Öne Çıkanlar BAŞKAN TOPBAŞ ANILARINI TAZELEDİ SAHADA ÇALIŞIYORUZ! Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye AYDIN; KILAVUZLU SULAMASINI BİTİRECEĞİZ baskan

Bu haber kez okundu.

RAMAZAN AYINI SAĞLIKLI GEÇİRMENİN YOLLARI
 Ramazan Ayında sağlıklı beslenme ile ilgili bilgiler veren Başkülekçi, Ramazan ayı ile birlikte beslenme alışkanlıklarının tamamen değiştiğini, kilo alımı, kilo kaybı, mide ve bağırsak rahatsızlıkları, hazımsızlık, kabızlık, tansiyon - şeker yükselmesi ve kalp krizi gibi sağlık sorunlarıyla bu dönemde sık karşılaşıldığına dikkati çekti.

 

Bu yıl Ramazan Ayının yılın en sıcak ve en uzun günlerine denk geldiğini anımsatan Başkülekçi, “Sıcak ve nem artışıyla birlikte vücut ısısı da artmakta ve aşırı terlemeye bağlı olarak vücutta su ve mineral kaybı olmaktadır. Dolayısıyla vücudun elektrolit dengesi bozulmaktadır” dedi.

 

“Buna bağlı olarak bayılma hissi, bulantı ve baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilir. Bu nedenle kaybedilen sıvı miktarı mutlaka telafi edilmelidir” diyen Başkülekçi, bu nedenle oruç tutulmayan zaman içinde mutlaka 2-2,5 litre (ortalama 10-12 bardak) su içilmesi gerektiğinin altını çizdi.

 

Ayranın kaybedilen sıvı ve sodyum kaybı için Ramazanda iyi bir içecek seçimi olacağını, sodyum kaybının yemeklerle birlikte alınan normal tuz ile telafi edilebileceğini anlatan Başkülekçi, potasyum ihtiyacının ise muz, kavun, kayısı, kuru baklagiller, patates gibi besinlerle karşılanabileceğine vurgu yaptı.

 

UYARILAR

Beslenmeye dikkat edilmesi halinde Ramazan Ayının sağlıklı ve rahat bir şekilde yaşanabileceğini kaydeden Başkülekçi, şu uyarılarda bulundu:

 

“Dikkat etmemiz gereken en önemli noktalardan biri sahura kalkmaktır. Sahur yapılmadan oruç tutulduğunda zaten uzun olan aç kalma süresi daha fazla artmaktadır. Bu nedenle metabolizma hızı düşer, halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk ve dikkat eksikliği gibi sorunlar ortaya çıkar. Ancak sahurda kesinlikle ve kesinlikle ağır yemekler tüketilmemeli. Çünkü gece metabolizma hızı yavaşladığı için yağlanma hızı ve kilo alma riski artmaktadır.

 

Sahurda peynir, yumurta, süt, yoğurt gibi hafif besinler tüketilmelidir. Ayrıca gün boyu daha tok kalmamıza yardımcı olacak lifli gıdalara da yer verilmelidir. Aslında sahur kahvaltı öğünü gibi düşünülmelidir. Ayrıca çorba, zeytinyağlı sebze yemekleri ve kuru baklagiller de sahurda tercih edilebilecek besinlerdendir. Aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulmalıdır. Tuzlu ve baharatlı gıdalar gün içerisinde susamamıza neden olacaktır.”

 

 

 

İFTAR NASIL OLMALI

Başkülekçi, iftarı 1-2 adet hurma ile açmanın sağlık açısından son derece yararlı olduğunu, ardından içilecek bir kase ılık ve kremasız tercihen posalı bir çorbanın sağlıklı ve doğru bir seçim olacağını ifade etti.

 

Çorbanın ardından ana yemeğe geçmeden önce ortalama 10-15 dakika yemeğe ara verilmesinin doğru olacağını belirten Başkülekçi, ana yemek olarak az yağlı et yemekleri, kuru baklagiller, sebze yemekleri, zeytinyağlılar, salata ve yoğurt gibi gıdaların ideal olduğunu bildirdi.

 

İftarda önemli olan noktalardan birinin de hızlı yemek yememek olduğunu kaydeden Başkülekçi, “Çok uzun süre boş olan mideye birden yüklenilmesi birçok sağlık sorununa neden olur ve kalbin yükünü artırır. Dolayısıyla yemek yavaş yenmeli ve az az sık sık beslenilmelidir” diye konuştu.

 

RAMAZAN ARA ÖĞÜNÜ

İftarla sahur arasında mutlaka iki ara öğün yapılması ve bu ara öğünlerde tatlı seçimlerinin mutlaka sütlü ve meyveli tatlılardan yana olması gerektiğini vurgulayan Başkülekçi, ne kadar hafif bir tatlı seçilse de mutlaka iftardan en az iki saat sonra tüketilmesini istedi.

 

Başkülekçi, diğer ara öğünün bir bardak ayran veya süt, bir avuç çiğ badem ya da fındık ya da bir porsiyon taze meyve olabileceğini söyledi.

 

Bir Ramazan klasiği olan pidenin iftarda tercih edilmesi gerektiğini, sahurda tam buğday veya tam çavdar ekmeğinin doğru seçim olduğunu ifade eden Başkülekçi, “Çünkü tam tahıllı unlardan yapılmış ekmek daha uzun süre tok tutar. İftarda pide yerken bir avuç içi büyüklüğündeki pidenin yaklaşık 50-70 kalori yani bir dilim ekmek kalorisine eş değer olduğunu unutmayın” değerlendirmesinde bulundu.

 

Kola, şekerli ve asitli içeceklerden, kızartmalardan, karbonhidrat açısından zengin hamur tatlıları, şerbetli tatlılar, kurabiyeler, yağlı hamur işleri ve çok yağlı ana yemeklerden kaçınılması gerektiğinin altını çizen Başkülekçi, sağlıklı sıvı tüketimi için en başta bol su, yeşil çay, rezene çayı, az şekerli komposto ve hoşaflar tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.

 

Başkülekçi, “Şeker, tansiyon, kalp ve böbrek gibi kronik hastalığı bulunanlar, buna bağlı olarak düzenli ilaç kullanması gerekenler, hamileler, emzikliler, gelişme çağındaki çocuklar (19 yaş altı), kalp ve böbrek hastaları, mide ülseri, safra kesesi iltihabı ve taşı, karaciğer yetmezliği olanlar, ağır enfeksiyon geçirenler, ateşli hastalığı, verem, kanser hastaları, çok yaşlı ve hasta bireylerin oruç tutması sakıncalı olabilir, sağlıkları olumsuz yönde etkilenebilir” diyerek, sözlerini tamamladı. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol