banner1482
  

 

Burnumuzun dibinde savaş var. Toprak savaşı, petrol savaşı, silah satma savaşı, ganimetten pay kapma savaşı.

Amerika ve Rusya şu sıralar Suriye’de.

Amerika ve Rusya başta olmak üzere, batı ülkelerinin Ortadoğu’da hesapları var ve yeniden harita şekillendirme derdindeler. Hesap ve rant peşinde herkes. Bir avöuç toprak, bir avuç dolar için. Bir şişe petrol için…

Bunun için Irak’tan sonra Suriye’yi de parsellemek istiyorlar. Ve bu nedenle de terör örgütlerine yardım ve yataklık yaparak, Suriye’yi ikinci bir İsrail yapmak istiyorlar. İkinci karakol yani…

Kahraman Türk askerleri, şimdi Suriye içinde, terör örgütlerine karşı mücadele veriyor. Sınır güvenliğimiz için, can ve mal emniyetimiz için.

Gündeme dair bir fıkra… Buyurun!

*

Bir gurup Amerikalı asker, Suriye’de bir bakkal dükkânına girerler. Alış-veriş sırasında ‘Kahrolsun Amerika’ diye bir ses duyarlar. Askerler etrafa bakınırken, sesin bir papağandan geldiğini görürler.

Amerikalı askerler, dükkân sahibini; “Bu papağanı buradan yok et! Yarın geldiğimizde görürsek, dükkânı başına yıkarız!” diye tehdit de ederler.

Askerler gittikten sonra Suriyeli bakkal, kara kara düşünmeye başlar. Çünkü papağanını çok sevmektedir. Derken aklına, yakındaki caminin imamın papağan gelir. Hemen imamın yanına koşar ve başından geçenleri anlatarak, “Hocam, eğer sakıncası yoksa papağanları değiştirelim” der. İyi yürekli imam bu teklifi kabul eder. Neticede komşusunun üzülmesini istemez.

Ertesi gün, işgalci Amerikan askerleri dükkâna gelirler. Papağanın aynı yerde durduğunu görürler ve; “Ulan teres, biz sana bunu yok edeceksin, demedik mi?” diye gürlerler ve üzerine yürürler.

Bakkal, “Bir dakika…” diyerek devam eder; “Bu papağan, o papağana değil.” Der ama askerleri inandıramaz.

Askerlerden biri,  “Ben şimdi anlarım” diyerek papağanın tekrarlayacağını umarak, “Kahrolsun Amerika!” diye bağırır.

Papağandan hiç ses çıkmayınca, bu kez topluca bağırırlar. “Kahrolsun Amerika!…”

Papağandan yine tık yok. Yine bağırırlar. ”Kahrolsun Amerika!”

Nihayet imamın papağanı dile gelir ve şunu söyler; “Âmin evlatlarım, âmin!”

*

Not: Bu yazı, bazı kurumlardaki lanetli, haysiyetsiz, kumpasçı, düzenbaz, insanların ekmeği ile oynamayı marifet sayan namazında-niyazında, orucunda ve inancından ve Allah korkusundan ve abdesetinden kuşku duyduğumuz soysuz papağanlara gelsin!

Ve de bazı genel müdürlere, bazı şeref yoksunu daire başkanlarına…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol