banner1451
Öne Çıkanlar EŞLERİNİN BÖBREĞİ İLE HAYATA TUTUNDULAR SİVİL TOPLUM GELİŞİRSE TÜRKİYE DEMOKRASİSİ DE GELİŞİR KENDİMİZ ÇALDIK YAŞANACAK BİR TÜRKİYE İÇİN KÖY GARAJI CHP DEDİ DONDURMA ISMARLADI

Bu haber kez okundu.

KISAKÜREK; “VAY KAHRAMANMARAŞ, VAY!”

İşadamı Ali Rıza Kısakürek ile Akaryakıt istasyonundaki odasında sohbet ederken, daha konuşmamızın, sohbetin başında, “Bir gerçeği söylemeden geçemeyeceğim!” dedi ve ekledi; “Vay Kahramanmaraş, vay!”

Halen Döngele Mahallesindeki ORKİS termal tesislerinin sahibi olarak hizmet veren, bu yöre için, turizm için projeler üreten işadamı Ali Rıza Kısakürek, en çok da uçuş gün ve saatleri meselesinde bir türlü istikrarın yakalanmadığı havaalanımız için dertliydi; “Komşumuz Gaziantep’ten, iç ve dış hatlardan her gün yaklaşık 20’ye yakın uçak inip kalkarken, Kahramanmaraş’tan Akara veya İstanbul’a bir veya iki uçak zar zor kalkabiliyor” diyerek endişelerini belirtmeden geçemedi.

SEÇİM ZAMANI KONUŞMALAR GÜZEL DE…

Sohbetin sırasında lafı siyasilere getiren Kısakürek, siyasilerin seçim zamanı çok güzel konuştuklarını, Kahramanmaraşlıların da her seçimde söylenen sözlerin, vaadlerin ümit verici olduğunu, bunun da sandığa yansıdığına dikkat çekti, Türkiye genelinde ilk 3’e giren oy oranı ile rekorlar kırdığına değindi, “Seçimlerde komşumuz Gaziantep’in kaçıncı sırada olduğunu size bırakıyorum” dedi.

Ulaşım bu şehrin temel sorunlarının başında geliyor. Kısakürek de bu meseleden yola çıkarak, ulaşımı önemsediğini, ulaşım olmadan turizmin gelişmesinin mümkün olamayacağını belirttikten sonra; “Kahramanmaraş’lının kaderi bu mu? İnşallah siyasilerimiz, bürokratlarımız bu kaderi birazcık olsun değiştirirler, lehimize çevirirler. Bakın, Piserro yönetim kurulu başkanı oğlum Uğur Kısakürek ayda 4-5 kere İstanbul’a gider. Sık-sık da Avrupa’ya uçar. Ama karşımıza çıkan tablo o kadar hazin, o kadar acıklı ki, Kahramanmaraşlılar değil, yüzde 75 Gaziantep’liler gider-gelir. Vay Kahramanmaraş vay demem bu yüzden!” diye konuştu. 

İNŞALLAH SESİMİZİ DUYANLAR ÇIKAR!

Ümitsiz ve karamsar oluşunu bu şehre olan sevdasından kaynaklandığının da altını çizen Kısakürek, “İnşallah bizi sevk ve idare edenler bu sesimizi duyarlar, kulak verirler! Ve de ilgilenirler. Bu şehir bizim, ne istiyorsak kendimiz için değil, memleketimiz için. Ne olur, herkes biraz sesini yükseltsin! Ama kırmadan, dökmeden, incitmeden!” ifadelerine yer verirken, meseleyi su zenginliğimize getirdi ve şunları söyledi; “Dünyanın su zenginliği bakımından ilk 3’te yer alırken, Türkiye’de ise 1. sıradayız. Doğamız da öyle. Kahramanmaraşlılar bu güzellikleri, bu zenginlikleri verene ne kadar dua etse az! Ama herhalde ben de dâhil, ya dua etmesini bilmiyoruz, ya da bir yerde yanlışlık var!”

RAHMETLİ ANAMIN ŞEŞİ’NİN (EŞARP) BOYASI GİBİ…

Kısakürek çok duygusal bir insan. Yufka yürekli derler ya, aynen öyle. Dokunsanız ağlayabilen biri. Meseleyi merhum annesine getirdiğinde, yine içinde Maraş’a dair kaygıları ve hassasiyetleri olan şu cümleler döküldü dilinden; “Kahramanmaraş bir güzellikler manzumesi. Tabiat zenginliğimizi herkes bilirken, bu güzellikleri rahmetli anamın eşarbının oyası ve boyası gibi işlememiz lazımken, bana göre hiç bir yok demem yanlış olur ama yok işte, yok…”

Sonra da bu şehre, bu doğal güzelliklere ait dilek ve temennisini dile getirdi, Fırnız’ı, Yavşan’ı, Döngele’yi, Başkonuş, Döngel Mağaralarını ve Yedikuyular dahil saymakla bitmeyecek zenginliklerimizi, güzelliklerimizi ve tabiat varlıklarımızı görmemiz ve sahip çıkmamız gerektiğine vurgu yaptı.

NOT: Bu röportaj için benden 5 lira (yazıyla beş) lira para aldı.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol