AYDOĞAR; “BİZİM DE KONUŞACAK ZAMANIMIZ GELECEK!”

Daha önce, AK Parti saflarında siyaset yaptığını, ancak iyi gitmeyen siyaset, ekonomi ve sosyal yaşam sebebiyle, sorumluluk bilinci ile artık Yeniden Refah Partisi çatısı altında siyasetini sürdürmeye karar verdiğini söyleyen Onikişubat İlçe Teşkilat Başkanı Makine Mühendisi Muhammed Aydoğar, bu milletin mevcut idareyi hak etmediğini söyledi.

Teşkilat Başkanı Hilmi Doğru, Dış ilişkiler Başkanı Ahmet Güzel ve 3. Bölge Koordinatörü Abdurahman Yılmaz ile Kimlik Gazetesini ziyaret eden Başkan Muhammet Aydoğar, “Bizim de konuşacak zamanımız gelecek!” dedi.

Ahlaklı siyasete ilişkin “Biz babadan böyle gördük!” şeklinde özetleyen Başkan Aydoğar, bütün dertlerinin samimiyet, memlekete sevdası ve dava olduğuna işaret ederken, “Bu memlekete, bu şehre bir su damlası kadar faydamız olursa, bundan mutluluk duyarız. Bu dava, bu parti bize baba mirası. Biz mirasyedi olmak istemiyoruz ve olmayacağız da. Bizim derdimiz kimlik, samimiyet, güven. Derdimiz esnaf olmak, vatan için, ülke için, bu şehir için faydalı bireyler olmak. Bunun için çaba sarf ediyoruz, bunun mücadelesini veriyoruz” diye konuştu.

DERDİMİZ MAKAM, MEVKİ VE RANT DEĞİL

Yeniden Refah Partisinin kurucu ilçe başkanı Aydoğar, bu görevi kendisinin talep ettiğine dikkat çekti ve; “Bizim niyetimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Biz makam, mevki peşinde değil, doğru siyaset, doğru vatandaş olmak. Ortak paydamız memlekete, vatan. Çıkar peşinde değil, hizmet  peşindeyiz. Şanın, şöhretin, rantın peşinde değiliz, olmadık, olmayacağız. Milletin gönlünde taht kurmak için yola çıktık, bu yoldan da bizi kimse alıkoyamayacak!” derken, iktidarı da eleştiri oklarına hedef yaptı, yanlışları, yanlış siyaseti gördükleri için bu partinin kurulduğunu ve kendisinin de bu partide görev almaktan onur duyduğunu belirtirken, 137 mahallesi olan Onikişubat’ta mahalle başkanlarını, gençlik ve kadın kollarını da oluşturduklarını, gece gündüz çalıştıklarına yer verirken, son sözü şu oldu; “Nedense insanlar bize gelirken korkuyorlar. Korkmalarına gerek yok!”