Parayı koynuna, avradı kaynına güvenmek…

27 Nisan 2017, 18:24

1020 kez okundu.

Gerçi konu bayağı eskidi ama bizim gündemimizden düşmedi.

Hollanda her zaman inekeliğini, pardon ikiyüzlülüğünü, riyakarlığını göstermiştir, göstermeye de devam eder gibi…

Şerefsiz, küstah batı yine çirkin yüzünü gösterdi. Diplomatlarımıza, dış ülkelerde yaşayan vatandaşlarımıza yaptıkları zülüm, mezalim, işkence doğrusu ne insanlığa sığdı, ne insan haklarına yakıştı, ne de özgürlüğe… Zaten insanlıktan nasibini almamış batı ülkeleri, seviyeleri yerlerde sürünürken, çukurdan bir farkları kalmazken, Eskişehir’den Feyyaz Uysal isimli bir vatandaşın başından geçen hadiseyi buraya nakletmekte sakınca görmedim.

Bundan da kimse öküz altında buzağı aramasın. Gerçi memlekette öküz çok ama siz en iyisi Hollanda ineklerine kafayı takın!

Feyyaz Uysal isimli vatandaş, cebindeki parayı bir bankaya yatırmak ister. Güvence altında tutabilmek adına… Kendi tercihi…

Önce Hollanda denen küstah, sözde demokrasi havarisi, sözde özgürlükçü, sözde insan haklarına saygılı ülkenin bankası İNGbank’a gider, kızgınlığını telafi için hesabını kapatır. Bunda bir beis yok.

Yeni hesap açtırmak için Finansbank’a gider, onun da Yunanistan’a ait olduğunu öğrencince vazgeçip soluğu Garanti’de alır. İsmine güvenerek… O bankanın da İspanyol’lara satıldığını öğrendiğinde, yine arayış içine girer hemen bitişiğindeki Yapı Kredi’ye koşturur. Yapı Kredi’nin de yarısının İtalyan’larda olduğunu öğrendiğinde, bağrına taş basar, kara kara düşünürken, gözünün önüne terörist başının bankası olan Bank Asya gelir, tabi ki vazgeçer. Beddua ederek, kötü söyleyerek oradan ayrılırken, ‘en iyisi İş Bankası… En azından devlet garantisi var…’ diye düşünür, tam bu sırada babasının sözü aklına gelir. Çünkü babası ona, “Aman ha oğlum, onu Atatürk kurdu, bizim aile yapımıza ters” diyordu sürekli. Baba nasihatı, tutmamak olmazdı!

Ondan da vazgeçip, soluğu evde alır ve ne kadar birikimi varsa, ayakkabı kutusu yerine, cebinde saklamaya karar verir. En güvenli yer orası diyerek…

Evet, mesele bu…

Bilmiyorum söylenecek başka söz kaldı mı?

Ne, sözün bittiği yerde miyiz, eyvallah azizim!