banner1451
banner1461

Hayat bazen derin ve onulmaz izler bıraksa da, su gibi akıp geçiyor zaman. Geride neler bırakıyoruz farkında değiliz. Geçen hafta ki yazımda da belirttiğim gibi, ‘Susan kadın mı, konuşan kadın mı!’ demiş, sormuştum. Oysa bende her ikisi idi. Şiddete maruz kalan, kelebek bir gün yaşar ve ölür. Belki de 3 günü. 4. günü bulmaz. Ömrü kısadır kelebeklerin.

Bazı egosu düşük, bencil, kişiliği oturmamış değil, hiç oluşmamış erkekler yüzünden kadınlarımız her gün ölüyor. Allah’ın verdiği canı Allah’tan başka kimse alamaz. Allah’ım da bir kere alır, o canı. Lütfen bütün erkeklerimiz üzerine alınmasın, kadının değerini çok iyi bilen erkeklerimiz de var tabi ki…

Yukarıda belirttiğim erkek tipi, her gün alıyor o canı ve kan kustururcasına. Bir milletvekilimiz soruyor, ‘kadın cinayetleri neden artıyor, neden çözüm bulunamıyor?’

Çözüm, (üzerine bastırarak yazıyorum) küçüklerimize geleceği yönelik güzel eğitici, gelecekte nelerle karşılaşabileceklerini tam anlamıyla çocukların beyninde yer oluşturmak lazım.

Büyüklerimize, aile danışmanlığı psikiyatri, psikolojik destek lazım. Tabi ki zorunlu bunlar. Önceden bu kadar cinayetle sonuçlanmıyordu ama fiziksel  şiddet, darp psikolojik baskı hep vardı.

*

Hâlâ bunun önüne geçilmiş değil tabi ki. Aksine hadlerini o kadar aştılar ki çocuklarının gözü önünde annelerini katledecek kadar sözde cinnet geçiriyorlar savunmaları. Peki bu tiplerin bu kadar ileri gitmelerindeki sebep ne?

Gözlemlediğim kadarıyla bu benim fikrim ve düşüncem, devletimiz sağ olsun, kadın haklarını artırdı. Maddi ve manevi destek olsun. Kadınlarımızın da güveni biraz daha üst seviyeye çıksın.

‘Kendi ayaklarımın üzerinde durabilirim!’ düşüncesi oluştu. Önceleri kadın hakları bu kadar kapsamlı değildi. Hal böyle olunca mecburen bazı olan davranışlara, sözlere her gün eziyet görse de, katlanıyorlardı. Bu tipler de egolarını yükseltiyorlardı. ‘Kocam. Ne yapabilirim ki, nereye gidebilirim ki, çocuklarım var’ deyip susup oturmuşlar.

Şu an günümüz kadınlarının birçoğu susmuyor, artık haklarını savunuyorlar ki, doğru olan da bu. Ne olsun artık işler değişti, artık bu tiplere kölelik yapan kadın versiyonu gitti, yerine kendi kararlarını alabilen bir kadın var. Hazmedemiyorlar. 

Halbuki burada şunu düşünseler, ‘benim eşim kendine güvenen, kararları doğrultusunda ilerleyen bir bayan!’ sorun kalmayacak! ‘Allah korusun bana bir şey olsa, devletimizi verdiği imkanlar ve destekle sıkıntıya girmeden  hayatın idame ettirebilir’ dese, daha farklı olacak her şey.

*

Geçenlerde bir video denk geldi, dikkatimi çekti, seyrettim. Yahudiler bir bayana tesettürlü gelinlik giydirmişler. Boynuna zincir takıp oynuyor oradaki sözde erkekler. Bizlerle resmen dalga geçiyorlar. Bunun ne anlama geldiğini açıklamaya gerek olmadığını düşünüyorum. Bu fırsatı onlara kim veriyor, nasıl hitap edeceğimi bilemediğim, ancak bu tipler diye bildiğim tipler yüzünden.

Evden uzaklaştırma aldıklarında bu şiddet ve darp uygulayanların, aslında tedavi olmaları da gerekiyor. Çünkü dönüşte daha kötü sonuçlar da çıkabiliyor.

Öneri… Sağlık Bakanımız sayın Koca, korona covid 19 çok kötü bulaşıcı bir virüs, bunun için takdire şayan araştırmalar da yapılıyor, tedavi uygulanıyorken…

Peki bu içimizdeki virüsler nasıl temizlenecek?

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol