Çocukluğumuzda Kurban bayramı gelmeden bir ay önceden hazırlıklar başlardı. Rahmetli dedem bu işi çok iyi bilirdi; ahşap evin altında koyun ve keçiyi arpayla besler, bizlerde suyunu verirdik ve kurbanlıklara gözümüz gibi bakar ve severdik. Bayram sevincini ve heyecanını doyasıya yaşardık.
Günümüz dünyasında hızla gelen değişiklik veya yenilikler, kocaman geçmişimizi de hafızlarımızdan siliyor. Bu yüzden “nerde o eski bayramlar” sözü de kendini tekrarlayıp duruyor.
Peki, bu hızla gelişen değişen dünya içinde insanların mutlu olduğunu söyleyebilir miyiz, sanmıyorum. Biz toplum olarak aile değerlerimize, kültürel değerlerimize sahiplenmediğimiz sürece huzur ve mutluluğu yakalamamız çok zor.
Eski bayramlarda aile bireyleri büyüklerin yanında bir araya gelirken, şimdi ise insanlar tatil planları yapıyor. Eski yıllarda rahmetli anam bayram gelmeden önce, o ahşap evin bölmecinden çuvallardaki undan ve şekerden yaptığı tatlılarla bayramı daha da tatlı hale getirdi. Bayram namazından sonra tüm aile fertleri bir arada ve kurban kesiminden sonra önce yoksul insanların payını dağıtır, bayram gibi bayramı yaşardık. Günler önce alınan bayramlıklarımızı giyer, el öpmelerin ardından bayram harçlıklarımızla şenlik olmuş sokağımıza koşar, Ökkeş emmiden alışveriş yapardık.
Eskiden insanlar bu kadar varlıklı değildi ama daha da mutluydu, çünkü paylaşmasını iyi bilirdi. Yoksul gözetilirdi, kibirlilik ve zaaflar yoktu, komşuluk vardı ve aile bağları çok güçlüydü.
Eski bayramlar dan girince konuya Rahmetli Şairimiz ve Yazarımız Abdurrahim Karakoç ağabeyimin bayram şiirleri aklıma geldi. Bayramlar Bayram Ola 5 den ilk üç kıtasını hatırladım onu da sizlerle paylaşayım. Hepinizin Kurban Bayramı mübarek olsun, hoşça kalın!
BAYRAMLAR BAYRAM OLA 5 ŞİİRİNDEN İLK ÜÇ KITA
Giden Bayramlardan almadık bir tad
Gardaş bu senenin bayramı nasıl?
Şenay’larda bayram her gün, her saat
Elif’in, Döne’nin bayramı nasıl?
İçinde boğulduk derdin, acının
Uykusu bitmedi şeyhin, hacının
Üç gardaşı şehit veren bacının
Oğulsuz ananın bayramı nasıl?
Neşe topuğumda, elem boyumda
Sen çoğunu anla, ben az deyim de
Kim öldü, kim kaldı garip köyümde
Ya bizim hanenin bayramı nasıl?