Pazarcık, Ali Bozdağ, Kamil ve Cemal Çiçek…

02 Mart 2020, 08:44

725 kez okundu.

İlçelerimiz içerisinde yaşam standardı en yüksek olan yerdir Pazarcık. Nüfusunun büyük bir bölümü yurt dışında çalışırlar. Ama bu çalışan insanlar, yurtlarından, köylerinden ve ilçelerinden hiç kopmadılar, doğup büyüdükleri yerleri unutmadılar.

Yaz aylarında, izinli gelen gurbetçilerimiz ilçeyi maddi anlamda abad ederler. Düğünlerini izinli geldiklerinde icra edip, yatırımlarını ilçelerine, köylerine yaparlar. İlçe ekonomisine ciddi katkı sağladığı için bu merkeze de yansır haliyle.

Yani Pazarcık, bu bölgenin, yörenin diliyle yazıyorum Alamanya’sıdır.

Senelerdir Doğru Yol Partisi (DYP) döneminde geçen hafta kaybettiğimiz merhum Ali Bozdağ tarafından yönetildi ilçe. Tuzumuz ekmeğimiz vardı rahmetliydi. Babacan adamdı. Atmalı aşiretinin önemli ismiydi. Yörede hatırı sayılan, tanınan, vatanını, devletini, bayrağını seven siyasetçi, yerel yöneticiydi merhum Ali Bozdağ.

Mekanı cennet olsun!

Sonra ilçe yönetimi CHP’ye geçti. Kamil Dalkara dostumuz başarılı hizmetler verdi.

Sonra, yeniden sağ partiye, AK Partiye geçti ilçe yönetimi. Merhum Ali Bozdağ’ın A kalite ismi, eğitimci, Ankara’nın havasını suyunu bilen, bürokrasiyi yakından tanıyan sayın Yakup Hamdi Bozdağ tarafından yönetildi. 5 yıl…

Birçok eserlere, projelere öncülük etti, yatırımları ilçesine kazandırdı. Ancak bu dürüst, bu başarılı belediye başkanı, 2019 Mart ayında yapılan mahalli seçimlerinde aday gösterilmedi. Aday gösterilmeyince soluğu Ankara’da aldı.

Eşi de gençlik ve spor ilçe müdiresi idi. Eşini o görevden alabilmek için büyük uğraş verenler, zaten cenazeye de gelemedi. Gelemezdi de…

Anladınız ne demek istediğimi.

Kamil Çiçek, Çöçelli köyünden. Hatırı sayılır siyasetçi, işadamı. Köyünde bir işareti, bir sözü ile yaptıramayacağı şey yokken, Veysi Kaynak’ın il başkanı olduğu dönemde AK Parti cenahında siyasetini sürdürdü. Öyle ki, köyünde iftar bile verdi. Seçimlerde köyünden şimdiye kadar yaşanmamış bir oy patlaması ile AK Partiye 350’nin üzerinde oy çıkmıştı.

Sonra AK Parti ile yolları ayırdı. Ayırdı çünkü beklentilerine cevap alamamış, köyünün yoluna bile bir karış asfalt dökülmemişti. Köylüleri karşısına dikildi, “Bak, sen istedin, AK Partiye oy verdik. Karşılığı bu mu olmalıydı?” dediler. O da mahcup oldu, utandı. Köylülerine diyecek söz bulamadı.

Köyün ileri gelen ismi, beyefendi ve dürüst insan Kamil Çiçek, nihayetinde bir yıl önce yeniden yuvasına, CHP’ye demir attı.

Oğlu Cemal Çiçek… Babasına çekmiş. Net, düz ve dobra. Kimseye eyvallahı olmayan, ama kimsenin tavuğuna da kışt demeyen, bugün itibariyle siyasetini CHP saflarında sürdüren o güzel insanın, Kamil Çiçek’in delikanlı oğlu.

Ve bugün itibariyle CHP yönetiminde. Etkili ve yetkili…

Ama kumaşı sağlam. Her şeyden önce insan evladı. Bundan büyük servet, kazanım var mı?

Bu aileyi seviyorum.