydi aslında, 300 bin nüfusun bulunduğu havzaya açtık onu da, ki o fakülte, Afşin’in, Ekinözü’nun, Nurhak ve Göksun’un da fakültesi. Ama hoca ve öğrenci  bulmakta zorlandık. Bir bölüm açılırken,  o bölüm için gerekli talep, öğrenci ve akademisyen var mı, ona bakmak gerek. Bunlar olacaksa, bu yapılır.”

GELELİM ŞU STADYUM İŞİNE!  

Son senelerde sporseverlerin olduğu kadar yerel medyanın da çok üzerine titrediği, çok arzu ettiği bir yeni stadyum meselesini açtık. Profesyonel ligde takımı olmayan illere 20-25-30 biner kişilik stadlar yapılırken, Kahramanmaraş neden bu imkândan mahrumdu. Çünkü 2 stadımız da çürüktü. Güçlendirildi ama çürüktü işte. Mahir Ünal meseleye nasıl ve nereden bakıyordu, cevabını verdi de; “Benim söyleyeceklerim bazılarının pek hoşlarına gitmeyecek. Önemli olan bir şeyi yapıp, büyütmek. Ne demek bu; Bir şehre stadyum yaparak o şehri geliştiremezsiniz. Biz 29 il’e stadyum yaptık. Malatya da bunlardan bir tanesi. 4 katrilyon para harcandı. Bu stadyumlar 35-40 bin kişilik stadyumlar. Peki soruyorum, bu stadyumlar doluyor mu? Hayır! Kayseri’de 45 bin kişilik stadyum var. 2 takımı var, süper ligde top koşturuyor biri. Gidin sorun; 5 bin kişiden fazla seyirci gelmiş mi? 3 büyüklerden biri geldiğinde belki 15-20 bin seyirciye ulaşabiliyor. Peki, bu stadlar kendi giderlerini karşılayacak gelirlerini karşılaşabiliyorlar mı? Devlet 115-120 milyon lira verip stad yaptıktan sonra 15-20 milyon da buralara ödenek gönderiyor. Diyorum ki, bu 115-120 milyonu yeni stadyuma harcamak yerine, biz altyapıya önem vererek, bütün mahallelerde gençlerin futbol, yüzme, voleybol, güreş sporları ile uğraşacak altyapılar oluşturalım önce. Yetenekli çocuklar buralarda spor yapsınlar. Biz mahallelerde, nasıl ki İstanbul’da var, küçük spor kulüpleri kuralım. Mahalle takımları vardı eskiden, Türkiye’nin bütün yıldızları nereden yetişti, mahalle takımlarından. Alt yapıdan yıldızlar yetiştiler… Mahalle takımı kalmadı şimdi.  Her mahalleye spor altyapısı oluşturalım. Burada yetişen yıldızlar, şehirlerini her branşta temsil etsinler. Bu iş o kadar büyüsün ki, artık stadyumlara sığmaz olsun insanlar, stadyumlara sığmayınca seyirci, o zaman ‘büyük stadyum istiyoruz’ diyebilelim. 120 milyon para harcayıp bir stadyum yapıp, içinde kimse olmadığı için bakımsızlıktan çürüyen bir stadyumu neden istesin insanlar. Gelsinler, benden altyapı ve mahalle takımı kuruyoruz desinler, destek istesinler. Niye Maraş’ın mahallelerinde atletizm, voleybol, güreş, futbol, basketbol kulüpleri olmasın! Gitsinler büyükşehire, ‘bize altyapı kurun!’ desinler. Biz mahalleye halı saha, basket, voleybol ve futbol sahası istiyoruz desinler. Buralarda dinlenecek cafeler istiyoruz desinler. Şu anda Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bunları yapıyoruz. Bunları çoğaltalım. Ben buradan Kahramanmaraşlı sporseverlere sayın Mehmet Fiskeci aracılığı ile sesleniyorum, gelin bir seferberlik başlatalım ve mahalle takımları kuralım. Bu mahalle takımları kendi aralarında müsabakalar tertip etsinler, o alanlarda yetenekler keşfedilsin.”

KAPAĞI AÇILMAMIŞ, DUYULMAMIŞ MÜJDE

Yerel ve ulusal siyasetin olduğu kadar, kentin de gururu sayın Mahir Ünal’a bunu söyledik. Bir sürpriz niteliğinde, kapağı açılmamış, duyulmamış bir müjdesi olacak mıydı? İnsanları umutlandıran, heyecanlandıran, kenti uçuracak bir proje…

Gülümsedi ve şunu söyledi; “Önce, herkesin bildiği bir şeyden başlamak istiyorum. Kahramanmaraş’ın sayın Cumhurbaşkanımızın yanında özel bir yeri var. Özel bir önem veriyor, gelen hiçbiri talebi de geri çevirmiyor. Bugüne kadar olduğu gibi… 2011’de Kahramanmaraş’a ilk geldiğimde demiştim ki,’ milletvekilinin işi teşkilatlarla, belediyelerle uğraşmak değil. Teşkilatlara genel merkez teşkilat başkanlığı bakar, belediyelere de yerel yönetimler başkanlığı… Milletvekilinin iki işi vardır; Bir;  kendi ilini en iyi şekilde temsil, iki; kendi ilinin yatırımlarını devlet izninde takip etmek. Milletvekili proje adamı değildir. Milletvekili oturup proje hazırlamaz. Ama büyük projelerin takipçisi olur. Ve bun uda başardık Allah’a şükür! Şu anda Kahramanmaraş’ta en güçlü yönümüz nedir diye soracak olursanız, milletvekillerinin, belediyelerin ve teşkilatların yüksek bir uyum içinde olması, çalışması…

Müjde olarak şunu söyleyebilirim; bizim yapacağımız ilk çalıştay neden ulaştırma çalıştayı, çünkü Kahramanmaraş’a hızlı tren büyük bir müjdeydi, onu hangi aşamada, bu çalıştayda netleştireceğiz. Aynı şekilde Adana, Gaziantep, Kayseri şehir bağlantıları da netleşmiş olacak.”

VE KISIK YOLU…

Hatırlanırsa, bir Kahramanmaraş gezisinde bu meseleyi de gündeme taşımıştı dönemin Başbakanı sayın Recep Tayyip Erdoğan. Bu mesele çok tartışılmış, çok konuşulmuş, çok haberleştirilmişti. Her kafadan bir ses çıkmıştı açıkçası. Bilen de bilmeyen de racon kesiyordu kendince… En iyisi sözü sahibine vermekti. Sayın Ünal; “Kısık Yolu ile ilgili şunu söyleyeyim; yaklaşık 2 katrilyonluk bir rakamdan bahsediyoruz. Onlarca tünel, onlarca viyadükten bahsediyoruz. Bir yatırımı gerçekleştirirken , stad örneğinde olduğu gibi, o yatırımın geri dönüşünü de hesaplamamız gerekiyor. 2 katrilyonluk yatırım, şu anda DPT’nın ve Kalkınma Bakanlığının düşündüğü bir şey değil. Biz öncelikli olarak ulaşım çalıştayı, ikinci aşamada Gençlik ve Spor Bakanımızla bir çalıştay, üçüncü aşamada Kültür ve Turizm Bakanımızla bir çalıştay yapacağız. Biliyorsunuz, bakanlığımız döneminde Germenica’ya 10 milyon lira para göndermiştik ve ciddi bir istimlak gerçekleşti ama biz Germenica’yı ayağa, gün yüzüne çıkartmamız gerekiyor. Haliyle buralardan çıkacak müjdelere bakmak lazım.”

Sayın Mahir Ünal’a bu özel ve keyifli röportajı için teşekkür ediyoruz. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol