İnsanların hayatında önemli aylar, haftalar ve günler vardır. Hatırlanmak, unutulmamak anlamında bu özel günleri kutlamak bir gelenek haline geldi. Bu işin yaşı yok. Her kim ve nerede olursa olsun, unutulmamak, hatırlanmak güzel. Bu duyguları yaşayan insanların mutluluğuna tanıklık edenlerin, ortak olanların mutluluğu da günü kutlanana değer katar.

Aslında bu işi başlatan değerli gazeteci büyüğüm, köşe yazarı olmaktan gurur duyduğum Mehmet Fiskeci ağabeyim idi. Kendisine sonsuz teşekkür ediyorum. O mutlu günümde beni yalnız bırakmayan tüm dostlara da…

*

Şehirler markaları ile büyür, gelişir ve tanınır.

Şahıslar da çevresi ile vardır ve dostların çokluğu kişileri ayakta tutar, enerjisini artırır, şehre olan heyecanını çoğaltır, hizmet etme sorumluluğuna can suyu olur.

Biz bu duygularla çalışıyoruz. Meseleyi şuraya getirmek istiyorum.

Kahramanmaraş’ta yaklaşık 2 yıldır şehit çocuklarına doğum günü sürprizi yaparak onları sevindiren Alpedo Kervan Lezzet Grubu olarak şehit aile çocukları bize bir doğum günü sürprizi yaptılar. Dedim ya bu işin mimarı ilkin Mehmet Fiskeci iken, bu kutlama gelenekselleşti adeta, kervan çalışanları da buna eklenince, şehit aile çocuklarının sürprizi de yemek üzerine yenen tatlıya dönüştü.

Sağ olsunlar, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Şubesi’nin organizasyonuyla Kervan Kristal Şubesi’nde gerçekleştirilen sürpriz doğum gününde şehitlerimizin emanetleri “İyi ki doğdun Sami Dede” sloganıyla doğum günü pastası kestiklerinde duygulanmadım desem yalan olur.

*

Şehitlerimizin eşlerinin de katıldığı sürpriz doğum günü karşısında ne diyec eğimi bilemedim. Burada bu kutlamaya, bu mutluluğa önderlik eden Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Şubesine ve şehit ailelerine teşekkür ediyorum.

Evet, biz her zaman şehit aile çocuklarının yanındayız, olacağız. “Çok anlamlı bir kutlama idi. Her zaman şehit ailelerimizin, şehit çocuklarımızın yanlarında yer almaya gayret gösterdik. Özellikle çocuklarımızı doğum günlerinde ziyaret ediyorduk.  Bu süre zarfında onlarla aramızda özel bir bağ oluştu. Onlar bize ‘Dede’ dedi. Biz de onları kendi çocuğumuz, ailemizin bir ferdi olarak gördük. Biz hep onların doğum günlerinde pasta kesiyorduk. Şimdi onlarla kendi doğum günümde pasta kesmek beni çok duygulandırdı” demiştim heyecanla.

*

Bu mutluluğu, bu sevinci, bu heyecanı bana yaşattıkları için başta Mehmet Fiskeci ağabeyime, çok değer verdiğim gazeteci Neşe Yıldızhan’a, Dernek Başkanı Yunus Karaman’a, gazeteci kardeşlerime, dostlarıma, arkadaşlarıma ve çalışanlarıma minnet borçluyum.

Dostluklar her daim kalıcı olsun!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol