banner1451
banner1461

Zaman zaman geçmişe takılır, hatıralara dönerim. Maziyi unutmam. Hatırlarım, hatırlatırım. Neler yaşandı o mazi dediğimiz zaman süzgecinde, yaşayanlar bilir.

Hepimizin geçmişe ait hatıraları vardır. Yaşanmış… Çoğu yazılarda, eski siyah beyaz resimlerde kaldı. Ve de gönüllerde… Eskiden albümler olur, siyah beyaz veya renkli fotoğraflarımızı özenle yerleştirir, misafir geldiğinde sayfa sayfa açar, hatıraları tazeler, geçmişe döner, bazen de hüzün kaplardı içimizi.

*

Yaklaşık 9-10 aydır lanet olası virüsle uğraşırken, insan neleri kaybettiğinin farkına varamıyor. Kimileri sağlığını kaybederken, kimileri işini, kimileri eşini-dostunu, kimileri de gerçek dostlarını ıskaladı, ihmal etti.

Tanıdığımızı zannettiğimiz kimselerin kıymetini daha iyi anlar olduk bu süreçte. Evimizin, ailemizin önemini, kıymetini daha iyi anlarken, farkına varırken, aslında hatırlamak isteyip de zaman bulamadığımız arkadaşlarımızı, dostlarımızı ‘gözden ırak olan gönülden de olur’ zihniyeti ile bağdaşsak da, yüreğimizden silip atamadığımız özel dostları silemiyorsunuz hayattan.

*

Adı güzel Mustafa Evliya… Seneler geçse de unutamayacağımız dostlarımızdan biri.

Merhum Şenda Begüm ve Halit Evliya’nın oğlu.

Uzun yıllara dayanan bir dostluğumuz var. Babaları merhum Halit Evliya ile  sanıyorum ya 1974, ya da 1976 yılında, dönemin Adalet Partisi Genel Başkanı ve Başbakan merhum Süleyman Demirel’e gitmiştik. Ankara’ya…

O zamanlar dönemin Adalet Partisi il başkanı, seneler önce, (1980)  belediye başkanlığı ve akabinde milletvekilliği yapan Ahmet Uncu, (ki yaklaşık bir ay önce kaybettik onu. O, Demirel’in makamında çekilen fotoğraf karesinde hayatta kalan tek kişiydi. Mekanı cennet olsun!) ki o dönem partinin etkin isimlerinden olan bugün hiç biri de hayatta olmayan Halit Evliya, Ejder Gürsoy, Hasan Belli ve isimlerini hatırlayamayacağım kimselerle gitmiştik. Röportaj yapmıştım Memleket (Engizek) Gazetesine. O günlerden merhum Demirel ile çekilen resimler kaldı.

Daha sonra merhum Süleyman Demirel’in Ankara/Güniz Sokak’taki evine gitmiş, özel haber yapmıştım. Karakartal Beşiktaş tablosu önünde.

Hey gidi günler, hey!

*

Sayın Mustafa Evliya, senelerdir merkez sağ partide, Doğru Yol Partisi’nde çalıştı, merkez ilçe başkanlığı görevini yürüttü. Bu senelerde, hep cebinden harcadı ise de seviyeli, tutarlı ve düzgün siyaseti yanında, bu şehirde marka haline gelen kimseydi.

Kimseyi üzmedi. Kırmadı, dökmedi. Hatipti. İnsanları etkilemesini biliyordu. Uzak yakın çok yerlere gittik kendisi ile. Arkadaşları ile. Bir basın mensubundan çok, bir ağabeyi, bir kardeşi olarak yanında oldum hep.

Bugün de olduğu gibi.

Şimdi siyasetin neresinde olursa olsun, kişiliği ile sevecen ve saygılı yapısı ile kamuoyunda karşılığı olan bir siyasetçi, işadamı olarak hatırla, sevgiyle ve saygıyla anılan kaç kişi kaldı ki memlekette.

*

Biliyorsunuz, Batıpark’ta, akaryakıt istasyonu var. Yüreği, gönlü, sofrası açık bu kardeşimiz, şimdi Kızılay’ın Onikişubat temsilcisi. Şube başkanı…

Hayırda yarışıyor, ihtiyaç sahiplerine, yardıma muhtaçlara kol kanat geriyor imkan dâhilinde.

Korona yüzünden bazen ihmal etsek de, görüşemezsek de, yüreğimizde sürekli. Senelerin dostluğu var, tuz ekmek var.

Bazlama var en azından.

*

Ah, ah! Şenda ablam hayatta olacaktı, takılacaktı bana. Onu da çok özledim, nur içinde yatsın!

Ve sevgili Mustafa’ya, değerli kardeşimi Rabbim incitmesin, yolunu ve bahtını açık eylesin!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol