Bir önceki yazımda, firmamızın kuracağı vakıftan söz etmiş, bu meselede daha söyleyecek sözümüzün olduğunu son cümlede belirtmiştim. Bu şehir için, bu kadim şehrin insanları için hayaller kurduk, bu hayalleri gerçeğe dönüştürmek için titiz çalışmalar, projeler geliştirmek adına düşünce ikliminden geçmeye çalıştık.

Vakıf meselesi… Yolun sonuna geldik artık. Alpedo Kervan Lezzet Grubu olarak, hem sosyal sorumluluk projeleri üretmek hem de hayır işlerine katkıda bulunmak için Kervan Vakfı’nı kurma çalışmalarına başladığımızı toplantılarımızda gazeteci dostlarımızla paylaştık ve bunlar da gazetelere, internet sitelerine haber oldu.

Vakıflar, hayır amaçlı kurulur. Geçmişte ve günümüzde sosyal yardımlaşmanın, dayanışmanın en güzel ve en yararlı kurumları olarak vakıflar karşımıza çıkar ki, biz Alpedo@kervan ailesi olarak bu duygulu, bu paylaşımı sürdürmek istedik ve vakıf kurma çalışmalarımıza başladık.

*

Biz bu düşüncemizi yazılarımız ve haberlerimiz vasıtasıyla kamuoyu ile paylaşınca, mesele baktık bizden olmaktan çıkmış, neredeyse topluma mal olmuş. Arıyorlar, sosyal medya vasıtasıyla gönüllü olarak görev alabileceklerini söylüyorlar. Bu düşünceler, bu gönüllülük esasına dayanan teşvikler bizi daha da heyecanlandırmaya yetmişti.

Kahramanmaraş dondurmasının bilinirliğini ve pazarını artırmada adeta tanıtım elçisi gibi çalıştığımızı artık herkes öğrendi, herkes kanıksadı.  Alpedo Kervan Lezzet Grubu olarak, sosyal sorumluluk projelerine verdiğimiz destekle de Kahramanmaraşlıların gönlündeki marka olduk, özellikle nüfus cüzdanında Kahramanmaraş yazan hemşehrilerimizin yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştirdikleri sosyal etkinliklerinin neredeyse tümüne destek veren Alpedo Kervan Lezzet Grubu, şimdi de hayır işleri için kolları sıvadık.

*

Bu girişimi gazeteci dostlarımla paylaşırken, ki bu meseleyi değerli gazeteci dostlarım sayın Neşe Yıldızhan ve Mehmet Fiskeci’nin hazırlayıp sundukları KENT KULİSİ canlı yayınında anlatırken, doğrusu çok heyecanlı ve duygulu idim. Artık Kervan’ın daha aktif ve organize bir şekilde sosyal sorumluluk projesi üreteceğini ve kentte ihtiyaç sahiplerine destek olacaklarını hayata geçirme vaktinin geldiğine inanmıştık. Heyecanım, içim içime sağmaması bundandı.

Tanımadığımız, ama samimiyetinden ve şehir milliyetçiliği duygusundan emin olduğumuz insanlar sosyal medyadan yazıp, görev almak istediklerini beyan ettiler. Değişik meslek guruplarından bizleri arayan hemşehrilerimiz, ‘Bizim de bu çorbada tuzumuz bulunsun!’ diyerek, “Eğer vakıf işinde beni de işin  ucundan tutmak şerefine layık görürseniz sevinirim!’ diyenler de çıktı karşımıza. 

En çok da 2 bine yakın Kahramanmaraş’ta yaşayan Bayırbucak Türkmen ailesi derneğinden gelen teklif, bizleri son derece daha da cesaretlendirdi, sevindirdi.

“Göreve hazırım!’” diyenler, “Kuracağınız vakfın yönetiminde yer almak isterim!” diyenler, güzel ve yararlı bir sosyal sorumluluk projesi olduğundan yola çıkarak, karşılık beklemeden bizden telefon bekleyenleri duydukça, okudukça bir an önce hayata geçirmek için sabırsızlandığımı anlatamam.

*

Özetle…

Kervan Vakfı, bizim hayalimizde olan bir projeydi. Hem ustam hem kayınpederim Turgut Pekel adına daha önce bir imam hatip ortaokulu yaptırmıştım. Bir vefa borcum vardı. Şimdi bu ikinci vefa borcumuzu inşallah vakıf kurarak ödemek istiyoruz. Bunun için de çalışmalara başladık. Turgut Pekel Kervan Vakfı'nı inşallah bu şehre kazandırmış olacağız.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun!

NOT: Perşembe günü de, Aydın-Söke’de, Kipaş Holding A.Ş. tarafından hayata geçirilen, Avrupa’nın en büyük kağıt fabrikası ve açılışı ile ilgili yazımı okuyabilirsiniz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol