Kahramanmaraşspor, Fatih Ceyhan, İşadamları, Akmansoy ve Mehmet Bilal…

25 Ağustos 2016, 14:47

884 kez okundu.

Bu yazı, birkaç konuyu birden içeriyor. Gündem yoğun olunca, konuları bir yazıda birleştirmek istedim. Öyle bir şehirde yaşıyorsunuz ki, kimse eleştirilmek istemiyor. Oysa bırakın sıradan bir eleştiriyi, dövülmeyi bile hak ediyor ancak kuyruğuna bastığınızda öfke sınırlarını aşıyor, sizi ölümle tehdit ediyor, hele bir de bir siyasi partinin il başkanı ise, yandınız. Kişiliksiz kimliğine ve sonradan görme ve taşımakta zorluk çektiği ünvanına sığınarak size bel altından saldırmayı siyaset sanıyor. Çakallarıyla birlikte…

Neyse…

Böyle dangalakların olduğu yerde gazetecilik zor iş ama ne yaparsın, kaderimiz bu.

Kahramanmaraşspor yetkilileri, ki başkan Fatih Ceyhan, hafta başında Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıya katıldılar. Başkan Ceyhan takımın içinde bulunduğu mali ve yönetimsel sıkıntıları, sorunları taşımış. İyi de etmiş. Ancak bununla yetinilmemeli. O anlı şanlı işadamlarımız, bu takıma destek vermelidir. Kentin tanıtımında sporun önemi büyük. Trabzon bizim yarımız kadar olduğu halde, takımı sayesinde dünyaca tanınan bir şehir olup çıkarken, kahraman şehrin kahraman evlatları, kuru kuruya değil, içinden gelerek, severek ve gönlünden kopanı takıma katarak destek vermek zorundadır.

Bir sözüm, sitemim de Başkan Fatih Ceyhan’a. Toplantılara gidiyorsunuz, Valiyi ziyaret ediyorsunuz, ama basını haberdar etmiyorsunuz. Sonra da sitem edip, ‘basın bize uzak’ diyorsunuz. Hayır Başkanım. Basın her zaman takımın ve sizlerin yanında ama siz neredesiniz?

Bakın, Büyükşehir Belediyespor takımımız vardı. Bugün BAL ligine düştü. Önce ismini değiştirdiler ki, gözdene çıkartılması ve akabinde elden çıkartılması düşüncesi hakim olunca, takım bir alt lige düşmekten kurtulamadı. İlgisizlik ağır basınca…

Yazık değil mi?

Akmansoy marketler zinciri, hem demokrasiye destek vermek, hem de şehitlerimizi anmak, hatırlatmak adına billboardlara bir ilan verdi. Vay sen misin bu ilanı veren. Denilmeyen kalmadı. Şehitlerin kanı üzerinden ticaret ve siyaset yapıldığı konuşuldu.

İstismar edilmiş de, duygusallık ağır basmış da… Tamamen ticari zihniyetle ve iktidara yağ çekmekle verilmiş ilan olmuş da falan…

Hayır, ne alaka!… Kimse kusura bakmasın, alışveriş zinciri olduğu halde, bugün başta medya olmak üzere, her alanda hayır ve hasenadını, yardımını, desteğini esirgemeyen tek firma, tek marka Akmansoy’dur.

Toplumsal meselelerdeki duyarlılığı, bazı dini vecibelerin yerine getirilmesindeki payı ve katkısını bilen biri olarak, eleştirmekten çok alkışladığımı belirtmek isterim. Helal olsun Gökhan Akmansoy ve ekibine…

Ve Mehmet Bilal… Bizim camia tarafından da çok sevilen, sayılan bir sima idi. Dedezade sokaktaki kuru temizleme dükkânına gelir, eşi dostu ile sohbet eder, yerel gazetelere yazı yazar, ayrılamadığı, ama bugün aramızda olmayan dostları Ziver Tekerek ve Allah uzun ömürler versin Hasan Aytemiz ile ayrılmaz üç’lü bir yaşam sürdürürken, bağ evlerinin, yemek muhabbetlerinin de vazgeçilmez isimleriydi, ismiydi…

Benim apartman komşum Servet Kılıçkıran’ın da dayısı olurdu.

Bu sabah hayata gözlerini yummuş.

Yapacak bir şey yok, gelen gidecek, konan göçecek.

Mekânı cennet olsun. Cuma günü Ulu camiideyiz, hatırlatayım dedim.