banner1451
banner1461

Şimdi bize söylenen şu; “Tamam, biz size belediyeler olarak maddi destek sağlayacağız. Ama siz de bize biat edin, bizi eleştirmeyin, bizi zan altında bırakacak haberler yapmayın, haberlerinizde olayları kişiselleştirmeyin!”

Hafta içinde, Kervanhan’da bizlerle buluşan siyasetin mihenk taşı sayın Mahir Ünal, amiyane tabirle bize gazetecilik dersi verdi. Ayar çekti açıkçası.

Şunu yapın, bunu yapmayın, şunu deyin, bunu demeyin!

Tamam, ilan-reklam verecekler de, sayısı ve miktarı ne, ona dokunmadılar.

“Biz ne verirsek, ne dersek razı olacaksınız!”

Verilen mesaj bu. En azından biz böyle okuduk!

Gazeteci arkadaşlarım ne okudu bilemem de, bu buluşmadan çıkarttığım mana, daha fazlasını taşımıyor.

*

Yoksa, sayın Mahir Ünal’ın ortaya koyduğu sistem, doğrusunu söylemek gerekirse, mükemmel. Bir standart, bir kalite gelecek.

Kategoriler belirlenirken, tecrübeye, uzun soluklu meslek uğraşına dikkat edilecek. Ve bazı yasal zorunluluklara da…

Her şey konuşuldu da, sadece site sahipleri gündeme geldi. Hem gazetesi, hem sitesi olanlar hiç konuşulmadı nedense.

İlçeler merkezin dışında kalacakmış. Sayın Mahir Ünal öyle söyledi. Tamam da, madem ilçeler merkezde görev yapan basın mensuplarını ilgilendirmeyecekse, o gün o toplantıda bazı belediye başkanlarının ne işi vardı?

Gazetesi çıkmayan ilçeler, başkanlar var. Onlar ne yapacak! Cevabı yine sayın Mahir Ünal’dan geldi. “Onlar da merkezde görev yapan gazeteciler arasındaki bireysel ilişkilere göre destek verirler, vermezler o da kendi sorunları…”

*

Kuşkusuz gazetecinin görevi araştırmak, sorgulamak. Sahada gazeteci tarifi verdi Mahir Bey. Haklı. Yoksa masa başında oturup kopyala-yapıştır gazeteciliği ile olacak şey değil.

Özel haber ve köşe yazısı olmayan siteler, gazeteler hangi tanıma girecek.

Bir de, gazeteler hiç gündeme gelmezken, Büyükşehir Belediyesi dahil, metropol ilçelerimizden Onikişubat ve Dulkadiroğlu Belediyelerinin abonelikleri hiç konuşulmadı.

Yani abonelik var mı, yok mu? Yoksa 2 dini bayram ve bir de 12 Şubat Kurtuluş Bayramında verilecek ilanlara razı mı olacağız! “Az oldu ama idare edin, yabancı değiliz!” mi denilecek!

*

Dikkat ettim, toplantı esnasında ve sonrasında bizler neredeyse birbirimize girdik, düştük. Her kafadan bir ses çıktı. Yoksa bütün bunlar planlı-programlı mıydı? Dernekler, gazeteciler, üyelikler tartışma konusu olurken, belirlenen kategori sanıyorum kimseyi memnun etmedi.

Yoksa uygulama-sistem harikaydı. Türkiye’de bir ilk olacaktı. İnşallah yanılırız,  inşallah mahcup oluruz! Çok istiyorum bunu, çoookkk!

Nasrettin Hoca hesabı, göle bir maya çalındı, ‘ya tutarsa’ denildi.

Tamam da, şimdiki yoğurtların üzerine yağlı gözüksün diye peçete konulup, üzerine yağ gezdiriliyor.

Müşteri nasıl kandırılacak yoksa?

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol