İlk yazıyı yazmak ne kadar zormuş. Üniversite mezunu birisi, kültürü, tarihi ve edebiyatı özümsemiş bir bayan olarak, ilk kez bir gazetede veya internet sitesinde yazı yazmanın zorluğu ile karşılaşacağımı aklıma bile getirmezken, patronum ısrar etti, ‘yaz!’ dedi.

Emir büyük yerdendi, denedim, inşallah beğenirsiniz.

*

Çağımızın yeni ve büyük bir kesiminde görülen bazı bağımlılıkları ne yazık ki pek ciddiye almıyoruz. Çevremizde sık sık rastladığımız ve belki de kendimizde de olduğuna ihtimal verdiğimiz bu bağımlılıklar ne mi?

Davranışsal bağımlılıklar… İncelediğimizde, son dönemde gelişen teknoloji ile birlikte bilgisayarların hayatımızdaki yerinin artması, akıllı telefonların ve tabletlerin kullanımıyla beraber, beden iletişimini olumsuz yönde etkilemesini örnek olarak gösterebilirim.

Ülkemizde gerek genel anlamda, gerekse Türk insanının gerekse okul gençliğinin kitap okuma oranında ülke olarak çok geride kaldığımız bilinen bir gerçektir. Bunun yine en temel nedeni, teknolojik gelişmenin yaşamımızın diğer birçok alanında olduğu gibi, ‘okuma’ alışkanlığını da biçimlendirmesidir. Bilgisayar ve internete olan erişim kolaylığı, en çok genç kuşağı esareti altına alıyor.

*

Bunun yanı sıra, eğitim sisteminin teknolojik aletlerle ilişkilendirilmiş yapısı yenilikçi yapısının yanında, geleneksel kültürü de okuma alışkanlığını da yok etmeye yöneliktir.

Peki, bu esaretten kurtulmanın yolu nedir?

Dijital pencereler tarafından saatlerce hipnotize edilen insanlarımız bağımlılıktan ancak gazete ve kitap okuyarak yeniden canlanabilir.

Gazete, kitap okumayı angarya sayan, vakit öldürme olarak yorumlayan gençlik, ne yazık ki bugün bir avuç cep telefonun esiri haline gelmiştir, gelmeye de devam ediyor. Bindiğiniz toplu taşıma araçlarında koltuğa oturan ya da ayakta giden gençlerin, ellerini attıkları ilk şey, cep telefonları oluyor. Öyle ki çoğu ineceği durağı dahi unutup, birkaç durak ileriye gidenlere bile çok rastladım.

Ne evde, ne işyerinde konuşmak yok, sohbet yok, ‘memlekette ne var ne yok!’ muhabbeti zaten bitmiş. Varsa yoksa internet, facebook, WahatsApp ve diğer sosyal medya iletişim vasıtaları…

*

Genç nesil kendilerini hayatın normal akışına daha kolay adapte edebilir. Bu durumda beraberinde mutluluğu ve başarıyı getirir.

Bilgi çağını bilgisizce yaşayan zamanlarının büyük bir bölümünü sanal ortamlarında geçiren bu nesli, tekrar kazanmak adına okumaya sevk etmek, önce kendimize, sonra hepimize düşen bir görevdir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol