Her ne kadar meslektaşım Niyazi Kara sormuştu ama olsun, bir de ben sorayım. Sahi, her zaman basın başımızın tacıdır dediniz. Açılışlarda, toplantılarda, selamlama konuşmalarında ‘güzide basın’ demeden cümleye dalmadınız.

Hepsi iyi güzel de, böyle önemli bir toplantıya, çalıştaya, kadim kentin kaderini ve turizm alanındaki potansiyelini etkileyecek birlikteliğe basını niye davet etmediniz?

Unuttunuz mu, yoksa müdürlerinize talimat verip ‘çağırmayın’ mı dediniz?

Hatırlayın, sayın Mahir Ünal’ın da katıldığı Çamlıca’daki toplantıda dernek başkanları teşekkür etmişlerdi. Neye teşekkür ettiklerini kendileri de bilmese de, bir öneri getirilmiş, Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Hayrettin Güngör de bu öneriye sıcak bakmıştı.

Bir haber olduğunda, gazeteciler cemiyetlerine@derneklerine telefon açılacak, oradan gazeteci sipariş edilecek, haberi yapılacak, büyükşehir de para verecekti.

Saçmalığa bakar mısınız?

Dönerciden ölmüş tavuk dürümü siparişi verir gibi…

*

Artık basın sizin için güzide değil demek ki…

Basın, halkın haber alma özgürlüğü adına vatandaşın gözü, kulağı, burnu, ağzı, dudağı, saçı, sakalı, çenesi, dili değil demek ki sizin anlayışınızla.

Kendiniz çaldınız kendiniz oynadınız.

Basından bir şeyler mi gizlediniz. Neyi amaçladınız, aklınızdan neler geçirdiniz?

Aradınız, çağırdınız da gelmediler mi?

Tabi görsel yayıncılık varken, kim takar internet sitelerini, günlük ya da hatalık-aylık gazetelerini. 

*

Zaten sayın Mahir Ünal da bu işin peşini bıraktı artık. O gün Pınarbaşı’nda, Çamlıca’daki buluşmada da bunu söylemişti, ‘Benden buraya kadar’ diyerek, ibiğini üstüne atarak zaten baştan beri var olan anlayışı değiştirmedi, bizi krizin göbeğine itiverdi. O gece Yıldız’lı biri çıkmış, ahkam kesmişti sözüm ona. Geç birader geç, hangi asırdasın, bize de gazetecilik dersi vermeye kalkışıyorsun.

Gerçi, 8 ay önce askerliğini bile yapmamış birini basın müdürü diye getirip oturtursanız, fazla söze gerek yok, kalmıyor da…

*

Haa, kul rızkını yer.

Ekmeğimizi büyükşehir belediyesi vermiyor. Acından ölen kimse de yok ülkemde, memleketimde Allah’a şükürler olsun!

Olsun da birader, o çok konuştuğumuz, çok dilimize doladığımız, tüm tarihçilerin, kültür ve sanatseverlerin, çok önemsediğimiz, tarih ve kültür hazinemiz Germenicia çalıştayına bizi neden çağırmadınız?

Biriniz mantıklı bir açıklama yapın da ciğerimi yiyin!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol