Gün geçmiyor ki emniyet mensupları veya jandarmamız uyuşturucu satan, hammaddesini eken çeteleri haberi olmasın!

Her gün bu haberleri girmekten bıktım, usandım. Tabi ki jandarmamız ve emniyet mensuplarımızın yorulma, bıkıp usanma mecburiyetleri yok.

Bu bakımdan Kahramanmaraş il emniyet müdürlüğü narkotik suçlarla mücadele şubesi ekiplerinin ve jandarmamızın çalışmalarını beğeniyorum, haberlerini de sitemize, gazetemize koymaktan gurur duyuyorum.

Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak gerçekleştirilen operasyonlara rağmen, uyuşturucu hammaddesi ekenlerin (balkonlarına bile), satanların, çantacıların, taşıyıcıların ve kullananların sayısı azalmıyor.

*

Bahçesine, balkonuna kenevir ekenlerin, yetiştirenlerin haberleri eksik olmaz iken, arz talep meselesi mi de bu kadar rağbet görüyor. Belki de kazancı büyük, ondan.

Ulusal gazete ve yerel basına bakıyoruz, duyuyoruz da, uyuşturucu kullanım yaşı her geçen gün düşüyor. Ortaokullara kadar uzandığı bilinen gerçek. Gençlik sigaradan alkole,  uyuşturucudan bilmem nelere doğru giden, uzanan uçurumun kenarında iken, aileler de çocuklarına gerekli özeni, zamanı, ilgiyi veremediklerinden, boşta kalan, özellikle işsiz, geleceğinden endişe duyan, yarınlara dair umutlarını yitirmiş insanların toplumsal çürümeye doğru meylettiğine şahit oluyoruz.

Gazete haberleri, televizyon haberleri…

Gazetelerin üçüncü sayfası, yani toplumun kıyısında gezen haberleri okumaya korkuyorum, utanıyorum.

*

Uyuşturucu kullanan genç, annesi para vermediği için darp ediyor kendisini dünyaya getiren kadını.

Babasına bıçak çekiyor. Netice, ya cezaevi, ya yaralanma ya da hayata veda ediş.

Uyuşturucu bir bataklık. Bu bataklık kirli, çirkin ve tehlikeli. Gençler,  birilerinin kucağına düşüyor, onların maşası, suç örgütü haline geliyor, dağıtıcı yanında kullanıcı da olunca, toplumdan da dışlanınca, o gence yeniden hayata kazandırmanın ne kadar zor olduğunu düşünmek bile istemiyorum.

Her zaman diyoruz, anneler, babalar…

Öğretmenler.

Ustalar, patronlar…

Ne olur çocuklarınıza, yanınızda çalıştırdıklarınıza sahip çıkın, onlara kol kanat gerin ve toplumun kıyısında gezmelerine izin vermeyin!

*

Emniyet Teşkilatından, ya da haber ajanslarından bize gelene haberlerin içinde, mutlaka uyuşturucu kullananalar, taşıyanlar çıkıyor. Gerek polislerimiz, gerekse jandarmamız aman vermiyor, geçit tanımıyor uyuşturucu tacirlerine.

Allah yokluklarını vermesin.

Sebep ve sonuç ilişkisine değinecek olursak, sebep ekonomik ya da toplumsal çürüme mi? Milli ve manevi değer kaybı mı bizi bu hale getiren!

Mesele bu kadar basit değil aslında. Bu çocukların üzerine titrememiz lazım. Onları eğitmemiz, uyuşturucunun ne kadar tehlikeli bir yolculuk olduğunu anlatmamız gerek.

Burada hepimize büyük ve ciddi görevler düşüyor.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol