Ben sadece arkadaşlarımın aldığı karara sahip çıkarak, onların hakkının hukukunun savunuculuğunu yaptım. Partimizin 1992 yılında yayınladığı milli mutabakat metnine göre davrandım. Bugün teşkilatların istişare sonucunun aksine saraydaki istişare sonucunu dikkate alan bir korkak yapıya karşı haklı bir tavır koyduğum için, pekiyi sayın genel başkanım demediğim için şahsıma yönelik birçok alçaklıklarla karşı karşıyayım. İlahiyat mezununun da katıldığı il kongremiz yok sayılmaktadır. Gerekçesi de il dernekler masasına evrak vermemişim, sizin emrinize girseydim, korkudan evet demek zorunda kaldığınız için size yağcılık etseydim bugün şahsıma karşı başlattığınız alçaklıkların içerisine girecek miydiniz? Yönetimimde bulunan genel başkan yardımcısının kardeşi evraklarını getirdi de dernekler masasına teslim etmedim mi? Kısacası kıvırmanın manası yok, sizi evet demek zorunda bırakan durum nedir çıkın onu adam gibi açıklayın. İçerisinde kan ve gözyaşı olan bir hareketin tabelasının arkasına saklanmayın. Sonunda evraklarımı dernekler masasına teslim ettim, gereğini Yargıtay yapacaktır....NOT: Bu yazıyı okuyanlardan ilk defa paylaşmalarını arzu ediyorum.”
Yorum Gönder