banner1451
banner1461

Tamam, yenilgiyi kabullenmek zor. Hiçbir takımın taraftarı, takımları içerde ve dışarıda fark etmez, puan kaybetsin, kötü oynasın istemez, aklına bile getirmezken, kırmızı beyazlı takım taraftarlarının taşkınlığına ne demeli.

Taraftar soruyor, “Gümüşhane dediğin nedir ki, Maraş’ın bir mahallesi kadar. Bu kadar küçük bir takıma nasıl yenilinir, nasıl puan kaybedilir.”

Haklı olabilirsiniz. Amenna!

Sevgili dostlar, günümüzde artık büyük takım, küçük takım kalmadı. Ummadığın taş baş yarıyor, küçük takımlar büyüklere kafa tutuyor, hem de fark atarak “Bizi hor ve küçük görmeyin, bak adamın başına ne işler açarız!” mesajı veriyorlar. Bir kere, rakibini küçümsemeyeceksin. Bunun örnekleri var!

Gazete haberlerine bakıyorum, internet sitelerine giriyorum, takım otobüsüne yapılan çirkin saldırı çıkıyor karşımıza. Nerede?

Geçen hafta sonu oynadığımız ve 1-0 kaybettiğimiz Gümüşhanespor maçı sonrası istenmeyen olaylar oldu. Kimlikleri belirlenen ve emniyet tarafından işlemleri başlayan bazı kişiler maç sonrası takım otobüsüne saldırmışlar. Saldırdılar da ellerine ne geçti. İlk olarak otobüsü yumruklayan taraftarlar,  daha sonra ise takım otobüsüne taşlarla saldırdılar. Polis eskortunun da gecikmesi üzerine takım otobüsü taraftarların arasında kaldı. Teknik direktör Orhan Şerit’in olduğu bölümde ki büyük cam kırıldı. Şans eseri olayda kimse yaralanmazken çirkin saldırı sonrası tesislerde de güvenlik önlemleri alındı.

Buyurun buradan yakın!

*

Tabi emniyet ve savcısı devreye giriyor.

Takım otobüsüne yapılan saldırı sonrası Kahramanmaraş Emniyeti de alarma geçiyor,  tesislerde çevik kuvvet ekipleri geniş güvenlik önlemleri alırken, emniyet müdür yardımcıları gece geç saatlere kadar tesislerde kaldı ve rapor tutuyorlar.  Olayı gerçekleştiren şahısların çevrede bulunan güvenlik kameraları tarafından görüntülendiği ve emniyetin konu hakkında özellikle çalıştığı gelen bilgiler arasında yer alıyorken, sormak gerek! Değdi mi, elinize ne geçti?

Tamam, ben de istiyorum takımın galip gelmesini, 3 puanla sahadan ayrılmasını, taraftarı coşturmasını-sevindirmesini…

Ama eldeki imkanlarla bu kadar. Bir kere, başta inanmış, kendine ve takıma güvenen bir başkan var. Bir Fatih Mehmet Ceyhan var. Bir kere, o taşladığınız, yumrukladığınız otobüs senin-benim, hepimizin. Fatih Ceyhan’ın babasının malı değil. Ceyhan da emanetçi. Ama takıma sahip çıkmış öz be öz Maraş’ın evladı. İyi niyetli, takımı bir yerlere taşımaya azmetmiş, inanmış bir başkan varken, keşke galip gelseydik de, bunlar yaşanmasaydı.

*

Fatih Ceyhan başkana ve takıma süre vermeli. Baksın, süper lig takımları bile daha ilk maçlarda çuvalladılar, puan kaybettiler, taraftarı üzdüler. Yenilmeyen takım yok yeryüzünde. Biraza sabır, biraz anlayış, biraz hoşgörü.

Fatih Ceyhan, takımı hak ettiği yere taşıyacaktır, göreceksiniz.  Takım toparlanacak, galibiyetler serisi peş peşe gelecektir. O zaman ne söyleyecek, ne yapacaksınız, merak ediyorum!

*

Şimdi… Takımı ateşleyen, motive eden, enerji veren ve spor tarihinde onikinci adam dediğimiz taraftar gurubu var. Asiler ve Edeler…

Başkan taraftarın gücünü en iyi bilenlerden. Çünkü geçmişte de bu takımda görev aldı, yöneticilik yaptı. Taraftarın gücünü inkar edemez, görmemezlikten gelemez. O bakımdan Başkan Ceyhan, taraftarı karşısına almadan, yanına almalı ki, desteği büyüsün. Asiler ve Edeler gurubunun istediği ne, 100’er adet kombine bilet. Tutacağı rakam, öyle uçuk kaçık bir para değil. Başkan da bunu temin edemeyecek güçte biri değil. Amigolar bu takımın başarısı için varlar ki, onların da yüreği Kahramanmaraşspor için çarpıyor. Ve büromuzu ziyaret ettiklerinde, takım otobüsüne yapılan çirkin saldırıyı kınadıklarını söylediler.

Ama istedikleri 100’er adet kombine bilet. Ceyhan, bu isteğe kayıtsız kalmamalı, onları kırmadan, üzmeden,  dengeleri sağlamak adına, onların bu haklı olduğu kadar küçük taleplerini yerine getirmelidir.

 

 


Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol