KENT KULİSİ programında ne konuştum?

1966 yılında, Halil ve Fatma’dan doğan ben Sami Kervancıoğlu, Sakarya mahallesinin bir çocuğu olarak iş hayatına ilk adımı 13 yaşında attım.

Attım ve kendimi bir müddet sonra Türkiye ve dünya markası haline gelecek kervan@alpedo serüvenin içinde buldum.

Çırak girdiğim 15 metrekarelik Sakarya’daki dükkânda, hem ustam, daha sonraki süreçte hem kayınbabam olan Turgut Pekel yetiştirdi beni. Bu serüven 1960 yılında başladı ve bugüne geldiğimizde artık kervan kabuğuna sığmayan, ülke sınırlarını aşan bir marka haline gelince, ‘balık denizde mi büyür, gölde mi?’ ilkesinden hareketle açılıma gittik ve Trabzon Bulvarına şube açtık. Kervan ailesi olarak kendimize bir mesafe, bir hedef koymuştuk çünkü.

Zaman bizi, biz zamanı iyi değerlendirdik ve Trabzon Caddesine açtığımız şube ile halkında desteğini arkamıza alarak, biz de halkımıza kaliteyi sunarak bugünlere kolay gelmedik. Bedel ödedik!

*

Yukarıda yaşamımdan kısa kesitler aktarmış olsam da, hayat bize, bana da hedefi hep yüksek tutmayı öğretti. Biz de kariyer günlerimizde öğrencilere bu hedefi aktardık.

Binevler… Şehrin yeni yüzü, aynası. Çizgimizi bozmadan, kalitemizden taviz vermeden, hizmet kalitesini sürekli yüksek tutarak şube ağlarımızı ördük. Yurt dışına gittiğimde, oradan gördüğüm teknoloji dahil, tüm güzellikleri şehrime, kervan ailesine taşıdım.

Ve Kervanhan kuruldu. Şehrin ışıldayan yüzü…

Kervanhan ile işletmemiz kurumsal kimlik kazandı, biz de bu kimliği daha yaygın, daha güvenilir ortamlara taşımak için gece gündüz çalıştık.

Bugün şehrin hem doğusunda, hem batısında var isek, bunu samimiyetimize, işletmemize olan güvene, ürün ve hizmet kalitesine bağladık. Farklı konseptleri şehrimize, işletmemize taşırken, kaliteyi hep ön planda tuttuk.

*

Sadece dondurma ile sınırlı kalmadık. Yöresel ürünlerimizi de tanıtma adına, lezzet durağımızı inşa ettik ve bir yandan da unlu mamüllere ağırlık verdik. Şehrimizin tanıtım elçisi düşüncesiyle fuarlara katıldık, televizyon programlarında Kahramanmaraş’ı anlattık. Önce şehrimiz, sonra biz geliyoruz. Düşünün, Sakarya’da, 35 metrekarelik dükkanda günde 15 kg. dondurma satarken, bugünkü hedefimiz 135 ton. Tabi biz bu günlere kolay gelmedik.

Bugün 115 bin noktaya dondurma, 16 ülkeye Kahramanmaraş ürünlerini gönderiyorsak, bunda halkımızın, çalışanlarımızın da payı büyük. Tabi en büyük pay, bizlere bu fırsatı, bu imkânı sağlayan kayınbabam ve aynı zamanda da patronum olan Turgut Pekel’dir. Kendisine teşekkür ediyorum. Büyük oğlu Mustafa Pekel ve küçük oğlu Yaşar Pekel’e teşekkür ediyorum. Birlikte çalıştık, birlikte bugünlere geldik.

Biz büyüdükçe, sorumluluklarımız da arttı. Omuzlarımıza binen yükün farkındaydık. O düşünceyle hareket ettik, kendimize ‘Her şeyini kaybet ama haysiyetini asla!’ dedik. Bu ilkemizi kariyer günlerinde öğrencilerimizle de  paylaştık.

*

Geçtiğimiz ay içerisinde, sayın Cumhurbaşkanımızın huzurunda ve mecliste  şehrimizi, şehrimizin lezzetlerini tanıttık. Cumhurbaşkanımızı çok seviyor, takdir ediyoruz. Ki o da Kahramanmaraşlıları çok seviyor. Lezzetlerimize hayran kaldılar ve bizim aracılığımızla Kahramanmaraşlılara selam gönderdiler.  Çünkü bizi hep dondurma ile tanımışlar, tanıtmışlardı. Biz halkayı genişlettik. Ankara’daki bu büyük buluşmada Aksu Tv da yanımızda oldu, canlı yayın gerçekleştirdi, buradan sayın Cüneyt Beyit’e ve hep yanımızda olan milletvekillerimize, Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Hayrettin Güngör’e teşekkür ediyorum. Çünkü Ankara’da bir gönül birliği oluşmuştu.    

*

Sakarya’da bu işe 10 kişi ile başlamıştık. Bugün kervan ailesinde 1.300 kişi çalışıyor. Çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. Çünkü büyümemizde, bu günlere gelmemizde onların payını inkar edemeyiz. Halkımız bize inandı, güvendi. Ben bu halka, bu insanlarımıza ne yapsam az.

Bugün toplum bizi tanıtım elçisi olarak yorumluyorsa, bundan gurur duyuyorum. Ama bu şerefi, bu onuru taşımak için özveriyle çalışıyorum. Ayrıca, fuarlarda, tanıtım noktalarında bize destek olan, hep yanımızda olan tanıtım noktasında rüştlerini ispatlamış sevgili Serdar@Serhan Erdoğanyılmaz’a, Gökhan Büyükdereli’ye, Fehmi Büyükdereli kardeşlerime minnet borçluyum. Bu dostlarımız Kahramanmaraş’ın gururu, yüz akları. Bu gençler bizim geleceğimiz, umudumuz.

Basın sektöründe yükselen değer sayın Neşe Yıldızhan ve Sibel Atıcı kardeşlerimin hazırlayıp sunduğu KENT KULİSİ canlı yayın programında anlattıklarım bitmedi.

Yazı uzadı, devamını pazartesi günü inşallah…