Benim de Yönetim Kurulu Başkanı olduğum Müstakil Sanayici ve İşadamları (MÜSİAD) başta ve dahil olmak üzere, tüm sivil toplum kuruluşları, devlet örgütlenmesinin dışında, toplumun bazı çıkarlarını gerçekleştirmek için oluşturulan, gönüllülük esasına dayanan ve kar amacı gütmeyen örgütleri ifade etmektedir. Bu kuruluşlar özellikle de kamusal bir güç olarak devletin rolünün sorgulanmaya başlandığı son yıllarda önem kazanmaya başlamıştır. Sivil toplum kuruluşları, bürokratik olmayan bir yapıya sahip olduklarından ve temel ilke olarak katılımcı bir yaklaşımı benimsediklerinden bireylerin karar alma sürecine katılımı ile şeffaf ve hesap verebilir bir yönetimin sağlanmasına katkıda bulunmaktadırlar.

Bütün arkadaşımızın derdi davası, sevdası bu şehir, Kahramanmaraş. Yaşanabilir bir kent, mutlu insanlar topluluğu, refah düzeyi yüksek kitle, huzurlu bir şehir. İşsizliği önlemek adına yeni yatırımlar yapmak, istihdam sağlamak, ülkemize ve şehrimize verdiğimiz vergilerimizle ülkenin kalkınmasında pay sahibi olmak…

Tabi aynı sektördeki insanları bir çatı altında toplayıp, onları örgütlemek, sosyal, kültürel ve mesleki dayanışmayı güçlendirmek.

Varlık sebebimiz bu…

*

Bu açıdan bakıldığında, toplumda sivil toplum kuruluşlarının etkinliğinin artmasıyla birlikte devlet eksenli yönetimin yerini yönetişim ve katılım eksenli yönetim almakta; dolayısıyla vatandaşlar ortak talep ve çıkarları temelinde politika belirleme süreçlerini alt kademelerden yukarıya doğru etkileyebilmektedirler.

Bizim amacımız, en halisane niyetimiz, bu şehir içini politikalar üretmek. Parti anlamında yazmıyorum, şehrin gelişmesi, kalkınması, aynı sektöre hizmet eden işi kollarının bir çatı altında toplanmasıyla şehre katma değer sunabilmek…

*

Bugün şehrimizde sayıları bir parmağın sayısı kadar sivil toplum kuruluşu var. Bunların çoğunun sanayi ve iş dünyasına yönelik olduğunu görürüz. Örneğin en çok üyeye sahip Ticaret ve Sanayi Odası.

Başkanları deneyimli sanayici sayın Şahin Balcıoğlu ki, meslek gurubundaki insanların sorunlarına çözüm noktasında özveriyle çalıştığı gibi, fuarlarla, etkinliklerle, sosyal ve kültürel desteklemelerle bu şehrin gelişmesi, kalkınması adına ciddi bir görev üstlenmiştir. O bakımdan sayın başkan Balcıoğlu’nu başarılı buluyorum.

Yine aynı sektöre hizmet eden KASİAD var. Başkanı da çok değerli dostum, kardeşim, o kadar da beyefendi sayın Dr. Ali Arpasatan. Mütevazı, kalender olması ötesinde üyeleri arasında kurduğu köprü ile hem sanayi ve iş dünyası için, hem de sosyal yaşam için bir kazançtır.

Kayda değer bir iş insanı.

*

Bilgilendirme, araştırma yapma, rapor sunma, konferans düzenleme, kulis yapma-ikna etme, dikkat çekme yönlendirme ve süreli yayınlar aracılığıyla bilgi akışı sağlama gibi etkinlikler üzerine yoğunlaştığına şahit olduğumuz Ticaret Borsamız var.

Şimdi Kayseri Çevre Yolu üzerindeki yeni hizmet binasının bitirilmesi için gayret eden başkanı sayın Ahmet Duran Balsuyu ağabeyimiz, sektörün, üyelerin adeta babası, can suyu…

 

Her şey ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Yemek, yatmak, su içmek, giyinmek, çalışmak bir ihtiyaç ise, insanın yaşadığı her yerde dayanışma kültürü artık kaçınılmaz hale gelince, sivil toplum kuruluşları elzem haline gelmiştir. Aynı kültüre, aynı sektöre, aynı düşünceye hizmet eden kesimlerin sorunlarını kendi içinde çözebilmek, üyeleri ile kurumlar arasında köprü görevi görebilmesi açısından sivil toplum kuruluşları birer teminat mektubu olarak algılanmaktadır.

*

Bizim işimiz sadece dondurma üretip satmak, iplik, kumaş ve konfeksiyon üretip satıp para kazanmak, ihracat yapmak, vergi vermek, istihdam sağlamak değil tabi. Bunlar sanayinin doğal akışı. Birileri bu işi yapacak.

Bizlerin bir başka görevi var ki, sivil toplum kuruluşları olarak etkin katılımı sağlayarak yönetişimi güçlendirmenin yanı sıra, hesap verebilirlik mekanizmasının daha hızlı çalışmasını sağlamakta, şeffaflığın sağlanmasına katkıda bulunmakta ve her şeyden önemlisi yerel bazda alınan kararların politika oluşturma süreçlerini aşağıdan yukarıya etkilemesini kolaylaştırarak bu iletişim ağının ulusal sinerjiyi açığa çıkarmasını da sağlamaktadır.

Bizim enerji dolu olmamız lazım. Ülkemiz için, şehrimiz için bir tanıtım, bir temsil görevi de üstlenmeliyiz. Bu şehir geçmişte çok ekonomi şehidi verdi. Kimisi havaalanından gelirken, kimileri de havaalanına giderken hayatlarını kaybetti. Bu şehirde sanayinin okulunda öğretmenlik yapan değerli büyüklerimiz oldu, ama bugün aramızda olmasalar da, evlatları, torunları, yani gelece damgasını vuracak genç neslin işadamları, babalarını, dedelerini aratmıyor çok şükür. Aramızdan ayrılanları, ahrete intikal edenleri rahmetle anıyorum.

*

TÜMSİAD’ı unuttuğumu sanmayın. Mütevazı kişilik Adnan Toprak kardeşimiz de yine sanayi sektörüne hitap eden kurumu ile hem üyelerinin haklarını, çıkarını korumak, hem de bu topluma borcu olan sosyal, kültürel ve dayanışma ruhunu özümseyerek şehrimizin insanlarının yaşam kalitesini artırmak için uğraş veriyor.

Adını unuttuğum varsa, bir sonraki yazımda bu hakkımı kullanırım! Bu şehir üreten, emek sarf eden, istihdam sağlayan, yatırımları ile şehrin büyümesine, kalkınmasına katkı sağlayan herkese selam ve saygılar gönderiyorum.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol