Hayat bize çok şey öğretti, çok şey verirken, elimizde tuttuğumuz, sakladığımız birçok şeyi de alıp götürdü bizden! Bedel ödeyerek.

Zaten bedel ödemeden de tecrübe sahibi olamıyorsun!

Yeni yeni dostluklar, yeni yeni imkânlar, yeni yeni güzellikler verdi, yeni tecrübeler sundu hayat bize. Bunun yanında birçok sevdiklerimizi alıp beraberinde götürdü, bazen hüzne boğarken, hayat devam ediyor dedik, bazen de sevinçlere boğulduk.

İş hayatında tecrübenin büyük önem taşıdığını öğrendik zaman içinde. 11 yaşında ‘eti senin kemiği benim’ denilerek Sakarya’daki dükkânda işe başladığımda ayaklarım yer tutmuyordu sanki. Ne mesai vardı kafamızda, ne haftalık. İş öğrenecek, meslek edinecektik. Kolumuza altın bilezik takacaktık. Büyüklerimizin tavsiyesiydi bu, altın öğüdü yani…

*

Önceliğimiz her daim tecrübe edinmek ve çalıştığımız işyerine katkı sağlamak, faydalı olmaktı niyetimiz. Bu inançla, bu düşünceyle işe başladığımda dedim ya, ayaklarım yer tutmuyordu sanki. Çocukluğumuzu yaşamada kendimizi Kervan Pastanesinde bulmuştuk.

Bu bağlamda, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda, Gaziantep Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen İPEKYOLU KARİYER FUARI’nda üniversiteli gençlerle buluştuk.

Ustamız, büyük patronumuz Turgut Pekel, bize önce dürüst, önce insan olmamızı salık veriyordu. “Her şeyinizi kaybedin, ama haysiyetinizi,  şerefinizi asla!” demişti işe girdiğimizde. Biz bunu iş hayatının değişmez kuralı belledik ve bugüne kadar da hep uyguladık. Prensip edindik kendimize, işyerimize.

*

Kişi her ne işi yaparsa yapsın, her nerede olursa olsun, kendine güvenecek. İnanacak önce. Ve en önemli şart tabi ki insan olmak, insan kalabilmek. Ve insan biriktirmek.

Biz çalışanlarımıza, kariyer günlerinde öğrencilere merdivenlerin birer birer çıkılması tavsiyesinde bulunduk hep. Kişi kendini tartacak, adım adım ilerleyecek. Çok koşan tez yorulur ilkesini aklından çıkartmadan.

Gaziantep’te, üniversite öğrencilerine; “Hayatı ustalarınızdan öğrenin. İş hayatında küsmeye, kavgaya yer yok. Yaptığınız işi severek, inanarak yapın. Derslerinize çok çalışın, yabancı dil mutlaka öğrenin. Özgüven içinde hareket edin!”

Öğrencilerin yaşam hikâyesinden kesitler aktarırken gösterdikleri ilgi dikkatimi çekmişti.

Onlara Türkiye’nin 135 bin noktasında dondurmamızı beğeniye sunduğumuzu, dondurmamız yanında yöresel lezzetlerimizi tanıtmak için zaman ve mekân mefhumu gözetmeksizin var gücümüzle çalıştığımızı anlattık.

*

Gençlerimiz bizim geleceğimiz. Gelecek onların omuzları üzerinde inşa edilecek. Bu öğrencilerimize Alpedo Kervan Lezzet Grubu’nun başarı yolculuğunu anlatırken, özellikle gastronomi sektöründe bulunmak isteyen arkadaşlarımıza, hayatları boyunca rehberlik edecek bilgiler aktardık.

Öğrenciler gastronomiye çok da yakın olmasalar bile, mutfağımızı anlattık onlara. Pür dikkat dinlediler. Katılımcı arkadaşları şehrimize davet ettik. Biz gençlerimize güveniyoruz, onlara önem veriyoruz. Bildiklerimizi, tecrübelerimizi onlarla paylaşırken, milli ve manevi değerlerimizin de her şeyden, her üründen kıymetli olduğunun altını çizmekten geri kalmadık.

*

Ve dondurma şovumuz, ikramımız büyük ilgi görmüştü. Biz kendimizi gönüllü tanıtım, turizm elçisi ilan edip, bunu dondurma ikramımızla taçlandırınca, öğrencilerin gözlerindeki ışıltıyı yakalamak kolaydı.

Biz iki gündür fuarda stand açıp, öğrencilerle, komşu şehrimiz Gaziantepli dostlarla buluşurken, organizasyonda emeği geçen Gazi Üniversitesi ve İstiklal Üniversitesine teşekkür ediyorum.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol