Şimdi nefret değil, sevgi dilini harekete geçirme zamanı

06 Nisan 2020, 14:35

311 kez okundu.

İçinde bulunduğumuz kaos ortamını fırsata çevirebilirsiniz. Bu bir benle, bir senle olmaz. Bir elin nesi var, iki elin sesi var misali, koronavirüsün neden olduğu Covid -19 salgını kapsamında evlere kapandık. İşletmelerimizi kapattık, çalışanlarımıza izin verdik, yaşı 60’ın üzerinde olan insanlarımızı ‘sokağa çıkmayın!’ diye uyardık, emniyet mensuplarımızı, belediye çalışanlarımızı, sağlık mensuplarını ayakta ve gündemde tutarak, bu beladan bir an önce kurtulmanın çarelerine baktık.

Bu durumun evde kurulmuş düzenleri de değiştirdiğini ifade ediyor. Evlere kapandığımız bu zamanların aile ilişkilerini pozitif yönde geliştirmek için fırsat olduğunu vurgulayanlara hak vermiyor değilim. Evet kurulu düzenimiz değişti, farklılaştı. Cep telefonlarına daha çok bağlanır olduk, televizyona daha çok bakar hale geldik, sosyal medyanın tiryakisi olup çıkarken, içinde bulunduğumuz zamanın tam da sevgi dilini harekete geçirme zamanı olduğunun farkına vardık.

Zaman birlik zamanı.

Zaman sayın Cumhurbaşkanımızın açmış olduğu ve başlattığı kampanyaya destek zamanı. MÜSİAD ve alpedo olarak krizleri nasıl fırsata çevirebilirize kafa yormak günlerini yaşıyoruz.

Ama sabrediyoruz. Edeceğiz. Çünkü her bela, çünkü her felaket kalıcı olmuyor, olmayacak. Bu günleri de atlatacak ülkemiz. Ve şehrimiz. Bir şey kötüye doğru gidip kaos oluşuyor ve kaostan sonra yeni bir düzen ortaya çıkıyor. Bu evrenin gizli kurallarında da vardır. Fizikte kimya da olduğu gibi psikoloji yasalarında da vardır. İçinde bulunduğumuz kaos bir fırsata dönüştürülebilir. Aynı şey ailede de geçerli. Şimdi ailelerde bir travma var.

Birden bire alışılmış düzen değişiyor ve birbirleriyle yüzleşmek durumunda kalıyorlar, bir yandan ses tonları yükselmeye başladı evlerde. Bunu bir fırsat bilip eşlerin olayın farkına varıp hemen bu durumu nasıl faydaya, kazanıma dönüştürürüz diye kafa yormaları gerekiyor. Bunun için zihinsel bir çaba gerekiyor. İnsan mevcut duruma zihinsel olarak gayret ederse ilişkilere formüller bulabiliyor.

Hepimiz bunun farkındayız.

Ben biraz da bizlerden, şehrimizden, bizleri yönlendiren, huzur ve rahatımız için, can ve mal güvenliğimiz için çalışanlardan söz etmem gerekirse, dilerseniz önce Türkoğlu Belediye Başkanımız sayın Osman Okumuş’a değinmek istiyorum.

Gazeteci arkadaşlarımdan duydum, gördüm de gönderdiği sağlık paketlerini. İçinde, insan sağlığı ve tehdit oluşturan virüse karşı kullanılacak malzemeler, gerçekten kayda değer. Başkanlığını ve hizmetlerini her zaman takdir ettiğim Osman Okumuş’u kutluyorum.

Valimiz sayın Vahdettin Özkan ile İl Emniyet Müdürümüz sayın Doğan İnci beyefendilerin ortaya koydukları performansı yakından takip ve takdir ediyorum. Gerek Valilik çalışanları, gerekse emniyet mensupları yanında, sağlık çalışanlarının bizler için nasıl cansiperane çalıştıklarına şahit oluyorum.

Valiliğimizin hemen her gün aldığı hıfzıssıhha kararları doğrultusunda uyulması gerekenleri yerine getirdiğimiz takdirde, bu bela bir an önce ülkemizden, şehrimizden çekip gidecektir.

Eleştirirken, ki sosyal medyada çok rastlıyorum, nefret dilinden uzak durmamız gerekiyor. Sevgi dili varken, nefret niye?

Allah yar ve yardımcımız olsun!