Okudukça, yazdıkça hayretler içinde kalıyorum. Haydi liderlerden vazgeçtim de, yerelde siyaset yapanlar, yapacaklarını söyleyenler, öyle uçuk kaçık vaadler dizisi seriyorlar ki meydana, insanın havsalası almıyor. İçinde neler yok, neler… Maşallah ne çok da şey bilirlermiş de, haberimiz yokmuş.

Bir söyleyene bakıyorsun, birçok ama çok iddialı vaadlere…

İnanmak veya inanmamak, işte bütün mesele bu…

*

A, B, C veya X partisi olmuş önemli değil, zaten liderin ağzıyla konuşan, liderlerinin sözleri dışında birkaç cümle üretip, kendinden bir şey katıp, insanları ikna edebilmek adına kamuoyuna servis etme yeteneğinden mahrum olanlar çok şükür listelere girmedi.

Sürekli kumpas, ihanet ve kutuplaşma içinde oldular. Birilerinin maşası, piyonu ve tetikçisi oldular. Memleket adına biri ne dediyse, papağan gibi aynı şeyleri tekrarladılar. Millet de koyun gibi yedi.

Şimdi onlar yok!

Allah da onları cezalandırdı zaten. Çünkü Allah’ın sopası yok!

Herkes layığını buluyor, bulacak.

*

Dedim ya, herhangi bir partiyi hedef almadan yazıyorum.  Haddim değil.

Lakin adaylara bakıyorum, bol keseden sallıyorlar. Sallamaktan zarar gelmez diyerek. Söz dudaktan çıkınca senin değil de, olmayacak duaya âmin demiyorlar mı bir de, insan çıldırıyor adeta.

Kendinden bir şey katan yok! Yok ki olsun..

Fikir üreten yok.

Plan projeden, AR-GE’den söz eden yok.

Bildik, beylik cümlelerle papağan gibi bu sabah çarşıda söylediğini öğleyin tekrarla, akşama bir-iki şey ekleyerek yinele, aha sana siyaset sahnesi.

Oyunculara bakıyorsun, amatör. Ama ruh yok, heyecan yok. Renk yok, koku yok, doku yok!

Bazı kurumlara bakın, pis, iğrenç koku’lar eksik olmuyor. Siyaseti de kirlettiler, içine ettiler be!

Seçime mi gidiyoruz, belli değil.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol