Büyükler, umudu fakirin ekmeği olarak tarif ederler. Umut da onur gibidir, haysiyet ve şeref gibidir. O nedenle de ‘Paranı kaybet, koltuğunu kaybet ama haysiyetini, umudunu kaybetme!’ kaybedilen bulunur, yerine getirilir, lakin hasiyetini, umudunu kaybettiğinde, tekrarı yok.

Önemli bir mesaj.

Herkesin de bu kısa mesajdan ders alması gerekiyor. Derler ya, umut dünyası diye. Yine derler ki, insanlar ümitli olduğu sürece yaşarlar!

Katılmamak elde değil. Okuyacağınız yazıyı, bir büyük yazarın yazısından esinlenerek size servis yapmak istedim.

*

Bir odada dört mum sessizce yanıyordu.

Birinci mum; “Ben barış’ım” dedi. “Ancak kimse benim sürekli yanık kalıp, etrafıma ışık saçabilmeme yardımcı olmuyor. Artık sönmek üzereyim” dedi.

Ve söndü…

*

İkinci mum… “Ben akıl ve bilim’im” dedi. “Artık gerekli olduğuma inanmıyorum. İnsanlar karanlığı tercih ediyorlar. Kimsenin bana ihtiyacı yok. Yanık kalmamın da bir kıymeti kalmadı.” derken söndü gitti…

*

Üçüncü mum… “Ben sevgi’yim… Ama etrafıma ışık verecek gücüm kalmadı. İnsanlar sevgiye gerek görmüyor, duymuyorlar. Sevgisizlik daha çok itibar görüyor ve toplumda egemen.” diyerek boynunu büktü, cılızlaştı ve nihayet sessizce sönüverdi.

*

O sırada, bir çocuk üç mumun söndüğünü görünce ağladı. Dördüncü mum, yatıştırıcı sesi ile çocuğa ağlamamasını söyledi. “Ağlama! Korkma! Ben yandığım sürece ateşimle diğerleri yeniden yakılabilir ve onlar da aydınlatmaya devam ederler. Benim adım umut

Ve çocuk, umut mumunu alıp öbürlerini tutuşturup, yaktı.

*

Ülkemiz zor bir virajdan, günlerden geçiyor. Dört bir yanımız düşmanlarla çevrili ve kahraman Mehmetçik sınır boylarında sınır güvenliğimiz, can ve mal emniyetimiz kadar hain terör örgüt militanlarının yuvalarını dağıtabilmek için şehit düşüyor, amansızca mücadele veriyor.

Umuda ihtiyacımız var. Çünkü en çok ihtiyacımız olan şeydir umut. O söndüğünde, asıl o zaman ortalık kararacak. Karanlığa teslim olmaktan başka yapacak bir şeyimiz kalmayacak. Her şey bitecek, çocuklar ağlamaya başlayacak.

Aydınlığa, yanan muma, yani umuda ihtiyacımız var. O nedenle diyorum ki, dördüncü mum hiç sönmesin!  

Ama hiç!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol