banner1451
banner1461

Başta değerli kardeşim, gazetemin ve sitemin de avukatı olan, siyasetin sözü geçen, delikanlı adamı sevgili ve sayın Ahmet Özdemir kızmasın, alınmasın ama bugünkü yazımın ana konusu aslında avukatlar değil.

Birisi avukatlar ile ilgili fıkra göndermiş, biraz gülümseyelim istedim ve sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Yoksa niyetim, adalet dağıtan, adliyemizin mümtaz şahsiyetleri avukat dostlarımı kırmak değil elbette. Haddime de değil.

Çünkü çoğunu tanıyorum ve hepsini seviyorum. Vahit Bağcı ve Fırat Görgel’i de unutmadan tabi.

Hoşunuza gitse de, gitmese de… İşte o fıkra…

*

Evlenme hazırlığı içinde olan bir çift, trafik kazasında ölürler ve doğru cennete giderler. Damat adayı durumlarını görevli Meleğe anlatarak, Cennet’te evlenip evlenemeyeceklerini sorar.

Melek, “Bir bakayım!” der ve gider.

Aradan 3 ay geçtikten sonra görevli Melek gelir ve mağdur çifte sevinçli haberi verir; “Gözünüz aydın, her şey ayarlandı, sizi Cennet’te evlendirebiliriz.”

Damat adayı peki der ama bir de soru sorar; “Biz düşündük de, acaba evliliğimiz yolunda gitmez ise boşanabilir miyiz?”

Melek kızar. Gök gürültüsünü andıran bir hiddet ile kızgın bir şekilde; “Siz manyak mısınız! Cennet’te nikâhınızı kıydırabilmek için tam 3 ay dolaştım, zar zor bir imam bulabildim. Cennet’te bir avukat bulmak ne kadar sürer, tahmin edebiliyor musun!” diye konuşur.

*

Bir yerde okumuştum; “Kanunların dili olsa şikâyet edecekleri ilk kimseler avukatlar olurdu”

Siz ne dersiniz!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol