AFŞİN'DE 1750 YILINDA YAPILAN TARİHİ MEMOAĞA EVİ'NDE RESTORASYON ÇALIŞMALARI BAŞLADI.

Afşin'in önemli değerlerinden olan Âşık Mahsuni Şerif ve Hayati Vasfi Taşyürek'in bal mumundan yapılan heykelleri ile ilçe tarihini yansıtan cisimler burada sergilenecek. Restorasyon çalışmalarını inceleyen Afşin Kaymakamı Ali Edip Budan, tarihi konağın restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından, Afşin'in tarihinde önemli yer tutan unsurların sergileneceği bir müze olacağını söyledi.

Afşin'in tarihinin, tarihi müze evde sergileneceğine değinen Budan, " Afşin tarihinde önemli yer tutan Âşık Mahsuni Şerif ve Hayati Vasfi Taşyürek'in mumdan heykelini yaptırarak sergilemek istiyoruz. Aynı zamanda yöremize ait aile hayatını ve ilçemizde ait eserlerin yerli ve yabancı turistlerimizle buluşturmak istiyoruz. “dedi.

Daha önceden Afşin'de bir müze projelerinin olduğunu belirten Kaymakam Budan," Belediye Başkanlığımız tarafından Memoağa Konağı'nın restorasyonu bize teklif edildi. Bu tarihi binada güçlerimizi birleştirerek ilçemize güzel bir eser kazandırmak için ile işe başladık. Geçmişi çok eskilere dayanan Memoağa Konağını Afşin'imize bir müze ev olarak kazandırmak istiyoruz" açıklamasında bulundu.

Afşin Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven ise Memoağa Konağı'nın, Afşin'in tarihini yansıtan ender kalan sivil mimari örneklerinden bir olduğunu söyledi.

Yıllardır koruma altında tutulmaya çalışılan bir eser olduğunu belirten Belediye Başkanı Güven," Tarihi binamızın öncelikle rölevesini çıkarttık ve restorasyon projesini çıkarttık. Projemiz, Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından onayladı. Finansman sıkıntımız vardı ve Afşin Kaymakamlığımızın DOĞAKA ile yapmış olduğu projeye ortak olduk. Restorasyon çalışmalarımızın bir kısmı belediyemizin bütçesinden bir kısmı ise Kaymakamlığımızın projesi ile karşılanacak." diye konuştu. Tarihi taş binayı layıkıyla koruma altına almak istediklerini ifade eden Güven, şöyle devam etti: " Bizler, atalarımızdan bizlere kalan eserleri gelecek nesillerimize devredeceğiz. İçinde yaşadığımız ortamı bizim kullanacağımız bir tüketim malı olarak değil torunlarımızdan emanet aldığımız unsurlar olarak görüyoruz. İnşallah ortak yaptığımız ortak projeyle de gerçek koruma mantığıyla tarihimizi gelecek nesillerimize aktaracağız" dedi.