banner1451
Öne Çıkanlar EŞLERİNİN BÖBREĞİ İLE HAYATA TUTUNDULAR SİVİL TOPLUM GELİŞİRSE TÜRKİYE DEMOKRASİSİ DE GELİŞİR YAŞANACAK BİR TÜRKİYE İÇİN KÖY GARAJI CHP DEDİ KENDİMİZ ÇALDIK DONDURMA ISMARLADI

Bu haber kez okundu.

ÖZEL SANİ KONUKOĞLU HASTANESİ’NDE 4 ORGAN NAKLİ
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Genel Müdürü Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, hastanenin Organ Nakli Merkezi’nin sadece Gaziantep değil, bölge için de bir “şifa merkezi” olduğunu söyledi.
“Organ Nakli Merkezimizin kuruluşunu gerçekleştirirken, verilebilecek en iyi hizmeti Gaziantep ve bölgedeki hastalara fark ücreti almadan ulaştırmayı hedeflemiştik” diyen Dr. Yıldırım, gelen taleplerin hedefi ne kadar doğru belirlediklerinin ve yaptıkları hizmetlerin yerine ulaştığını gösterdiğini kaydetti.

Organ Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Yüzbaşıoğlu ise organ nakli vericilerinin en büyük çekincelerinin bir daha eski sağlıklarına dönememeleri ve geç iyileşmeleriyle ilgili duydukları endişe olduğunu belirterek, hastanede uygulanan yöntemle ilgili şu bilgileri verdi:

“Organ vericilerimize uyguladığımız laparoskopik (kapalı) yöntemle çok kısa sürede eski yaşantılarına dönüyorlar. Öyle ki merkezimizde bugüne kadar gerçekleştirilen 144 nakilden ilk kez bir erkek, karısına böbreğini vererek, çok kısa sürede tekrar ayağa kalktı ve eşiyle bizzat kendi ilgilendi.”

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Erkan Mahsereci de organ naklinin öncelikle hayatta kalmak için gerekli olduğunu, ayrıca daha uzun ve daha iyi yaşam sağladığını bildirdi.

Dr. Mahsereci, diğer branşlarda olduğu gibi organ naklinde de Özel Sani Konukoğlu Hastanesi’nin her türlü altyapıya sahip olduğuna vurgu yaparak, “Bugüne kadar gerçekleştirilen ameliyatlarda başarı oranımız dünya ortalamasının üzerinde. Bununla gurur duyuyoruz” diyerek, mutluluğunu dile getirdi.

BÖBREK NAKLİ OLANLARIN HİKAYELERİ

  •  ”Öleceksek birlikte ölürüz dedim ve karıma böbreğimi verdim”

Osmaniye Bahçe’de yaşayan Hanım Altun (66), 4 yıl önce ağrı şikayeti ile sağlık kuruluşuna başvurduğunda, böbrekte kist teşhisi konulduğunu ve tedaviye başlanıldığını, ancak sonuç alınamadığını ifade etti.
Altun, 1.5 yıl önce şiddetli bir rahatsızlık geçirerek tekrar sağlık kuruluşuna gittiğinde acilen böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize alındığına vurgu yaparak, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Oğlum çektiğim sıkıntılara dayanamayarak böbreğini vermek istedi. Ancak anne yüreğim, 5 çocuğu olan oğlumdan böbreğini almaya el vermedi. Ameliyat masasından kalkamama ihtimali de ortaya çıkınca, diyalize devam kararı alındı. Böylece çok sıkıntılı bir süreç başladı. Sağlık kuruluşları ve yoğun bakım üniteleri arasında mekik dokudum. Yaşadıklarımın en iyi tanığı olan eşim Mustafa Altun (58) 7 yıl önce anjiyo olmasına rağmen böbreğini vermek istedi.
Osmaniye’ye yakın olan Özel Sani Konukoğlu Hastanesi’nin Organ Nakli Merkezi’nde yapılan başarılı nakilleri duyunca geldik, hemen tahlilleri yaptılar. Dokuların uyumlu çıkması üzerine hiç vakit kaybetmeden nakil kararı verildi. Bana böbreğini vermek için hiç tereddüt etmeyen eşime kıyamadım, bünyesi zayıf. Masada kalır diye korktum. Ama artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Şükürler olsun ikimiz de masadan sağlam kalktık. Allah eşimden razı olsun.”
Eşinin çok acı çektiğini ifade eden Mustafa Altun ise düşüncelerini şöyle aktardı:

“Hiç yanından ayrılmadım. Nereye giderse gittim. Bir Allah, bir hanımım var. İkimizin de annesi babası yok, birbirimizden başka kimsemiz yok. Çocukların hepsi kendi işinde, Allah rast getirtsin. Kahvaltı hazırladım, çayını yaptım. Yoğun bakımda kaldığında hiçbir şey yemedim içmedim. Eşimin durumuna dayanamadım. Ameliyata girerken ‘Hakkını helal et’ deyip helalleştik. Bana kapalı ameliyat yapıldı. Şu anda çok iyiyim. Özel Sani Konukoğlu Hastanesi’nde çalışan ve burayı yaptıranlardan Allah razı olsun. İyi ki organ bağışı var.”

  • “Oğlum babasına böbreğini verecekti, kıyamadım ben verdim”

Kahramanmaraş’ta yaşayan Sıddık Ağyar (49) ise soğuk algınlığı şikayetiyle 4 yıl önce gittiği hastanede böbrek yetmezliği teşhisi konulduğunu ve 6 ay diyalize girmesine rağmen tedaviden olumlu sonuç alamadığını söyledi.
“Belediye işçisi olduğum için diyaliz süreci çok sorun oldu. Çok sıkıntı çektim. 5 çocuğum var ve 21 yaşındaki büyük oğlum böbreğini vermek istedi” diyen Sıddık Ağyar’a, böbreğini hayat arkadaşı Melek Ağyar (45) veriyor.Sıddık Ağyar süreçle ilgili şöyle konuştu:
“Doç. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu’nu ve Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ndeki başarılı operasyonları duyunca geldim. Hastanenin Kahramanmaraş’a yakın olması çok büyük bir avantaj. Farklı yerlere gitmemi istediler. Ama tercihim burası oldu. Çokta iyi oldu.  Sadece tek korkumuz çocuklar oldu. Onun dışında hiçbir şeyden korkmadım. Eşime çok teşekkür ederim Allah razı olsun ondan. Ne mutlu başkalarının organ vermesi, organ bağışı yapılsın. Umutsuz yüzler güler. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu’na, hemşirelere, tüm çalışanlara ve hastaneye çok teşekkür ederim.”
Oğlunun böbreğini babasına vermek istediğini duyunca ‘kıyamam oğluma’ diyerek, böbreğini veren Melek Ağyar, “Evde küçük çocuklarımız olduğundan daha önce cesaret edememiştik ancak testler yapılıp, dokular da tutunca hemen operasyonu başlattık. Şükürler olsun şimdi ikimiz de sağlıklıyız” diyerek mutluluğunu dile getirdi.

  •  “Sevinçten hemşireye sarılıp ağladım”

Adıyaman’da yaşayan Elif Modaoğlu (22) böbrek rahatsızlığı ile 12 yaşında tanışıyor. Yüksek ateş, kusma ve ayaklarda şişkinlik nedeni ile hastaneye gittiğini anlatan Modaoğlu, duygularını şöyle paylaştı:
“23 gün üniversitede tedavi gördüm. 4 yıl sonra yüz felci, öksürük, yüksek tansiyondan dolayı tekrar hastaneye gittim. Böbreklerde küçülme olduğu bildirildi.  Diyalize başladık. 3 yıl diyalize girdim. Sürekli uyumak istiyordum. Yorgun oluyordum hiçbir şey yapmak istemiyordum.

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ne 1,5 yıl önce kaydımı yaptırdım. Uygun böbrek çıktı diye diyalizdeyken haber geldi. Sevinçten hemşireye sarılıp ağladım. Diyaliz sonrası hemen buraya geldik. Dokular tuttu. Gece 00.00’da ameliyata aldılar. Artık her istediğim yapacağım. İyi ki organ bağışı var. Yoksa bizim gibi genç insanların hayatı çok zor olurdu.”

Elif Modaoğlu, “Su içemiyordum, yemek az yiyordum, bir yere gidemiyordum, seyahate çıkamıyordum. Artık, bunların hepsini yapacağım. Bundan sonra böbreğime çok dikkat edeceğim. Herkesin bir can kurtarmasını isterim” diyerek, organ nakli için çağrıda bulundu.  

Anne Sevgi Modaoğlu ise “Halen şoktayız. Şu anda bile inanamıyorum. Hastane de her şey dört dörtlüktü. Mükemmel bir yer” diyerek kızının sağlığına kavuşmasından duyduğu sevinci paylaştı, hastanede gösterilen ilgiye teşekkür etti. 

  • “Allah kimseyi diyalize mahkum etmesin”

Şanlıurfa’da yaşayan Sakine Çelik (24), 9 yıl önce baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı şikayeti ile gittiği hastanede acilen diyalize alındığını belirtti.

“Doktorlar böbreklerimin iflas ettiğini söyledi. Haftada 3 gün 4’er saat diyalize girdim” diyen Çelik, nakil süreciyle ilgili şunları kaydetti:  

“6 kardeşiz. Sadece bende böbrek rahatsızlığı var. 6 yıl önce Ankara’ya nakil için kayıt yaptırdım. 3 yıl öncede kaydımı başarılı nakillerle adını duyuran Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ne aldırdım. Annem, babam ve kardeşlerim böbreklerini vermek istediler ama hiçbiriyle dokular uyuşmadı. Geçen yıl uygun kadavra çıktı ama yaşlı olduğu için olmadı. Yine de ümidimi kaybetmedim.”

Diyalizin çok sıkıntılı bir süreç olduğunu anımsatan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:

“Allah diyalize kimseyi düşürmesin. Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi’nden uygun kadavra çıktığı haberi gelince çok sevindim, hiç zaman kaybetmeden geldik. Böbreğin uyduğunu duyunca sevinçten havalara uçtum.  Doktorumuz Doç. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu ve bizlere hizmet veren herkesten Allah razı olsun. Organ bağışı yapanlara çok teşekkür ederim. Allah yakınlarına sabır versin. Allah kimseyi diyalize mahkum etmesin. Bugünleri de gördüm ya, mutluyum.”





Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol