banner1482

İnsanoğlu,  tanımadığı kişi, kişiler, marka veya firmalar hakkında kanaat sahibi olamıyor. Erken verilen kararlar, yapılan yorumlar, erken kanaatler,  bazen kişileri zor durumda bırakıyor, yanıltıyor, özür dileme derecesine kadar götürüyor.

Bu gerçek varken, kişileri tanımadan haklarında yorum yapmaktan hep kaçındım. Mahcup olmayayım, muhatabımı incitmeyeyim diye.

Necati Okay başkanımı bu duygularla tanıdım, tanımaya çalıştım. İsmini çok duydum tabi ki. Netice itibariyle metropol bir ilçenin, Dulkadiroğlu’nun Belediye Başkanı. Dürüstlüğünü duydum, beyefendi kişiliğini duydum, gayretini duydum, iyi niyetini duydum, gülümseyen yüzünü tanıyınca daha çok hissettim.

*

Başkan sayın Necati Okay bir belediye başkanından da öte. Tanıyınca, makamına Gazetemizin sahibi Mehmet Fiskeci ile gidip hala hatır sorunca, yaptıkları, yapacaklarını dinleyince, onu daha yakından tanıyormuşum gibi geldi bana. Alçakgönüllü oluşu, mütevazı oluşu, tevazu sahibi oluşu, bende herkesten farklı izlenimler bıraktı.

Bizi ayakta karşılaması, gülümsemesi bile ayrı bir nezaket timsaliydi. Basın mensuplarına önem verdiğini, onları sevdiğini de duyuyordum. Karşı karşıya gelince, kahvelerimizi içerken, konuşurken gözlerimizin içine bakarak düşüncelerini hizmetlerini bizimle paylaşınca, ondaki samimiyeti daha yakından test etme imkânı buldum.

*

Yoksa daha önce, AK Parti ilçe başkanlığı döneminden beri duyardım ismini. Ancak ilk kez karşı karşıya gelmek, yüz yüze gelmek kısmet olmuştu o gün. Gazetemizin sahibi Mehmet Fiskeci’nin çok daha önceleri, bilmem kaçıncı defadır hakkında söylediği iltifat cümlelerinin boşa olmadığını yakından tahlil etme fırsatını yakalayınca, ona olan sempatim kat kata büyüdü.

Sorularımıza bile cevap verirken nezaketliydi. Baktım, öyle böbürlenmesi yoktu. Dağları ben yarattım havaları yoktu. Mütevazıydı. Ancak belediyelerin maddi imkânsızlıklarından söz ederken biraz yorgun-çaresiz gibiydi. Külliye meselesi açıldığında, biraz ümitsizlik kaplamıştı yüzünü. Kıştan önce belki ama ilkbahara mutlaka taşınacaklarını söylüyordu.

Önce yol, çevre düzeni diyordu. Külliye içindeki müştemilatları, Kaymakamlık binalarını, emniyet binalarını, tarım ilçe müdürlük binalarını ve diğer sosyal tesisleri sıralarken de aslında gözlerinin içi gülüveriyordu bir anda.

*

Sözü uzatmadan, sayın Necati Okay Başkanı tanıdığıma sevindim, mutlu oldum. İlerleyen günlerde inşallah bu kanaatimde bir değişiklik olacağını da sanmıyorum.

Çünkü asil azmaz, bal kokmaz!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol