İmam Hatip Liselerinde Yazarımız Vehbi Vakkasoğlu’nun konferansı öğretmen ve öğrencileri çok duygulandırdı. Bu okulların kurulma safhaları ve önemi hakkında, özellikle eğitim konusunda samimi ve akıcı bir anlatımla dinleyenlerin gönlünü fethetti.
Başkan Hanefi Mahçiçek Bey’de, eğitimin önemini vurgulamanın yanı sıra, İmam Hatip Okullarına daha da önem vermesi ilgimizi çekti. Bunun temelinde yatan duygunun, kendisinin de İmam Hatip kökenli olmasından kaynaklandığını hissettik. Toplumun inanç duygularına çok önem veren Başkan Mahçiçek’in, programdaki konuşmaları herkesi manevi bir eğitim atmosferine taşıdı.
Eğitimci, Yazar Vakkasoğlu memleketinde bulunmaktan, öğretmen ve öğrencilerle buluşmaktan dolayı, bu buluşmaya vesile olan Başkan Hanefi Mahçiçek Beye şükranlarını iletti ve kentimizden huzurlu şekilde ayrıldı.
VEHBİ VAKKASOĞLU KİMDİR!
1947 de Kahramanmaraş’ta doğan yazar, İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nden mezun oldu.
Öğretmenlik mesleğine Milli Eğitim’in değişik kademelerinde 35 yıl emek verdi. Türk çocuklarının eğitimine katkıda bulunması için Berlin’e tayin edildi.6 yıl Almanya’da çalıştı.
İlk kitabı olan “Mehmet Akif” 1968 yılında yayınlandı günden bugüne 60 esere imza attı. Bunlar tarih, edebiyat, din ve psikoloji konularındadır.
Eğitimciliği ve eserleriyle yepyeni bir gençlik yetişmesinde hizmeti büyük oldu. İlk gençlik yıllarından itibaren, toplumu eğitici binlerce konferans ve seminerler gerçekleştirdi..
Sadece “Bir Destandır Çanakkale” başlığıyla yurtiçi ve yurtdışında verdiği konferanslar 1200’ü buldu. “Ailede Sevgi İletişimi" konusunu da binlerce defa değişik açılardan topluma yansıttı.
Yeni bir Çanakkale ruhuyla dirilmenin ve sevginin özünü yakalayarak kendine gelmenin önemli temsilcilerinden biri oldu.
Bu çerçevede sevenlerinden oluşan “Sevgi Ailesi” bütün dünyada hızla gelişmekte ve sevgi bayrağını her gün biraz daha yükseltmektedir. Mutluluğu, gönüllerden gönüllere sevgi iletişimi kurmaktır.
Ona göre, eğitim hizmetlerinden emekli olmak imkânsızdır zira “Hocanın rahmetlisi olur, emeklisi olamaz” Bu sebeple, bütün yeryüzünü bir okul haline getirmeye, seminer ve konferanslar halkasını genişletmeye çalışıyor. ”Gidemediğin yer ne kadar senin değilse, giremediğin gönül de o kadar senin değildir”, der... Gençleri çok sever. Gençlerle gönül saflarını sık tutmanın, geleceğimizin garantisi olduğuna inanır.
Hoşça kalın vefakâr okuyucularım!